23.8.12

Abraham Lincoln: Vampire Hunter :: Baltalı Lincoln Vampirlere Karşı



Kendi türlerinden bir ulus yaratmayı hedefleyen vampirlerin, seri üretime geçerek çoğaldığı 19. Yüzyıl'ın başlarındayız..

Henüz dokuz-on yaşlarındaki Abraham Lincoln'ün 1818 yılının o meşum gününde tanık olduğu olaylar, hemen tüm hayatının gidişatını belirleyecektir..

Minik İbrahim, sevgili annesinin ölümüne neden olan, kölelerin çalıştığı büyük bir çiftliğin sahibi olan Jack Barts'tan intikam almaya yemin etmiştir..

Aradan geçen dokuz yılda büyüyüp gelişen genç Lincoln, Barts'tan öcünü almasının o kadar kolay olamayacağını görecektir; çünkü, o herif bir vampirdir..



Kahramanımız, gaddar vampir tarafından tam öldürülecekken ortaya çıkan vampir avcısı Henry Sturgess tarafından kurtarılır..

Daha sonra bu 'avcı'nın öğrencisi olarak, tavsiyelerine riayet eden Abraham Lincoln, hem intikamını alabilmek, hem de bundan sonraki yaşantısını düzenlemek üzere bir takım kararlar alır..

Gittiği Springfield'de hem çalışıp, hem hukuk tahsili yapan, hem de önüne çıkan cümle vampirleri vampir cehennemine gönderen Abraham, bu arada aşık da olur..


Hocası 'avcı'nın, 'aşk yok, aile kurmak yok' tavsiyesini böylece pek yerine getiremez; ama, iyi bir hukukçu olarak siyasete de atılan müstakbel Başkan'ı karısının yanı sıra, politika ve halk da bağrına basar..




Filmin daha ismiyle karşılaştığınızda vereceğiniz ilk tepki, şaşırmayla karışık bir sırıtış ve hemen akabinde de alaycı bir reddediş olabilir; ki lütfen ayarlarınızla oynamayınız..

Bunun bir nedeni, prestijli bir devlet büyüğüne duyulan -kromozomlarınıza kadar işlemiş- saygıysa; diğeri de 'gerçek' bir ismi 'hayali' bir 'meslek'le bağdaştırmayı reddetme refleksimiz olsa gerek..

Müstakbel bir 'Atatürk Zombilere Karşı' filmine -şiddeti çok daha hiddetli olsa da- muhtemel tepkimiz de aynı minvalde olacaktır..




Koskoca Abraham Lincoln'ü vampir avcısı yaptığı yetmezmiş gibi, onun başkanlığı sırasında patlayan Amerikan İç Savaş'ının tarafları arasına vampirleri de ekleyen film, Başkan'ın -çocukluğundan itibaren- düzenli olarak tuttuğu günlüklerini kendi 'fantastik' savına delil gösteriyor..

Vampirlik gibi 'sanal' bir olguyu bir tarihi gerçekliğin tam odağına yerleştiren yapım, saygın bir şahsiyeti bir nevi süper kahramana dönüştürerek, 'cesur' bir girişimde bulunuyor..

Bu cesaretini -kalıpların içinde kalarak- daha özgün bir biçim yaratmada kullanamıyor belki ama, kendisini keyifle izletmeyi de başarıyor..

Gerçekliği olan tarihi bir devlet adamıyla, fantastik bir hayal ürünü olan vampirleri, komedi ya da absürtlükten tamamen uzak durarak tam bir 'devlet ciddiyetiyle' bir araya getirmek, beklenenin aksine seyirciye büyük bir çelişki yaşatmıyor..
Hatta, bir yandan bunun gerçek olma ihtimalini düşündürürken, öte yandan fantezinin çarpıcılığı konunun ciddi tarafını törpüleyerek, kendine özgü bir mizahın ortaya çıkmasını da sağlıyor..




Finalin finalinde zamanımıza gelen film, vampir avcısı Henry Sturgess'i bir barda -tıpkı bir zamanlar genç Lincoln'e yaklaştığı gibi- genç bir adama yaklaşırken gösterir..
Bu kişinin Başkan Obama olma olasılığı hiç de düşük değildir..

Son olarak, Lincoln'ün, 'Tarih savaşları hatırlar, dökülen kanları değil.' özlü sözünü konumuza uyarlayarak, 'Tarih vampirleri hatırlar, içtikleri kanları değil.' diyor ve hepinize iyi seyirler diliyorum..


Abraham Lincoln: Vampire Hunter / Vampir Avcısı: Abraham Lincoln

Yönetmen: Timur Bekmambetov
Senaryo: Seth Grahame-Smith
Tür: Aksiyon, fantastik, korku
Oyuncular: Benjamin Walker, Rufus Sewell, Dominic Cooper
Yapım: ABD,2012, 105′

  3 / 5