10.9.13

Şimdiki Zaman :: Az Şekerli Hayatlar


Geçmişi hakkında pek bi bilgimiz olmayan Mina (Sanem Öge), konuşmalarının satır aralarından anladığımız kadarıyla eşinden ayrılmış, ailesiyle de bozuşarak irtibatı koparmış, gençten bir hanım kızımızdır..
Özel hayatındaki olumsuz gidişata işsizliğini de ekleyebileceğimiz Mina'nın bir başka sorunu da uzun süredir kirada oturduğu evinden çıkarılacak olmasıdır..

Adeta sorunlar yumağına dolanmışçasına şanssız bir hayat yaşayan, sakin ve çekingen mizaçlı bu kızımızın yüreğinin temizliği ve güzelliği öylesine yüzüne yansımıştır ki kendisine sempati beslememek imkânsızdır..

Bunca sorunla boğuşurken bile onu hayata karşı dik tutan şey, gerçekleşmesi için çabaladığı umutlarıdır..

Kararı kesindir -uzun yıllar önce halasının becerdiği gibi yapacak- çalışıp para biriktirerek, Amerika'ya gidecektir..

Her şeyi geride bırakarak, bundan sonraki hayatını yeniden ve sıfırdan yaşayabilmek için bu yolculuk şart gibidir..

Umuda yolculuğu gerçekleştirebilmek için de öncelikle bir iş bulmalı, Dolar'a çevirerek bir kutuda istiflediği 'aşırı' mütevazı hazinesini de iyice bi güçlendirmelidir..
Ayrıca, vize için gerekli belgeleri toparlayabilmek için de şart olan yeni işini, sokaktaki bir duvara yapıştırılmış bir ilan vasıtasıyla bulur..




Beyoğlu'nda bir kafede boşalmış 'kahve falcısı' kadrosuna talip olan Mina, hiç iş tecrübesi olmadığı, daha doğrusu fal işinden hiç anlamadığı halde, aksini iddia ederek işi alır..

Üzerine kalmış bu 'baba işi'ni gönülsüzce de olsa üstlenmiş genç patron Tayfun'un (Ozan Bilen) gözüne girmesiyle, mekânın assolisti havalarındaki 'baş falcı' Fazilet'in (Şenay Aydın) de desteğiyle işine ısınan Mina, giderek sevilen hatta tercih edilen bir falcı haline gelir..

Falı sadece kafede bakmaz, genel istek üzerine ekstralara dahi gider..




Tarihi ve geleneksel özellikli- kadınlararası kabul günlerinin aranan falcısı olarak piyasada ünlenirken, kutusundaki dolarların miktarı da hızla artmaya başlamıştır..

Hayatına giren 'sevgili' statüsündeki adamlar açısından bir hayli şanssız olduğu anlaşılan Fazi, Mina'yla dostluğunu ilerletirken -aslında- yerini bile tespit ettiği, hayalinde açılışını bile yaptığı 'kendi mekânı'na ideal bir ortak bulduğunu düşünmektedir..

Peki, 'zoraki patron' Tayfun ile Mina arasında hafiften parlamaya başlayan ve tanık olanlara 'Hadi hayırlısı inşallah' dedirten o -belli belirsiz- kıvılcımlanmanın mahiyeti nedir allasen!.




Peki tamam, hayırlısı olsun; ancak, benim tanıdığım kadarıyla -mevcut durum ne olursa olsun- Mina'nın adeta beynine kazıdığı, ABD hedefli yol haritasında, Fazi'lere ya da Tayfun'lara hiç yer yoktur ki..

Sinema hayatına çektiği kısa filmlerle dahil olan yönetmen Belmin Söylemez’den, ilk olmanın -olası- eksik ve kusurlarından tamamen uzak, gayet başarılı bir uzun metraj..

Şimdiki Zaman'a, kahve falı ve onun, kişisel psikolojinin yanı sıra, toplumsal yaşantıdaki işlevine ve de önemine adeta bir belgesel ciddiyetiyle, ama inceden bir alaycılığı da ihmal etmeden yaklaşan -belki de- tek sinemasal örnek diyebiliriz..




Bu işten hiç de anlamadığı halde- binbir çeşit insana baktığı her kahve falında, kendi 'acılı' geçmişini ve gelecekteki 'tatlı' umutlarını görerek bir bir anlatan Mina'nın onlardan aldığı tepkilere yoğunlaştığımızda, hemen herkesin benzeri dertlerden mustarip, benzeri beklentilerden de umutlu olduğunu anlamamız hem şaşırtıcıdır, hem de değildir..

Girişlerinde -tıpkı gazino solistleri gibi- falcıların resimleriyle hazırlanmış afişleri olan, çevredeki rakip işletmelerle de müşteri kapma mücadelesi veren bir kafenin -genel olarak- çerçevelediği bir atmosferde geçen film, sıradan insanların yine sıradan, ama ilginç dünyalarına samimi bir biçimde yaklaşıyor..




Bu 'incelikli' film, şiddeti kendine yakışan bir kıyafet gibi benimsemiş erkek türünün egemenliğindeki berbat bir toplumda, kendi hayalleri doğrultusunda ve kendi ayakları üzerinde durmaya kararlı bir genç kadının yaşam mücadelesine, güzel ve de son derece duyarlı bir açıdan bakmayı başarıyor..

Daha çok tiyatro çalışmalarıyla tanınan Sanem Öge, canlandırdığı kişiyi gerçekten 'canlandıran' doğal oyunculuğuyla büyülerken, izlemekten her zaman keyif aldığım Ozan Bilen'e ise -izninizle- 'genç usta' demek istiyorum..



Yönetmen: Belmin Söylemez
Senaryo: Belmin Söylemez & Haşmet Topaloğlu
Oyuncular: Sanem Öge, Şenay Aydın, Ozan Bilen
Yapım: 2012, Türkiye, 110'


7,5   /10