Yakın tarih boyunca Hıristiyan-Müslüman çatışmalarından çok çekmiş bir ülke olan Lübnan'da din kaynaklı iç savaşın henüz taze olan yaraları sarılmaya çalışılırken, bazı bölgelerden çatışma haberleri gelmeye devam etmektedir..
Ülkenin adeta minyatür bir
örneği olan, iki dinden insanların birlikte yaşadığı ücra
bir köyde sağlanmış barış da pamuk ipliğine bağlı
gibidir..
Televizyon sinyalinin bile zar zor
alınabildiği bu tek televizyonlu yöreye ulaşabilecek her
çatışma haberi, köyün erkeklerinin anında
birbirlerine girmelerine neden olabilecektir..
Bu 'tehlikeli' durum hasebiyle, köyün
her iki dine mensup -aralarında tam bir dostluk ve dayanışma
gözlenen- kadınlarına büyük iş düşmektedir..
Lübnanlı kadın oyuncu-senarist-yapımcı-yönetmen Nadine Labaki, 2007 yılında çektiği ilk filmi Sukkar Banat'da olduğu gibi, hüznü neşeyle yoğurmaya devam ediyor..
Sevgili oğullarını -bir hiç
uğruna- yitirdiklerinden, savaşların acısını her zaman en
derinden hissetmiş anaların/kadınların, barışın bozulmaması
için verdikleri mücadeleyi -komediyi öne çıkararak-
naif bir üslupla anlatan film, zaman zaman devreye giren şarkı
ve danslarla müzikal bir havaya da bürünüyor..
Ellerinde televizyon anteniyle köyün
en yüksek tepesine çıkarak sinyal almaya çalışan
köylülerin halleri akla hemen Vizontele'yi getiriyor..
Hatta öyle ki o filmden fazlasıyla
etkilenildiğini söylemek bile mümkün..
Dinin, aynı ırktan geldikleri hâlde bile toplumları ayrıştıran, dövüştüren ve savaştıran unsurların en başında geldiği 'evrensel' gerçeğinin altını usulca çizerken ve de onun açtığı 'yerel' yaraları nazikçe gösterirken, komedinin o yumuşatıcı, sakinleştirici etkisini kullanmak akıllıca belki ama hiç de cesurca değil..
Oysa böylesi dangalaklıklarımızı
kafamıza -tam anlamıyla- dank ettirebilecek biricik aracın, en acı
gerçeklerin sertliğini hissettirerek her birimizi sarsacak,
katıksız dramlar olduğunu düşünüyorum..
Erkeğin 'güçlü' görünümünün altında yatan zavallılığına ve kavgacılığına -aslında haklı olarak- vurgu yaparken, kadınlar arasındaki dayanışmayı ve de kadın aklını yücelten filmin, başlangıç ve bitiş sekanslarındaki mevcut çarpıcılığını genele yayamaması en önemli eksiği..
Nadine Labaki'nin iyi niyetli olduğu
kuşkusuz; ancak, hayatın -üstelik bir de o bölgenin- acı
gerçeklerinden oldukça uzak bir masalı anlatmaya
çalıştığı da bir gerçek..
Üstelik de pek sürpriz
içermeyen, biraz basmakalıp içerik ve üsluba
sahip olarak..
Et maintenant on va ou? / Peki Şimdi
Nereye?
Yönetmen: Nadine Labaki
Senaryo: Thomas Bidegain, Nadine Labaki
Tür: Komedi, dram
Oyuncular: Claude Baz Moussawbaa, Leyla
Hakim, Nadine Labaki
Yapım: Fransa-Lübnan-Mısır-İtalya,
2011, 110'
6 /10
6 /10