3.11.15

Sanat Meclisi Sempozyuma Çağırıyor!.



Halkımızın yaşadıklarının benzerlerini sanat alanında da yaşıyoruz hiç kuşkusuz.
En ufak bir muhalif sesin susturulmaya çalışıldığı bir düzende sanatçıların da kendi sorunları etrafında toplanmaya, örgütlenmeye, çözümler üretmeye ihtiyacı var.

Geldiğimiz süreç artık sadece tiyatrocuların kendi aralarında; sadece müzisyenlerin, sinemacıların kendi aralarında örgütlenmelerinin yetersiz olduğunu göstermiyor mu?
Son yıllarda yaşanan saldırılar ve çevremizi kuşatan sorunlar ise alanımızın varlığını ölümcül bir biçimde tehdit eder hale geldi.
Sinema, müzik, sahne sanatları, edebiyat, plastik sanatlar ve görsel sanatlar alanında her geçen gün kabul edilmesi mümkün olmayan saldırılar değişik biçimlerde yoğunlaşıyor.
Devlet baskısından, yapımcı terörüne; sosyal haklar sorunundan sanatın estetik sorunlarına kadar her türlü sorunu masaya yatırıp, çözüm önerileri üretmeliyiz ve bu alanın kendine ve geçmişine güvenini yaratıcılığımız ve dayanışmamızla birleştirip o önerileri birer birer hayata geçirmeliyiz.

Sanat Meclisi; alandaki sorunlara radikal çözümler aramak, bulmak, önermek ve sanatın tabanında yer alan sanat örgütleri ve sanatçılarla kol kola vererek öncelikle alanı korumak, ardından kangren olmuş sorunlara kalıcı çözümler bulmak hedefiyle kuruldu.

Sanat Meclisi katılımcıları alanın sorunlarını konuşmak, tartışmak ve kalıcı çözümler bulma hedefiyle 6-7 Kasım 2015 günlerinde bir “Sanat Sempozyumu” düzenliyor.

Sempozyum sahipsiz bir alan gibi gösterilmeye çalışılan sanat alanına öncelikle sahip çıkmak ve alanın sorunlarını tartışıp el ele çözümler üretmek için yola çıkıyor.

İki gün sürecek sempozyumda sorunlara topluca bakıp, bu sorunların çözümü için geçmiş yıllarda yapılanları değerlendirip günümüzde yaşanan süreci tüm sanat dallarından sanatçıların katılımıyla ele almaya çalışacağız.
Sanat alanının insanlarının tüm beyinlerini çalıştırmak amacımız.
Ve esas olarak kapitalizmin bizi çözümsüz bırakamayacağını hem sanatçılara hem yeni sanatçı adayları gençlerimize hem da halkımıza göstermektir.
Düşünelim, tartışalım, katılalım ve çözelim.

Geçtiğimiz günlerde binlerce insanımızla uğurladığımız yazar Yaşar Kemal’in dediği gibi “Anadolu toprağı yüzlerce kültürün yaratıldığı, gelip geçtiği, kaynaştığı, kültürlerin birbirlerini aşıladığı, beslediği kadim bir kültür toprağıdır.”
Bu toprakların sanatçısı yaratıcılığını, üretkenliğini ortaya koymuş, alanını var edip korurken de bedeller ödemiştir.
Sanat Sempozyumu 2015 yılında tüm sanat alanına çağrı yaparken gücünü bu birikimden almaktadır.

6-7 Kasım 2015 günlerinde halkımızı, aydın ve sanatçılarımızı, sanatçı adaylarımızı buluşmaya, konuşmaya ve alanın sorunları için çözüm bulmak için yola çıkmaya çağırıyoruz.