19.4.10

Film Seyretme Üzerine


Sevgili okur.. Ben bu satırları yazarken, İstanbul Film Festivali'nin ilk haftasının sonuna gelmiştik.. 
Yalnız şöyle bir problem var; film izlemekten, yazı yazmaya sıra gelmiyor maalesef..
Ya da şöyle söyleyeyim: Yok kardeşim.. Her gün iki filmi ardı ardına seyretmelik bir tempo bana göre değilmiş..
Şimdi böyle söyledim deyu, kendi başına bakmadan, benim yaşımla kafayı bozmuş bazı arkadaşlar hemen -suratlarında sırıtık bir ifade- ortaya atlayacaktır: "Eee.. Dostum kolay değil.. Yaşlı başlı adamsın.. Saçında siyah tel kalmamış.. Yorar bu tempo senin gibileri."

Ciddiye alıp da onlara yanıt vermeye hiç niyetim yok..
Benim sorunum, filmleri sindire sindire izleme alışkanlığımdandır.. ('Sorun' lafın gelişi.. Bunu elbette bir sorun olarak görmüyorum.. Dahası, kesinlikle bir erdem olarak da değerlendiriyorum.. O da ayrı.)
Henüz bitirdiğim bir filmin bünyemdeki etkisi ve hemen akabinde konu üzerine başlayan beyinsel faaliyetim hitama ermeden bir diğerine geçince olmuyor işte.. Ne, ilk filmin zevkini doyasıya yaşayabiliyorum, ne de ikinci filme hazır hale gelebiliyorum.. Beyinde oluşan düşünceler ve imgeler birbirine karışabiliyor, falan..
Asıl sonra eve gelip de yazarken anlıyorsun, kafanın nasıl bulandığını.. 
Umarım önemli bi hata yapmadan, atlatırım şu maratonu.. 

Hani gördüğümüz filmler çıtır çerez ya da popcorn türünden olsa anlarım.. O zaman değil iki, yirmi iki tanesini birden izlerim.. Valla gördüklerimin (Belli ki göreceklerimin de.) her biri -maaşallah- demirleblebi! Çiğnemeyeyim de yutayım desen, kesinlikle midene oturacak cinsten..

Neyse.. Yapacak fazla bi şey yok.. 
Kendi kendime söz verdim (Başka bi tuhaflık da burada işte.. Söz hususunda başkasını ekme durumum -nadir de olsa- mümkündür, ancak kendime verdiğim sözden yan çizdiğim hayatta görülmüş değildir) Basın gösterimindeki bütün filmleri izlemek için elimden geleni yapacağım.. Ve hepsi hakkında yazmak için de kasacağım.. Arz ederim!.


(İş bu yazı Tersninja.com'da yayınlanmıştır)