Pazarları Hiç Sevmem :: Babanı da Sevmezdim Zaten

Karlı bir İstanbul gününde bir düğün ve bir cenazeyle başlayan öykü, hem babasını, hem de aşkını yeni kaybetmiş bir oğlanla, işsiz ve de aşksız kalmış bir kızın tanışmalarını anlatacaktır..

Ölen babanın 'ne idüğü belirsiz' vasiyetinin oğulları tarafından yerine getirilme fantezisi; 'asıl konu' olan aşk hikâyesine neredeyse hiç temas etmeyen -kalabalık bir oyuncu kadrosuyla kotarılmış- sahnelerle bir araya geldiğinde, yönetmen kendi amacına ulaşıyor belki ama bu öykü iyi bir filme maalesef dönüşemiyor..

Adeta 'omurgasız' bırakılmış bir senaryoya sahip film, bir takım ilginç ve eğlenceli ama 'amaçsız' sahnelerle, diyaloglara yaslanarak etkili olma çabasında -doğal olarak- başarılı olamayınca, ne gerçeği, ne de -arzulandığı belli olan- o fanteziyi yaratamıyor..

Öykü açısından tamamen işlevsiz, aşırı 'şişkin' oyuncu kadrosu filme hiçbir katkı sağlamadığı gibi, lüzumsuz kafa karışıklığıyla zaman kaybı ve iç sıkıntısı yaratarak, filmin gayet 'normal' olan süresini sanki hiç bitmeyecekmiş gibi uzatıyor..

Baştan itibaren tarafları belli olan muhtemel bir aşkın filizlenmesine seyirciyi tanık etme uğruna, finale kadar verilen 'büyük uğraş' öyle anlamsız ve zorlama duruyor ki..

Özellikle İstanbul'un -Eminönü gibi- başarılı çekim yapması epeyi zor mekanlarından elde edilen görüntüler, takdire şayan..

Zaten görüntü yönetimi, bu filmin de -genel olarak- en başarılı yönü..

Son olarak, filmin pazar günleriyle hiçbir ilgisi olmadığını söylemek, bir an için bana vatan borcunu ifa etmek gibi geldi, ama bunun bana neden böyle geldiği hakkında en ufak bir fikrim yok..

Pazarları Hiç Sevmem

Yönetmen: Rezzan Tanyeli

Tür: Dram, duygusal

Oyuncular: Ayşen Gruda, Melisa Sözen, Ezgi Mola

Yapım: Türkiye, 2012, 85'

  2.5 / 5