1.4.13

Glück :: Ey Vejetaryenden Kasap Yaratan Aşk!.


Ülkesindeki savaşta (Muhtemelen Bosna Savaşı) anne ve babasını yitiren, kendisine de askerler tarafından tecavüz edilen köylü kızı İrina (Alba Rohrwacher), kaçmak zorunda kaldığı Berlin'de fahişelik yaparak geçimini sağlamaktadır..

Müşteri kovaladığı sokağa takılan, 'punk' görünümlü, evsiz bir 'serseri' olan Kalle (Vinzenz Kiefer) ile İrina arasında zamanla gelişen arkadaşlık -beklendiği üzre- aşka dönüşür..

Hiç kimseleri olmayan, geçmişleri karanlık, gelecekleri ise belirsiz bu iki yalnız ruhun birlikte yaşamaları hem kolay, hem de zordur..

Ekmek dilimleri üzerine damlattıkları baldan oluşan akşam yemeklerini büyük bir iştahla yiyen 'uyumlu' ikilinin arasını bozmaya çalışan iki önemli gerçek: Kalle'nin işsizliğinin de nedeni olan tembelliği ile İrina'nın para kazanmak için yapmak zorunda kaldığı fahişeliğidir..

Tembel oğlanın durumunu -bi şekilde- halletmek kolaydır belki ama -kendi içinde potansiyel tehlike de taşıyan- kızın mesleki durumunda vuku bulan 'talihsiz' bir olaya yanlış anlamalar da karışacak ve 'tuhaf' çiftimizin yaşantıları allak bullak olacaktır..




Ferdinand von Schirach'ın kitabından yönetmen Doris Dörrie tarafından senaryolaştırılan film, öylesine acemice çekilmiş bir 'savaş günleri' bölümüyle başlıyor ki -tam tersi bir sonuç amaçlandığı halde- olayın dehşeti erotizm, köylü kızının yaşadığı trajedi de -neredeyse- komedi etkisi bırakıyor..

Daha sonra az da olsa -oyuncuların gayretiyle- anlatımını dengeleyen film, mantık hatalarıyla dolu öyküsü izin verdiği ölçüde 'vasat' hale geliyor..

Bu arada, her olayın gelişimini sağlayacak donelerin titizlikle yan yana getirilmesi ve böylece, gideceği yolu önceden belli etmesiyle film, her türlü sürprize kapalı bir biçimde ilerliyor ki bu da biraz sıkıcı oluyor..




Yolda yürüyen İrina'ya arabasıyla hafifçe dokunduğunda -ki hiçbir zarar vermeyen bir kazadır bu- onu ilk kez gören ve onunla son kez filmin sonunda karşılaşacak bir savunma avukatından bir anlatıcı yaratılmış; ki sanırım kendisine, 'dünyanın en gereksiz film anlatıcısı' diyebiliriz..
Üstelik, ona dair hiçbir şey gösterilmediği halde, 'Bu İrina'nın öyküsüdür, benim değil, o hayatımı yoluna soktu,' diye konuşan bu adamın varlığı böylece daha da anlamsızlaşıyor..

Aşkın, insana her şeyi yaptırabilen gücüne sert ve kanlı bir örnek veren film, 'iki gönül bir olunca samanlık seyran olur,' atasözüne, 'Ama samanlıkta yalnız olmaları da şart,' önermesini ekliyor..
Ki bununla da, toplumun, kişilerin hayatları üzerinde uyguladığı büyük etkiyi işaret ediyor..





Glück / Mutluluk / Bliss

Yönetmen: Doris Dörrie
Senaryo: Ferdinand von Schirach (kitap), Doris Dörrie
Tür: Dram
Oyuncular: Andrea Sawatzki, Alba Rohrwacher, Vinzenz Kiefer
Yapım: Almanya, 2012, 112'

  2.5 / 5