13.8.11

Unthinkable :: Mâsum Değiliz Hiçbirimiz


Filmin hemen başında, Müslümanlığı seçerek Yusuf adını almış Steven Arthur Younger (Michael Sheen)'ı bir video kaydı yaparken görürüz..

Bir zamanlar A.B.D. Ordusu'nda patlayıcı uzmanı olarak da görev yapmış Yusuf, hazırladığı videoda, ABD’nin üç ayrı eyaletine, üç adet patlamaya hazır atom bombası düzeneği yerleştirdiğini ve daha sonra açıklayacağı istekleri yerine getirilmezse de zaman ayarlı bombaların patlayarak milyonlarca insanın ölümüne neden olacağını açıklar..

İlk aşamada FBI ajanı Helen Brody (Carrie-Anne Moss) ve ekibi bu olayın üzerine gidecekken, işe önce, uzun adı Henry Herald Humphries olan ama kendisine kısaca H denilen tuhaf bir adam, sonra da A.B.D. Ordusu karışacaktır..

H (Samuel L. Jackson), derin devletin bir numaralı işkencecisi olarak, kimseye pek nasip olmayacak bir dokunulmazlığın sahibidir..



O, işi sırasında ve sonrasında kimseyi takmayan, özellikle konuşturulması gereken teröristler üzerinde 'bol kanlı' ihtisasıyla ünlenmiş olup, aynı zamanda, iki çocuklu ve sevgili karısıyla gayet mutlu bir aile babasıdır..

Bu arada terörist Yusuf, endamını bir AVM'nin kameralarına özellikle göstererek kendini yakalatır..
Ajan Helen'in bütün itirazlarına karşın, orduyu ve hükumeti arkasına almış işkenceci H, Yusuf üzerindeki gayet 'fenni' çalışmalarına hemen başlar..
Muhtelif yerlere, muhtelif voltajlarda elektrik vermekten, parmak uçlarından ufak ufak götürmeye, diş etlerini matkapla oymaya kadar, cümle klâsik işkence türlerine kendi yorumunu katan H, ummadığı sertlikte bir kayaya çarptığını anlamakta gecikmez..

Sonradan Müslüman olmanın da gazıyla radikalleşip, ser verip sır vermeyen ve her türlü acıya katlanabilen bir yiğit oğlan kıvamını bulmuş Yusuf'u isteği dışında konuşturmak pek mümkün değildir..




Bir FBI ajanına hiç 'yakışmayan' yufka yüreği ve hukuktan yana demokrat kişiliğiyle temayüz eden Helen'in, bu sadist işkenceciyle mecburen sorgulamaya katılması, Yusuf üzerinde âdeta bir 'iyi polis-kötü polis' etkisi yaratır da, bombaların yerini öğrenmek mümkün olabilir diye düşünüyorum..
Yine de bu Yusuf, bana kolay kolay konuşmaz, konuşursa da pek bir işe yaramaz gibi geliyor ama, du bakalım!




Karanlığın Körüklediği Bir Karamsarlık

Gregor Jordan'ın belli bir ustalıkla yönettiği film -ilk bakışta- islamofobiyi körükleyen ya da bu sosyal korkudan ekmek yemeye çalışan bir yapım gibi algılanıyorsa da filmin ilerlemesiyle zihinde oluşan anlam, hiç de bu kadar basit değil..

Hikayesini aktarırken -H'in işkencelerinin de etkisiyle- milyonlarca masum sivilin ölmesine yol açacak teröristin eylemini bir süreliğine haklı görmemize ya da göz ardı etmemize neden olan film, finale doğru, 'haklı-haksız-mâsum' anlamında ne bir kişiyi, ne de bir kurumu ortada bırakıyor..




Özgürlük ve demokrasi yalanıyla, kendine tehdit bile oluşturmayan ülkeleri işgal ederek, yığınla insanın ölümüne neden olan ABD mi; bunu protesto etmek üzere bomba patlatarak milyonlarca mâsumun kanına giren terörist mi; yoksa, işkenceye karşı olduğu halde -duruma göre- başını kuma gömerek kendini pis işlere bulaşmamış sayan FBI, ordu veya hükumet yetkilisi mi mâsum?.

Âşikâr ki, insanı insan kılan değerler -misal- filmdeki gibi katliamla, hukuksuzlukla ya da işkenceyle yok edilip silindiğinde, artık ortada ne insan kalmıştır, ne de insanlık..
Geriye kalan, hiçbir niteliğin artık seçilemediği, kopkoyu karanlığın habire körüklediği bir karamsarlıktan ibarettir..




Aslında, 'patlamaya ayarlı bomba düzeneği' gibi, hep kullanılagelmiş basit bir gerilim unsuruna bel bağlayan konusu itibarıyla sıradan bir film potansiyeli taşıyan Unthinkable, vasatın üzerine çıkabilmesini de işte bu -farkındalık yaratan- gerçekçi özelliği sağlıyor..

Bu arada, Michael Sheen'in 'parlak' oyunculuğunun, övgüyü hak ettiğini de ayrıca ekleyeyim..

Unthinkable / Akılalmaz

Yönetmen: Gregor Jordan
Senaryo: Peter Woodward
Oyuncular: Samuel L. Jackson, Michael Sheen, Carrie-Anne Moss, Stephen Root
Yapım: 2010, ABD, 97 dk.

 /10


(İşbu yazı Tersninja.com'da yayınlanmıştır)



1 yorum:

  1. Filmden en çok H'nin eşiyle diyologu etkilemişti. " Normal Nedir?"...


    Sevgiler

    YanıtlaSil