30.3.10

The S-Files Nr.20 © Ters Ninja :: numan serteli



Ezeli ve ebedi en başyazarı olmakla öteden beri iftihar ettiğim Tersninja sitesinin, bir süredir, yurdumuzun mühim sinema yazarlarına yönelterek gerçekleştirdiği on soruluk büyük anketinde sıra bendenize gelmiş..

Paniğe gerek yok..
Hakkımızda hayırlısı neyse o olsun..






Nerede, ne şekilde, kiminle seyrettiğinizi hatırladığınız en eski film hangisi?

- Şimdilerde durum nedir bilmiyorum ama bir zamanlar (Evet masallardaki kadar eski devirlerde) ilkokullarda film gösterimi yapılırdı..
Bildiğin projeksiyon makinasıyla gösterilen bu filmlerden ilk seyrettiğim bir belgeseldi: Jacques-Yves Cousteau‘nun 1956 yılı yapımı Sessiz Dünya (Le monde du silence).

Okul arkadaşlarıyla birlikte seyredilen bu filmleri bu sebepten olsa gerek gayet iyi hatırlıyorum; yoksa, okul dışında o vakitler sürüsüne bereket sinema salonu barındıran memleketim Kasımpaşa’da, ayrıntılarını hatırlamadığım yüzlerce yerli, yabancı film izlemişimdir.. O da ayrı..





Sinema yazarı olmasaydınız, ne yazarı olmak isterdiniz?

- İstediği zaman yıllık izninin bir bölümünü kullanabilen bir köşe yazarı..

Hayatınızın sonuna kadar tek bir filmle idare etmeye mahkum edildiniz. Hangi filmi seçerdiniz?

- Tek bir filme mahkum olmak için oldukça ağır bir suç işlemiş olmak gerekir sanırım. Bu durumu düşündüğümde aklıma nedense önce müzikal filmler geliverdi.. Hem film izlerim, hem de müzik dinlerim diye düşündüğümden olsa gerek..
Hair olabilir, Tommy olabilir.. Yok yok.. tamam buldum: Pink Floyd The Wall..





Kendinize içlerinden hayali bir arkadaş seçme şansınız olsaydı. Hangi sinema karakterini seçerdiniz?

- Wild at Heart‘daki Sailor (Nicholas Cage)’ın arkadaşım olmasını -daha doğrusu- bizzat kendim olmasını isterdim; tabii ki Lula (Laura Dern)’nın da hemen yanı başımda..





Hangi sinema oyuncusunun görüntüsüne sahip olmak isterdiniz?


- Tartışmasız.. Brad Pitt.. Olmazsa.. Johnny Depp


Hangi yönetmenle sıkı dost olmak isterdiniz?

- Kuşkusuz.. David Lynch.. Olmadı.. David Cronenberg






Hangi film gerçek olsun ve siz de içinde yer alın isterdiniz?

- Javier Bardem olduğum, Vicky Cristina Barcelona gerçek olsun..
Sağımda Rebecca Hall, solumda Scarlett Johansson, kucağımda da Penélope Cruz yerlerini alsın..

Sinemayı sevmek için iyi bir neden söyler misiniz?

- Sinema adama mekanda ve zamanda en garantili yolculuğu yaptırır.. ki hem de en konforlusundan..





Sinemanın en kötü özelliği ya da en büyük zararı nedir sizce?

- İyi filmlerin çabucak sona ermesi, kötü filmlerin ise bitmek bilmemesi..

Bugüne kadar gittiklerinizin içinde en sevdiğiniz sinema hangisiydi?

- Bir klasik olarak: Emek..



