Güney Afrika'nın Cape Town
kentinde, CIA operasyonlarında kullanılmak üzere hazırlanmış,
'Safe House' denilen evlerden birinde bir yılı aşkındır
bekleyerek, daha doğrusu sıkıntıdan patlayarak görev yapan
genç ajan Matt Weston'ın monoton yaşantısı nihayet
hareketlenmeye başlamış gibidir..
Bir zamanlar CIA'in en ünlü
ajanıyken, saf değiştirerek, ABD'ye ait gizli sırları, dosyaları
para karşılığı rakip ülkelere satmakla suçlanan
Tobin Frost yakalanmış, sorgulanması için de buraya
getirilmiştir..
Ancak, Frost'un peşinde sadece CIA
yoktur..
Safe house'u basan bir örgütün elinden canlarını son anda kurtaran biri yeni, diğeri eski iki ajanın yaşayacakları yeni ve büyük macera, daha yeni başlamıştır oysa..
Safe house'u basan bir örgütün elinden canlarını son anda kurtaran biri yeni, diğeri eski iki ajanın yaşayacakları yeni ve büyük macera, daha yeni başlamıştır oysa..
Devlete ait 'eli silahlı' bir örgütü ve örgüt üyelerinin kamplaşarak birbirlerini yemelerini; bu arada, uyanık ya da güçlü olanın, diğerlerini yok ederek, söz sahibi olma girişimini, 'aksiyonu mebzul' bir 'suç filmi' sınırlarını aşmadan anlatan bir yapım..
Kuşkusuz, yeni bir şey söylemiyor;
ama, bu konularda çekilmiş bir sürü filmin şimdiye
kadar anlattıklarını, 'mütevazı' yapısı içinde
özetlemeyi de biliyor..
Son tahlilde film, devasa bir örgütten
başka bir şey olmayan devletle, mesela bir terör örgütü
arasında, hem hedefleri, hem de uygulamaları bakımından sanıldığı
kadar bi fark olmadığını hatırlatıyor..
Kuşkusuz ki devlet biraz daha işi
çaktırmamaya çalışır, ancak her ikisi içinde
hedeflerine ulaşmada -illegal de olsa- her türden yol ve yöntem
mübahtır..
Filmin beni en etkileyen tarafı, olayın henüz başındaki acemi ve romantik genç ajanın, belki de on yıllar boyunca edineceği tecrübeyi -ki biz ona 'kaşarlanmak' da diyoruz- bizzat döverek, dövülerek, parçalayarak, parçalanarak ve de öldürerek -bir iki gün içinde- yaşayarak kazanmasını, gayet ustaca hissettirmesiydi..
Öte yandan, sürpriz üzerine
sürpriz yaşatan gelişmelerle, seyirci ilgisini ve heyecan
tansiyonunu hep maksimumda tutan filmin, ajan denen o adamları
-janrı gereği- binbir çeşit aksiyonun içine sokarak,
birer 'süper kahraman' gibi göstermeyi ihmal etmemesi;
üstelik bir de, seyirciyi bu hayâle inandırma çalışması,
eski bir gerzekliğin tezahürüydü..
Safe House / Düşmanı Korurken
Yönetmen: Daniel Espinosa
Senaryo: David Guggenheim
Oyuncular: Denzel Washington, Ryan
Reynolds, Robert Patrick
Yapım: ABD – Güney Afrika, 2012,
115'
6,5 /10