"Aslen Bolu Mengenli olan Cevat,
İstanbul'daki bir İtalyan restoranında profesyonel aşçılık
yaparak hayatını kazanan, 28 yaşında bir adamdır.
Babası Ekrem'i bir süre önce
kaybetmiş olan Cevat, bir gece onu rüyasında görür.
Ekrem, oğlu Cevat'a Galatasaray'ın
oynayacağı gelecek maç ve şampiyonluğa giden yol için
bazı tüyolar verir.
Cevat hemen ertesinde arkadaşlarını
toplayıp işe koyulur.
Ancak Cevat ve arkadaşlarının
planlarında hiç olmayan bir olay başlarına gelecek; bu olay
genç aşçıyı, hayatı ve ilişkisi arasında kalacağı
bir maceraya sürükleyecektir."
Aralarında 'komik' unsurlara sahip
tiplerin de 'mutlaka' yer aldığı, kız tarafının 'kızlar',
erkek tarafının da 'erkekler' grubuyla ana kadroyu oluşturduğu
film, evlenmek isteyen bir kız ile henüz bu tufaya gelmemeyi
tercih eden bir oğlanın -şirin olduğu varsayılan- didişmesine odaklanıyor..
Varyasyonu bol kadın-erkek ilişkisinin ya da çekişmesinin bu en 'gerzek' biçimini eksen alan kordelamız, öte yandan 'Galatasaray' üzerinden -o neresinden baksan- 'ultra salak' görünen futbol taraftarlığı gerçeğinin 'eğlenceli' denebilecek tarafına bakmaya çalışıyor..
Ve kısacası Aşk Oyunu, "Türkiye'nin
bir numaralı takımı Cimbom her daim şampiyon olmak, hemen her
rüyasında tek taş yüzük gören Türk kızı
da ilk fırsatta evlenmek ister".. demeye getiriyor..
İyi hoş da, sadece 'romantik'
olanlarının değil, tüm komedi yapımlarının artık ıcığı
çıkarılmış bazı beynelmilel kalıplarının tekrarıyla, sonuçta pek
de eğlenceli bi şey ortaya konamıyor -maalesef..
Piyasadaki yerlerini daha önceden
alan Fenerbahçeli, Beşiktaşlı 'taraftar' filmlerine
bakarak, "Cimbomlu olarak bizim neyimiz eksik olm?." tepkisiyle hep
birlikte duruma uyanan bazı sinemacı arkadaşların girişimiyle
çekilmiş gibi görünen film, ne yazık ki fazlasıyla
zorlama duruyor..
Tıpkı diğer takımların filmlerinde
de olduğu gibi..
Hele evvel zaman içinde, Bolu'daki bir
Boluspor-Galatasaray maçına bilet almak için geceden
kuyruğa giren, ancak donarak ölen taraftar (Oğlanın babası)
hikâyesine, sinema tarihimizin açık ara en saçma,
en zorlama trajedi denemesi diyebilirim..
Başta o hanım kızımızdan olmak üzere herkesten çok özür dilerim ama, 'normal' bir erkek gözüyle hiç de güzel olmayan
bir kadını, neredeyse eşi benzeri olmayan bir 'Dünya Güzeli'
gibi göstermeye çalışmanın tuhaflığına ise ne
diyeceğimi bilemiyorum..
O değil de, Kelime Oyunu yarışmasıyla
ünlü olan sunucu Ali İhsan Varol'un psikolog olarak
göründüğü ve pek güzel oynadığı kısacık
bir sekans, bu kötü filmin en komik, en güzel
bölümüydü..
Buyrun bu da benden 'pozitif' bir ekleme olsun..
İmza: Bir dost..
Buyrun bu da benden 'pozitif' bir ekleme olsun..
İmza: Bir dost..
Yönetmen: Umut Yüksel
Senaryo: Ezgi Yüksel, Umut Yüksel
Oyuncular: Kemal Uçar, Pınar
Göktaş, Lemi Filozof, Dilşah Demir
Yapım: 2014, Türkiye
1.5 / 5