(İş bu yazı Tersninja.com'da yayınlanmıştır)




3 yorum:

  1. Merhaba Numan Ağbi, nihayet gördük sizi:)Demek yarım yüz gördüğümüz Numan Ağbi şekilde gördüğümüz gibiymiş.. Peki.. İyi de, Nuğman Ağbi'nin film festivali bilet alış yazısı nerede? Her yıl yazardınız Numan Ağbi.. Bu yıl neden yazmadınız? Demek ki iki yıldır tanıyorum sizi.. Ve iki yıldır Nuğman Ağbi'nin yazısı sebebiyle,
    heves ederdim İstanbul Film Festivaline.. Bu yıl.. Gitmesem olmaz.. Gidecem tabi.. Sadece tek gün.. O gün de benim doğum günüm:)
    Film Festivali bana yapılıyor biliyor musunuz? Doğum günüm festival boyunca kutlanıyor.. Kimse bilmiyor.. Tek bilen..Sadece ben:)Ne kıyak ama.. Aynı gün üç film birden.. Ama Numan Ağbi'nin festival yazısı yazmasını bekledim ne yalan söyleyeyim.. Bekledim.. Yazmadı acaba neden?

    YanıtlaSil
  2. merhaba vildan abla

    yüzümü açıkca görmeniz sonrasında biraz hayal kırıklığı yaşadığınızı pek gizlememişsiniz.. ne yapalım ki kader.. allah bizi de böyle yaratmış işte..

    gelelim geleneksel festival kuyruğu yazısı eksikliğine..
    hem ben değiştim, hem de zaman sanırım..
    festivalin yaklaştığını biliyordum ama sen bu yorumu yazana kadar böyle bir eksikliği doğrusu hiç hissetmemiştim..
    benim festival mekanım bir süredir kadıköy reks idi malumunuz.. düşünün, bu yıl o gelenek bile bitiverdi artık..
    festivalin asya kıtasındaki mekan görevi, kadıköy'ün en sinir olduğum sinemalarından birine, kadıköy sineması'na verildi..
    geçenlerde bir gideyim de en azından ortamın havasına bir bakayım dedim.. bilet satışları başladığı halde ne o yılankavi kuyruklardan, ne de insana sanat ve sinema heyecanı yaşatırken sosyalleşmenin tadını yaşatacak insanlardan eser vardı..

    işin doğrusu, bu yıl bilet işine hiç girmeden, daha profesyonel takılacağım sanırım..
    festival bu yıl eskisine nazaran daha kapsamlı ve titiz bir basın gösterimi düzenlemiş ki sadece onlara katılma durumum var..
    ve öteden beri (artık kendimi ne sanıyorsam) kendimle özdeşleştirdiğim festival tarihinde -ilk kez- bendeniz normal seanslarda festival havasını yaşayamadan bu yılı geçireceğim.. bu durum tabii ister istemez beni biraz üzüyor..
    bildiğiniz gibi mümkün olabilecek en az film sayısı ile (on adeti aştığı pek görülmemiştir) katıldığım bu etkinlikte bu yıl yirmiye yakın filmi o özel gösterimlerde izlemek, bana yeterli olacaktır elbet..

    ben yine de 'nostalji' yaşamak isteyenler için, blogumuzun "tarihte bugün" bölümüne geçen yılki festival kuyruğunu ekledim.. siz de, ben de bununla idare edelim isterseniz..
    o değil de, bugünkü sıcak bahar havasına karşın geçen yıl -aynı tarihte- donuyormuşuz yahu..

    vildan hanım.. ilginiz için tekrar teşekkürler..

    YanıtlaSil
  3. O değil de, Numan her zaman gıpta ettiklerimden biridir. Yok, yok.. İtiraf edeceğim. Kıskanıyorum bile diyebilirim. Çok şükür bu yıl bilet kuyruğuna girmemiş Tanrım! Yoksa gene çatlayacaktım.Müzelere de gitmiyor çok şükür.. Ama bu fotoğtaf var ya.. Yukarıdakıdaki fotoğraf.. Bakar mısınız sevgili yazarın pozuna? Benim gibi kitap seven biri bu fotoğrafı görüp "Of yaa! Numan Serteli nerelerde oturup poz veriyor? Kitapçı, kahve, kitap okuyan insanlar, yeşil çerçeveli bir mekan... Bir de bakar mısınız ben işte poz verirsem böyle bir ortamda poz veririm edalarına... Yooo... Dayanamam artık ben buna! Bu fotoğrafı kim çektiyse benim inadıma çekmiş ve Numan da okurlarım iyice beni görsün öğrensin demiş.. Pes:)

    YanıtlaSil