23.3.09

Doubt :: Şüphesiz ki şüphe varsa şüphe yoktur!.


ABD’li oyun yazarı John Patrick Shanley’in Pulitzer ödüllü kendi sahne oyunundan uyarladığı ve yönettiği filmimiz, New York'un The Bronx semtindeki St. Nicholas Katolik Kilisesi ve kiliseye bağlı okulda, 1964 yılında geçmektedir..

Brendan Flynn (Philip Seymour Hoffman), kilise ortamında yeni yeni filizlenen, bağnazlıktan uzak, serbestlikten yana bir anlayışı simgeleyen 'devrimci' bir rahiptir..
Onun tam karşıtı zihniyette, yani tutucu ve korkutarak disiplin sağlayıcı bir anlayışa sahip bir rahibe olan Aloysius Beauvier (Meryl Streep), aynı zamanda da okulun taviz vermez müdiresidir..

Bu iki zıt ve çelişen gücün özellikle Rahibe tarafının, bir iktidar mücadelesi için kolladığı fırsat fazla gecikmez; anlayış olarak Rahip Flynn'e daha yakın görünen, genç, masum ve iyi kalpli Rahibe James (Amy Adams)'in bir şüphesi fitili ateşleyecektir: Bu katolik okula kabul edilen ilk siyahi öğrenci Donald Miller'e yönelik olarak, Rahip Flynn'ın aşırı ilgisidir, adı geçen bu şüphe..

Rahibe James, tüm sessizliğine ve barışçıllığına rağmen içini kemiren bu şüpheyi Rahibe Aloysius ile paylaşınca, zaten fırsat kollayan 'şüpheperver' ve dogmatik rahibe, bu durumdan vazife çıkarmakta tereddüt göstermez; eğer ortada bir çocuk tacizi vakası var ise -ki kendisi bundan neredeyse emindir- ortaya çıkartmak ve Peder Flynn’ı okuldan attırmak için mücadeleyi başlatır..




Pek belirgin değilse de- Peder'in efemine denebilecek mimik ve hareketleri, uzattığı ve çocuklara temiz olmasını da gururla gösterdiği tırnakları; bunların yanı sıra, siyahi çocuğa gösterdiği samimi ve yakın ilgi ve de verdiği küçük hediyeler, biz seyircileri de şüphelendirecektir belki ama film, saydıklarım dışında, bu hususta daha açık bir kanıtı bize asla sunmayacaktır..

Bu öğretmen/rahibin öğrencisi Donald'a yönelik ilgisi, diğer çocuklarca yalnız bırakılan, dışlanan oğlana, bir baba şefkatiyle yakınlaşmasıdır belki de, kim bilir..

Finale doğru, Donald’ın cinsel ve psikolojik kimliği hakkında annesi (Viola Davis)'nden öğrendiğimiz bazı iç acıtan gerçekler -biz seyirciler de dahil- tüm şüphede olanları, olay hakkında daha objektif düşünmeye zorlayacaktır, kuşkusuz..

Tamamı, bir kilise ve onun içindeki okulda geçen, yukarıda adlarını zikrettiğim dört oyuncusunun da bu yılın Oscar Ödüllerine aday gösterildiği Doubt, haliyle tam bir oyunculuk gösterisi olarak başlayıp bitiyor..

İlginç bir şekilde, adeta, Rahip Brendan Flynn'ın cemaate verdiği vaaz konularıyla -ya da tam tersi- şekillenen film, tahammülsüzlük, dedikodu ve şüphelerin insan hayatında iz bırakan yıpratıcı ve de geri dönülemez etkisini ortaya koyuyor..

Bir Amerikan kilisesi yönetiminin ve oraya bağlı dini bir okulun iç yüzünde olan bitenleri ortaya koymasıyla da önemli bulduğum Şüphe, baş rahibenin, sadece öğrencilerin değil, yaşlı-genç diğer tüm rahibelerin üzerinde uyguladığı, dünyevi zevklerden titizlikle kaçınan katı disiplinine karşın, farkları sadece erkek olmak olan her kademeden rahiplerin alabildiğine rahat, özgür ve zevke yönelik halleri, düşünce sahiplerini ayrıca ırgalamalı deyu düşünüyorum..




Baş rahibenin disiplini, şüpheciliği yanında, dürüstlüğüne toz kondurmaması, ancak, öngördüğü sonuç yolunda ya da 'kötü' ile mücadelesi sırasında, yalan'dan yararlanmaya kalkışması, hatta Tanrı'dan dahi uzaklaşması; okulun aynı zamanda tarih öğretmeni olan mülayim Rahibe James'in, şüphelenip de şikayet ettiği Baş Rahip Flynn'ın yaptığı daha ilk savunmasında -olanların unutulup, her şeyin yine eskisi gibi olması dileğiyle- hemen ikna olup, şüphesinden anında arınması falan.. bu güzel filmin, insan ve insanlık durumlarına dair, pek çok değinip de söylediklerinden -aklımda kalan- bazı ayrıntılardı..

Velhasılı, kendi küçük ama derdi büyük bu filmde, gerçekliğiyle insanı şaşkınlığa düşürüp derinden etkileyecek bir oyunculuk performansıyla karşılaşmanın yanısıra; belli ki özelde ABD'yi, genelde tüm toplumları simgeleyen küçük bir toplumsal çevredeki bireylerin birbirleriyle olan maddi ve manevi ama illaki insani ilişkilerini irdelemenin çabasını göreceksin.. sakın şaşırma..


4.5  /5