Hayatta umursadığı şeyleri,
"Vücudum, evim, arabam, ailem, kilisem, kankalarım, kızlar
ve pornolarım" diyerek bir çırpıda sıralayan,
'libidosu aşkın' lümpen bir oğlan olan Don Jon'un (Joseph
Gordon-Levitt), 'daracık ama renkli' dünyasına çarpıcı
bir bakış..
Seks hayatını, 'her gece bir başka kadınla yatmak ve yakaladığı her fırsatta da mastürbasyon yapmak' olarak ikiye ayırmış bu
'aşırı otuzbirci' oğlanın en büyük derdi,
mastürbasyondan aldığı zevki ya da tatmin duygusunu -partneri
dünyanın en güzel kızı dahi olsa- bir türlü
yakalayamamasıdır..
Siz de benim gibi çok üzüldünüz
bu çocukcağızın 'acınası' durumuna, öyle değil
mi!.
Bir gün, hemen her erkeğin başına
gelen onun da başına gelecektir..
Ve şu hayattaki tek amacı, avucunun
içine alarak istediği gibi yönlendirebileceği bir
erkekle evlenmek olan 'ilik gibi' bir hatunun, Barbara'nın
(Scarlett Johansson) etki alanına düçar olur..
Genç adamın bu 'yanlış' adımında, artık torun torba sahibi olmak
isteyen annesi başta olmak üzere, ailesinin psikolojik baskısının
da rolü vardır tabii..
Kendisine aşık olma gafletinde
bulunan bu 'azgın' oğlanı kutsal evlilik yoluna sokmak, 'güzeller
güzeli' Barbara için çocuk oyuncağıdır..
Ancak onun da 'tutucu'
tarafından kaynaklanan 'pornodan nefret etmek' gibi
-kadınsı bir kıskançlıkla da karışık- bazı hassasiyetleri vardır..
Gelgelelim Jon'un, 'sevgili
alışkanlıkları'ndan vazgeçmeye, asla niyeti
yoktur..
Bu şanslı oğlana vuran asıl piyango
Barbara değil, Esther'dir (Julianne Moore) aslında..
Bir cinsel ilişkiden tam anlamıyla
tatmin olmanın -bir başka deyişle- 'birlikte kendinden geçme'nin
dersini, Esther adlı görmüş geçirmiş bu kadından
teorik ve pratik olarak alan Jon, işin sırrına 'anca' varmış; 'gerçek seks' eyleminin tek kişilik bir soloyla değil, iki
kişinin uyumuyla gerçekleşebileceğini -nihayet-anlamıştır..
'Pornocu' Don Jon'u kullanarak, klasik
şablona uygun romantik komedilerle dalgasını geçen film,
mevcut 'romantik' kısmına şöyle bi teğet geçmeyi tercih eden, bir
komedi yapısında..
Fazla romantik olmadığı gibi asla
'sululuk' da yapmayan, ama son derece eğlendiren bu komedinin en
önemli özelliği -çaktırmadan uyguladığı-
öğreticiliği olsa gerek..
Gençlere ve 'işin' sırrını
halâ öğrenememiş 'zavallı' yetişkinlere -ciddi
anlamda- mükemmel bir seksoloji dersi veriliyor ki bence bu
filme Milli Eğitim Bakanlığı özel ödül verse
yeridir valla..
Katolik kilisesine, özellikle de
'Günah Çıkarma' müessesesine pek güzel
giydiren, 'şekilci' zihniyete sahip 'sözde' müminlerle
resmen dalgasını geçen Joseph Gordon-Levitt, senaryosunu da
kendi yazdığı bu ilk uzun metrajıyla, yönetmenliğe de mükemmel
bir giriş yapıyor..
Kadına, erkeğe ve ilişkilerine ya da
evliliğe -seks ortak paydasında- aileye ve dine -samimiyet
bağlamında- cesurca dokunuşlar içeren, eleştirel bir
bakışa sahip Don Jon, gayet özgün ve leziz mizahı, çarpıcı
gerçekçiliğiyle de göz dolduruyor..
4/5
Don Jon / Kalbim Sende
Yönetmen ve Senaryo: Joseph
Gordon-Levitt
Oyuncular: Joseph Gordon-Levitt,
Scarlett Johansson, Julianne Moore, Tony Danza
Yapım: 2013, A.B.D., 90'