20.7.16

İstanbul Modern : Artists' Film International 2016




Teknoloji Üzerine "Uluslararası Sanatçı Filmleri"



2 Temmuz - 6 Ekim 2016

İstanbul Modern, hareketli görüntüye odaklanan ve dünyanın dört bir yanından sanatçıların video, animasyon ve kısa filmlerini İstanbul’a taşıyan Artists’ Film International programına bir sergiyle yer veriyor.
Sergi kapsamında video sanatı ve sanatçı filmleri hakkında söyleşi ve sunumlar da düzenleniyor.
Program bu yıl “teknoloji” konusuna odaklanırken, farklı teknolojilerin psikolojik ve sosyolojik etkilerinin yanı sıra yeni teknolojilerin sosyo-politik kodlarını ve sanatsal üretim süreçlerini dönüştürmesini ele alıyor.

Londra’nın köklü sanat kurumu Whitechapel Gallery öncülüğünde 2008 yılında başlayan Artists’ Film International farklı coğrafyalardan 13 sanat kurumunun ortaklığıyla devam ediyor.
Ortaklar video sanatıyla ilgili bilgi ve araştırmalarını birbirleriyle paylaşıyor ve her yıl belli bir tema çerçevesinde ülkelerinden bir sanatçı ve çalışmasını seçerek programa katılıyor.


Böylece oluşan ortak seçki her bir kurum tarafından yürütülen küratöryel çalışma sonucu gösterimler ya da sergilerle izleyiciye sunuluyor.

İstanbul Modern, geçmiş yıllarda programa Ali Kazma, İnci Eviner, Ergin Çavuşoğlu, Sefer Memişoğlu, Bengü Karaduman, Burak Delier ve Vahap Avşar’ın videolarıyla katılmıştı.
2016 yılında ise Artists’ Film International’a Türkiye’den Zeyno Pekünlü’yü davet etti.
Pekünlü’nün çalışması 2016’da sadece İstanbul Modern’de değil, programın uluslararası ortaklarında da gösteriliyor.





Küratör: Çelenk Bafra

Asistan Küratör: Yasemin Ülgen Saray

Program Ortakları

CCAA / Güncel Sanat Merkezi, Afganistan

Ballroom Marfa, ABD

Belgrad Kültür Merkezi, Sırbistan

Fundación PRóA, Arjantin

GAMeC / Bergamo Modern ve Çağdaş Sanat Merkezi, İtalya

MAAT / Sanat, Mimarlık ve Tekonoloji Müzesi, Portekiz

Neuer Berliner Kunstverein (n.b.k), Almanya

Para Site, Çin

Project 88, Hindistan

Tromsø Kunstforening, Norveç

Varşova Modern Sanat Müzesi, Polonya

Whitechapel Gallery, Birleşik Krallık


Program:

THE INSTITUTE FOR NEW FEELING


(SCOTT ANDREW, AGNES BOLT, NINA SARNELLE)

This Is Presence

2016, 17'19''



IGOR BOŠNJAK


Eutopia

2015/2016 20'13''



ANDRÉS DENEGRI


Éramos Esperados

(plomo y palo)

We Were Expected

(lead and stick)

2013, 4'14’’



ROHINI DEVASHER


Atmospheres

2015, 9'



FAREEHA GHEZAL


Violence Against Women

2010, 1'40''



IGOR JESUS


POV

2015, 1'39''



RACHEL MACLEAN


Germs

2013, 3'



EVA & FRANCO MATTES


Dark Content

(Episodes 1, 2, 3)

2015, 16'18''



MATEUSZ SADOWSKI


It Takes Time

2014, 3'13''



KARIN SANDER


Sigrid 1930

2009, 35''



MAK YING TUNG


Disarming

2013, 3'53''



TOR JØRGEN VAN EIJK


Purgatory

2010, 20'



2016’nın Konuğu: Zeyno Pekünlü


1980 yılında İzmir’de doğan Zeyno Pekünlü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim bölümünden mezun olduktan sonra aynı üniversitede yüksek lisans ve sanatta yeterlik programını bitirdi.
 İkinci yüksek lisansını Barselona Üniversitesi “Sanatsal Üretim ve Araştırma” programında tamamladı.
Sanatçı, çalışmalarında buluntu görüntü ve metinlerde yer alan bilgilerin üretim ve dağıtım süreçlerini, montaj ve yeniden düzenleme yöntemleriyle parçalarına ayırır.
 Basılı ve dijital mecralardan edindiği bilgiyi, bağlam ve işlevinden koparırken aynı zamanda bilginin nihai biçimde metalaştırılmasının günümüz telif hakları çağında dahi imkânsız olduğuna işaret eder.


Ürkütmeden bir kadına nasıl dokunursunuz?, 2015


Video, 19’ 10’’

Pekünlü’nün YouTube’dan topladığı “How to..?” kliplerinden oluşturduğu kolaj video “Ürkütmeden bir kadına nasıl dokunursunuz?”, gündelik bilginin üretim ve dolaşımına odaklanırken, süreç içinde metalaşan bilginin neye göre değer kazandığını sorgular.
Bireyin gündelik davranış biçimlerinin şekillenmesi ve deneyim paylaşımında internetin rolüne dikkat çeker.
Videoda her hangi bir eğitimi olmayan hayat koçları, şaibeli uzmanlar ve “kadın tavlama sanatçıları” (pick-up artist), bu “sanatın” detaylarını anlatırken aynı zamanda eril söyleme ait yeni ve popüler mecraların da temsili niteliğindedirler.
Çalışma, gündelik hayat bilgisinin üretim ve dağıtımının erkek sohbetlerinin mahrem ortamından dijital-kamusal alana taşınmasına da tanıklık eder.
Hakiki bilginin ne olduğu ve bilginin yeniden üretim süreçleri hakkındaki sorulardan yola çıkan bu çalışma; bilginin sahiplenilmesi ya da tek bir bağlamda paylaşılmasının imkânsızlığını vurgular.
Pekünlü, her saniye yenilenen bilgiyi, işlevlerine göre absürt bir sınıflandırmayla topladığı arşiv denemeleri olarak sunar.