17.5.10

Ölümsüzler




En azından kırk yıl önce, yani çocukken sokakta karşılaştığım her yaştan abla, ağbi, teyze ve amcaların tıpkılarına bugünlerde de rastlıyorum.. Hem de aynen o gün bıraktığım yaştalar..

Bunların ölümsüz olma ihtimalleri var mıdır acep?.

Yok eğer değilse, bu kişiler, geçmişte hafızama kazınmış olan o teyze ve amcaların kızları, oğulları hatta torunları olmalı..
Aynı yüz, aynı tavır ve de neredeyse tamamen aynı kıyafetlere sahipler..

Yüz ve tavır kalıtsaldır desek bile, aynı kesilmiş bıyık, aynı giysilere bürünmüş olmalarına ne demeli peki..

Ben babama benzerim belki ama ne onun gibi giyinirim hayatta, ne de onunki gibidir sakalım..
Sizler de öyle değil misiniz?. 
Size soruyorum: Kız ve erkek evlatlar?

Ey! Bugün yolda yürürken, sırtında sütlü kahve renkli kanadiyen ceket bulunan; yine krem rengi yazlık pantolonunun altındaki siyah-beyaz renkli rugan ayakkabıları gözümden kaçmayan; hele, başına yerleştirdiği beyaz kurdeleli, sarımsı renkli hasır şapkasını çenesinin altına bir bağcıkla tutturmuş vaziyette önümden geçerken yüzüme dikkatle bakarak, beni daha da bi heyecanlandıran İstanbul efendisi! Sen var ya sen, kesinlikle bir ölümsüzsün!.