13.12.13

Kızım İçin :: Emin misin?.


Hakan Haksun'un yazıp yönettiği, Yetkin Dikinciler, Eda Ece, İnci Türkay , Berke Üzrek, İlayda Çevik, Hakan Altıner, Sefa Zengin, Tayfun Sav, Yakup Yavru ve Güler Ökten’in başrollerini paylaştığı Kızım İçin, bir Avşar Film yapımı.

Kırklı yaşların ortasındaki Tuncer, yıllar önce karısından boşanıp kendi hayatına yönelmiştir. 

Babasının varlığından habersiz büyüyen Tuba ise 18 yaşını doldurmasına üç hafta kala, bir anda karşısında Tuncer’i bulur.

Tuncer, yıllardır göremediği kızıyla bu uzun zaman dilimini telafi etmeyi istemektedir. 

Birlikte çıkacakları yolculuk her ikisine de hiç tatmadığı duyguları armağan edecektir.


Tuba, babası olduğunu iddia eden deli dolu ve gizemli Tuncer’i tanırken, büyük sürprizlerle karşılaşacaktır.

Babasıyla ilgili tek bir anısı bile olmayan Tuba için anılarda kalacak 'an'lar inşa etmeye çalışır Tuncer.
Çünkü hayat, yaşanamayanlara hayıflanmak değildir...
Yaşananlardan hatıralarda kalandır!



'An'lar inşa eden Tuncer Efendi..
He canım he..
Anlat..

Sen ne palavracı bir adammışsın yahu!.
Bir de utanmadan 'Kızım İçin' diyorsun, 'Kendim İçin' diyeceğine..


Madem kızını bu denli seviyordun da tam on beş yıldır neden hiç arayıp sormadın onu acaba?.
"İşte hayat şartları, zartları zurtları" gibisinden bir takım bahaneler sıralayabilirsin; ama asla inandırıcı olamazsın ki..

Seni tanımayan, hatta ölmüş bilen kızını ne hakla kaçırır, zavallı anasını kederler içinde bırakırsın?.
Her şeyden önce insan biraz utanır yahu, sıkılır..
Nerdee?.

Üstelik çıkmışsın kızının karşısına, saçma sapan şaklabanlıklarla komik olmaya çalışarak sabrımızı da zorluyorsun..


Finale doğru ortaya konan bir 'sürpriz'in etrafının üstünkörü doldurulmasıyla oluşturulmuş, ama delik deşik olmasının önüne geçilememiş bir senaryodan daha iyi bir film çıkamazdı doğrusu..

Ayrıca filmin 'cast' sorunu yaşadığı da bir gerçek..
Bunun en bariz örneği, Tuba'yı canlandıran Eda Ece..
Tiplemesi ne kadar uyduruk olursa olsun- Yetkin Dikinciler gibi usta bir oyuncuyla 'partner' olabilecek kapasiteye sahip değil bu kızımız..
Ne antipatik tipi ve duruşuyla, ne de tutuk oyunculuğuyla bu rolünün hakkını verebiliyor..


Filmin, handiyse 'müziğin istismarı' denebilecek kadar kötü müzik kullanımına bir örnek vermem gerekirse eğer; Baba'nın gayet normal bir şekilde, gayet normal bir kafeye girmesiyle devreye giren parçanın, gladyatörlerin arenaya çıkış müziği kadar dehşetengiz olmasını zikredebilirim..

Demin bahsettiğim finaldeki -pek de sürpriz değil ama- o 'twist' olmasa eğer, karnesine 'çok kötü' notu düşülmesi elzem olan bir film, Kızım İçin..

O değil de, sözde sempati yaratmak amacıyla, öyle acayip bir baba figürü oluşturulmuş ki Tanrı hiçbir çocuğu böylesine zıpır bir babayla terbiye etmesin.. Amin!.


  2 5