Vampirlerin ve daha nice korku
karakterinin memleketi olan Transilvanya'yı oteline isim seçmiş karizmatik Kont Drakula, sevgili kızı
Mavis'in 118'inci yaş günü şerefine düzenlenecek
parti için, cümle tekinsiz arkadaşına davetiye
gönderir..
Hemen hepsi gölgeli ya da karanlık
yerleri seven, dünyanın tüm korkunç yaratıkları,
muhteşem bir şato olan otelde -artık nasıl bir davetse bu- tam
pansiyon ücretli kalmak üzre, davete icabet ederler..
Vampirler, Zombiler, Frankenstein,
Mumya, Görünmez Adam, Kocaayak, Kurtadam ve diğerlerinin
ve de onların ailelerinin en büyük arzusu, yerleşim
yerlerinden çok uzakta, gizli bir yerde inşa edilmiş bu
otelde, insanların kendilerine yönelik düşmanca
tavırlarından, eylemlerinden korunarak, eğlenceli bir tatilin
keyfini çıkarmaktır..
Bölgede tek başına dağcılık yapan bir gencin, oteli keşfetmesi ve aslında yaşı -biz ölümlülerin hesabıyla- on sekiz olan Mavis'le göz göze gelip, birbirlerine aşık olmalarıyla da işler karışacaktır..
Hemen her baba gibi, kızını
-erkekler başta olmak üzre- her türlü dış etkenden
korumaya yemin etmiş bir adam portresi çizen Drakula, aslında
bu yaptığıyla doğa'nın ve doğalın aksine hareket ettiğini,
bunun da hem kızı, hem de kendisi için mutsuzluk kaynağı
olmaktan başka hiçbir yarar getirmeyeceğini anlayacaktır..
Belli bir yaşa ulaşan her çocuk
-daha doğrusu- her genç, kendi kararını kendi vermeli,
kendi hayatını kendi istediği gibi -doğru ya da yanlış-
yaşamalı; bu edindiği tecrübelerle de kendi kişiliğini
oluşturmalıdır..
Bu ilk uzun metrajlı sinema filmi olsa da, Genndy Tartakovsky, özellikle animasyon türündeki Tv dizilerindeki çalışmalarıyla, oldukça tecrübeli bir yönetmen..
Bunu, gayet hareketli ve eğlenceli
hatta çılgınca bir yaratıcılığa sahip bu filmdeki, özgür
ve rahat yönetiminden de hissetmek mümkün..
Kitapların, daha da çok
sinemanın yarattığı korku karakterlerinin hemen hepsine yer veren
film, biz yetişkinlere hoş hatırlatmalar yaparken, bunların
çoğundan habersiz çocuklar ve gençler için
de öğretici olduğu söylenebilir..
Belki daha çok, çocuklara
yönelik bir havası var ama, ailenin diğer fertlerini de
ilgilendirebilecek sahneler içeriyor..
Yine de ilginç karakterlerle oluşturulan bu animasyon, suyu biraz aşırı kaçmış esprilerle fazla güldüremediği gibi, sürprizlere pek de açık olmayan 'ibretlik' öyküsüyle, vasatı aşamıyor..
İyi espriler de yok değil tabii:
Arabayla giderken, geçişi kapayan koyun sürüsünün
tamamını, hem de bir anda mideye indirip, geğirerek yolu açan
Kurt Adam gibi..
Başta öngörülen,
canavarların aslında kendi hallerinde iyi yaratıklar,
insanlarınsa onları yok etmeye yeminli gerçek birer canavar
olduğuna dair, şaşırtıcı ve 'ezber bozan' tez pek hoştu..
Ancak film, bu ısrardan kısa bir süre sonra cayarak, iyi
insanların da var olduğu müjdesini vermekte ne de aceleci
davranıyor..
Bunu yapmasa, şu -doğanın bir
numaralı zararlısı olan- 'sittiriboktan' türümüze
çok ayıp etmiş olacağız sanki..
3/5
Hotel Transylvania / Otel Transilvanya
Yönetmen: Genndy Tartakovsky
Senaryo: Peter Bayhham, Robert Smigel,
Todd Durham, Dan Hageman, Kevin Hageman
Tür: Animasyon, komedi, aile
Yapım: ABD, 2012, 91'