Zarafa :: Zürafa Seven Çocuğun Fransa Macerası

27.1.13

Zarafa :: Zürafa Seven Çocuğun Fransa Macerası

Afrika'nın bir köyündeki devasa bir baobap ağacının altında oturan yaşlı bir adam, etrafını çevreleyen çocuklara bir hikâye anlatmaktadır:

Yüzbaşı Moreno adlı bir köle tacirinin esir alarak Fransa'ya götürdüğü Maki ve Soula adlı minik ve kimsesiz çocuklardan Maki, kaçmayı başarır..

Meraklı bir çocuk olan Maki, bir zürafa ailesiyle henüz tanıştığında köle tacirine yeniden yakalanır ama, bu sefer de 'Çöl prensi' unvanlı Hasan tarafından kurtarılır..

Maki, Hasan ile devesi ve bir yavru zürafadan oluşan mini kervana, daha sonra yolda iki ikiz inek katılır..

Uzun bir yolculuktan sonra İskenderiye'ye geldiklerinde, denizden kuşatma başlatmış Osmanlı gemileri, top atışlarıyla şehri sarsmaktadır..

Bu işgalden kurtulmak isteyen Mısır Paşası'nın plânı pek de akıllıca değildir ama n'aparsınız..

Paşa, Hasan'ın getirdiği minik zürafayı hediye edince, Fransa kralından, Osmanlı'ya karşı yardım alabileceğini düşünmüştür..

Deniz yolu kapalı olduğundan, Zarafa'yı balonla Paris'e götürme işi de yine bizimkilere düşer..

Bu arada gelişen bazı olaylar sonunda, minik zürafa Zarafa'dan ayrılmamaya yeminli Maki, ikiz inekler ve korsanların içinde bulunduğu bir gemi denizden; Hasan, balonun sahibi Malaterre ve Zarafa'nın olduğu balon da havadan olmak üzere, Fransa seferi başlamıştır..

Evet, aynen öyle.. Büyük ve olağanüstü bir macera, onları -hatta bizleri- beklemektedir..

Çocukların rahatlıkla izleyebileceği basitlikte ilerleyen, ancak, her yaş grubuna ilginç gelebilecek unsurlar da içeren Zarafa, masalsı güzellikte sempatik çizgilerden oluşan görselliği ve heyecanla saran ilginç konusuyla, zaman zaman hüzünlendirse de her an patlayan hoş esprilerle güldürmeyi de beceriyor..

Bu arada, Kadıköy'deki, yere bağlı balonla göğe yükselme uygulamasının, yüzlerce yıl önce Paris'te denenen ilk örneğini de bize göstermiş oluyor..

İnsanla insanın ve insanla hayvan arasındaki dostluğun güzelliğine dikkat çeken, verilen sözlerin tutulmasının her şeyden önemli olduğunun özellikle altını çizen film, 'Taş yerinde ağırdır.' demeyi de ihmal etmiyor..