Açlık Oyunları: Ateşi Yakalamak, 2012’de muhteşem bir gişe başarısı yakalayan Açlık Oyunları'nın arkasından dünya çapında bir fenomen haline gelen hikayeye, yeni bir soluk yaratmaya geliyor.
Büyük beğeni toplayan ilk
film, izleyiciye ilgi çekici ve ütopik olmayan Panem
kültürünü tanıttı.
Her yıl on iki ezilen bölgenin
bir kız bir erkek gencinin hayatta kalma savaşı için
ışıltılı başkente göndermesini anlattı.
Akademi ödüllü Jennifer
Lawrence, Açlık Oyunları alanında imkânsız seçimler
yapmaya zorlanan, 16 yaşındaki kadın kahraman Katniss’i büyük
bir uyumla canlandırdı.
Filmin yönetmenliğini Francis Lawrence, senaryosunu Suzanne Collins’in Ateşi Yakalamak
romanına dayanarak, Simon Beaufoy ve Michael DeBruyn, yapımcılığını ise Nina
Jacobson ve Jon Kilik üstleniyor.
Roman, sadece Birleşik Devletlerde 50
milyon kopyaya ulaşan 3 kitaplık serinin ikincisi.
Açlık Oyunları: AteşiYakalamak, Katniss Everdeen’in (Jennifer Lawrence) yoldaşı Peeta Mellark (Josh Hutcherson) ile birlikte
74. Açlık Oyunlarını kazanması ve eve sağ salim dönmesiyle başlar.
Kazanmak, aslında ailelerini ve
arkadaşlarını geride bırakıp, bütün bölgeleri tek
tek gezmelerini gerektiren Zafer Turu yapmaları anlamına
gelmektedir.
Yol boyunca Katniss, ayaklanmanın
başlamak üzere olduğunu fark eder.
Fakat başkent, hala büyük
ölçüde Başkan Snow’un kontrolündedir.
Snow ise her şeyden habersiz bütün
Panem’i değiştirebilecek olan Açlık Oyunlarının 75.
Yılı etkinliklerini hazırlamakla meşguldür.
Katniss Everdeen için hedef,
daha önce hiç bu kadar yüksek olmamıştı.
Ezilen ulusunun bu utanç verici
kanlı müsabakasını uzatmak için savaştığı zaman
daha dün gibiydi.
Şimdi ise yıllık Açlık
Oyunları tekrar yaklaşıyor ve bu yıl, bir daha arenaya
dönebileceğini hayal bile edemeyen Katniss ve diğer bütün
eski kazananların katılacağı bir “Üçüncü
Çeyrek Asır Oyunları” olması nedeniyle daha da önemli.
Katniss’i hiç beklemediği
şekilde tekrar Açlık Oyunları’na iten bu yeni öyküsü
ile film, oyuncularına ve ekibine daha önce
keşfedilmemiş duygusal ve teknik tecrübeler yaşattı.
Katniss ve yoldaşı olan Peeta, Zafer
Turu ile Panem’in bölgelerini gezer, sonrasında onları yok
etmek amaçlı tasarlanan oyunlar için alıkonulurlar.
"Gerçeğin en şiddetlisini
sanal bir dünyanın içinde sunan Açlık Oyunları
gibi, film de her açıdan, samimiyetten uzak bir yapaylık
içeriyor..
Dostlar alışverişte görsün
hesabı, 'sulandırılmış' bir sistem ve medya eleştirisi
yapılırken anlatılan, 'fedâkârlık' yapay; her
hâlinden sahtekârlık akan, ama sürekli parlatılmaya
çalışılan o aşk, o sözde isyân falan, hepten
yapmacık.."
Hiç kuşkusuz ki ilk filmin ardından yaptığım bu 'ağır' yorum üzerine hizaya gelerek
işlerini daha ciddiye alan yapımcıların, kendilerine ve seriye
biraz daha çekidüzen verdiklerini görüyoruz..
Ancak öyle fazla heyecanlanmanın
da gereği yok..
Şikayet ettiğim o yapaylıktan izler
yine yerli yerinde duruyor, sadece dozajı azalmış vaziyette..
O değil de, isyanın ateşini ilk
yakanlardan Katniss Everdeen'i başarıyla canlandıran Jennifer
Lawrence, duru güzelliğiyle göz kamaştırmaya aynen devam
ederken, baştan aşağı klişe bir karaktere bürünmüş
Woody Harrelson'ın halleri ise oldukça can sıkıcı..
Baskı ve zulüm üzerine bina
ettiği iktidarını engelsizce sürdürebilmek için
halkı 'ölümcül' Açlık Oyunları'yla
oyalamanın mütehassısı olmuş bir tiran ve onun oyununu yine
ona karşı kullanarak, şanlı bir devrimi gerçekleştirmenin
isyanı içinde ayaklanan bir halk..
Bir yanda dostluğun, aşkın,
fedakârlığın, umudun, isyanın ve mücadelenin adeta
güneşe uzanan elleri; diğer yanda düşmanlığın,
sahtekârlığın, nefretin, zulmün ve ölümün
zifiri karanlıkta yayılan, leş kokulu nefesi!.
Tüm bunları -ibretle- izleyen
-adalet duygusu iğdiş edilmemiş- bir yurdum insanının, Şanlı
Gezi Parkı Direnişi'ni hatırlamaması ne mümkün?.
Yönetmen: Francis Lawrence
Senaryo: Simon Beaufoy, Michael Arndt
Oyuncular: Jennifer Lawrence, Liam Hemsworth, Josh Hutcherson, Elizabeth Banks, Jena Malone, Woody Harrelson
Süre: 146'
3 / 5