(İşbu film -ilan edildiği halde-
ülkemizde gösterime girmemiştir.. Yine de ben -sanırım
dergiye koymak için- hakkında bunları karalamışım.. Demek
ki kısmet bugüneymiş.. En azından, internet ortamında
kolayca ulaşılabilen bu filmi izleyecekler için belki bi
şeyler ifade eder deyu paylaşıyorum, arz ederim.)
800 yıl kadar önce Keşiş Bodhi,
Hindistan'dan Çin'e gelerek, kraliyet sarayında üç
yıl geçirir..
Daha sonra Kung Fu sanatı ustası olan keşiş
ölünce, gömüldüğü mezarı açılır
ve cesedi iki parçaya ayrılarak çalınır..
Çok geçmeden bir söylenti
yayılmaya başlar; kim o cesede sahip olursa, Kung Fu'da üstat
olup, tüm dövüş sanatlarına hükmedecektir..
Son olarak da Dark Stone adlı bir
klan, bu işin içine dahil olacaktır..
Ceset parçasının son sahibinin
yaşadığı bir konağa baskın yapan çete, konağın
sahibini ve oğlunu öldürür..
O kargaşada cesedi Drizzle adlı çete
üyesi bir kadın dövüşçü ele geçirir
ve hiç bir iz bırakmadan da ortadan kaybolur..
Klan'ın reisi, hem onun başı, hem de
yanında götürdüğü keşiş cesedi için
büyük ödüller ortaya koyunca, onlarca 'kelle
avcısı' kadının peşine düşer..
Bir kaç ay sonra başkentte
ortaya çıkan Drizzle -bir bilgenin tavsiyesiyle- yüz
değiştirme operasyonu geçirmiş ve Zeng Jing (Michelle Yeoh)
adını kullanmaya başlamıştır..
Pazarda tezgâh açan kadın,
kuryelik yapan sıradan bir adam olan Jiang A-sheng (Woo-sung Jung)
ile evlenir..
Birbirlerini seven bu çiftin tek
arzusu, huzur içinde yaşamaktır..
Ancak, 'Aşık Serteli' der ki,
"Dostum, şu dünyada huzur denen şeyin, huzursuzluğun bir
sigara molasından ibaret olduğunu bilmelisin."
Ve o arada ne olursa olsun, neler
değişirse değişsin, unutulması istenen o geçmişin
sırları ortaya çıkmak için fırsat kollamaz da ne
yapar sayın seyirciler..
Chao-Bin Su'nun yazıp yönettiği,
2010 tarihli 'wuxia' türündeki bu Çin filmini -büyük
olasılıkla- Venedik Film Festivali'nde izlemiş olmalıyım..
Uzakdoğu Dövüş
Sanatları'nın ve özellikle de kılıçlı dövüşlerin
sinemadaki mükemmel bir örneği olarak anımsadığım
filmden diğer aklımda kalanlar; benim şu dünyaca meşhur
'gerçek kadın' normlarıma cuk oturan Michelle Yeoh ve bir
başka dövüşçü kızımız olan Barbie Hsu
idi..
'Estetisyen' doktor Li'nin yüz
değiştirme operasyonlarıyla, bu işin başlangıcında Çin'in
olduğunu işaret eden film -hayatın, insana neler göstereceğinin
ya da ne sürprizlere gebe olduğunun belirsizliği içinde-
aşkın ve fedakârlığın destanını, gayet etkileyici
sahnelerle betimliyor..
Hafiften bi 'spoiler' olsa da- son
olarak şunu söylemek istiyorum: Mutlu sonlar pek tatmin ya da
mutlu etmez beni ama, nedense o zaman pek mutlu çıktığımı
hatırlıyorum bu filmden..
Sanırım o günlerde yeni bir aşka düştüğümden böyle olsa gerek..
Hem de ne aşktı dostlar..
Üzerinize afiyet..
Jianyu / Reign of Assassins
Senarist - Yönetmen: Chao-Bin Su
Oyuncular: Michelle Yeoh, Woo-sung
Jung, Barbie Hsu, Xueqi Wang
Yapım: Çin, 2010, 117'
3.5 / 5