Geçenlerde Tuya'nın Evliliği filmini izlerken yeniden aklıma düşen, 2003 yılı Alman-Moğol yapımı -yarı belgesel- bir film idi Ağlayan Devenin Öyküsü..
Bu film, benzer doğayla, benzer hayvanlarla, benzer insanlarla
-sinema aracılığıyla- ilk buluşmam idi ve bu konuksever insanların yaşadıkları evlerine de ilk misafirliğim..
Yeni doğurduğu yavrusunu -doğururken verdiği acı nedeniyle- reddeden anne devenin kırılmayan inadı, bir öbek göçebe Moğol'un küçük dünyalarının, en mühim sorunlarından biri haline gelir..
Onların bu sorunu halletme yolundaki -estetik ama olağan- uğraşlarının bize yansıyan masalsı anlatımı -doğrusu- şahanedir..
Finaldeki, 'şirinler şirini' yavrusuna sahip çıkması için devemize çalıp söylenen, hislendirici güzel türkü, hem kendisini hem de bizi ağlatmış idi..
Ki o gün, ben dahi yanımda sarılacak bir yavru aramıştım da bulamamıştım.. maalesef..
4 /5