6.8.08

Sargı Bezsiz Mumya İstemiyoruz


Bir 'mumyalı' filmi ilk kez çocukken, Kasımpaşa Ünal Sineması'nın gazyağı kokulu tahta koltuklarına ilişmiş vaziyette seyretmiş olmalıyım.. 
Hatırladığım siyah-beyaz ve yıpranmış görüntülerinden, çekim tarihini o zamandan çok daha eskiye, ellili belki de kırklı yıllara taşıyabileceğimiz bir film idi kendisi.. 
Belleğimdeki hayal meyal resimlerde, müze gibi bir yerde lahtinin kapağını aralayarak dışarı çıkan mumya ve onlarla cebelleşen arkeologlar falan var.. 
Hortlayan mumyayı gören insanların allak bullak hali ve -yer yer açıldığından olsa gerek- salkım saçak sargı bezleriyle oradan oraya seyirten mumyanın korkunçluğu hâlâ aklımdadır.. 

Uzun yıllar mumyalardan uzak kaldıktan sonra -son yıllarda- film piyasasında yeniden mumyalardan bahsedildiğini işitiyor, ama nedense hiç oralı olmuyordum.. 
Yani, ‘çağdaş’ mumyalı filmler furyasına hep uzak kaldım.. 
Ta ki, bu son filmin gösterimine gitmek vacip olana dek.. 
O andan sonra üzerime öyle bir ‘mumya laneti’ çöktü ki düşman başına.. 
Bu cahilliğime bir son vermeliydim ki sağ olsun Show Tv hemen yardımıma koştu.. 
Önce birinci Mumya'yı, ardından da ikincisini göstererek hızlandırılmış bir mumya kursundan başarıyla geçiverdim.. 
İkisinin arasında da sinemada ‘Ejder İmparatoru'nun Mezarı’ nı izleyince 'hayırlısıyla' seriyi hatmetmiş oldum ki, geriye bir duası kaldı.. 
O değil de, bu filmlerin hiç birinde bezlere sarılmış bir mumya göremedim yahu.. 
Şerit şerit gazlı bezlere itinayla sarılmamış mumyaya ben mumya demem ki arkadaş!. 
Biz zamanında öyle gördük yâni..