5.1.08

Metallica ile Fanatica


Metallica, bir başka deyişle "Metalin Babaları", bıyıkları daha yeni terlemiş çocuklar olarak ortaya ilk çıktıklarında ben -onlar kadar değilse de- henüz gençtim..

Bugün de gencim elbette.. Ancak bir farkla: Hani "gençler ve daima genç kalanlar" hitabı vardır ya; işte oradaki ikinci kategoriye giriyorum artık.. Tabii, buna da şükür!.

Evet gençtim ama, her müziksever delikanlı gibi, müzik idollerimi belirlediğim malum "ergen" yıllarım artık geride kalmıştı..
"Jethro Tull, Deep Purple, Led Zeppelin, Pink Floyd falan gibi 'babalar' varken kim bakar şu metaliklere diye düşünüyordum."

Daha doğrusu, özellikle Rock hususunda öyle bir altın dönemden çıkıp gelmiş, yukarıda sadece dördünün adını zikrettiğim onlarca kişi ve kurumun yarattıkları şaheserlerle büyülenerek büyümüştüm ki zamanında, şimdi böylesine yeni metallerin gözümü kamaştırması pek mümkün değildi..

Bu gruba tamamen ilgisiz kaldığım on yıllar sonra, oğlum sayesinde onları geç de olsa keşfedişim, ilginçtir sanırım..
Ben oğlumu -daha alfabeyi sökmeden- Rock'la tanıştırdım, o da beni -şu ahir ömrümde- Metallica'yla..




Başlangıçta yaşlı kulağıma biraz "sert" gelseler de zamanla onları ve müziklerini çok sevdim..
Hatta -hayranları tarafından beğenilmeyen ve çok eleştirilen- son albümleri St. Anger için, oğlum yaşında gençlerle tartıştım bile..

Size daha önceki bir yazımda fanatikliği hiç sevmediğimi, yine de eğer fanatik damarım bi tutarsa, beni kimsenin durduramayacağından bahsetmiş miydim?.

Pek popüler bir sitede konuyla ilgili yazdıklarıma bakın hele:

"Metallica St. Anger'la, alışılagelmiş müziğinde -belki önemli kadro değişikliği yaşamış bazı toplulukların başarabileceği radikallikte- bir devrimi gerçekleştirmiş topluluktur..
Bu hiç kolay değildir.. Bu, ‘eskisi gibi’ şarkılarla bir garanti başarıyı elinin tersiyle itmeyi gerektirir.. Çok zordur, mangal gibi yürek ister..
Bu hiç ticari değildir.. ‘Tacir kafalı’ dediğiniz bir müzik topluluğunun, mahkeme yolunu kullanmadan yüzünüze çarptığı 'sanatsal' bir tekziptir bu..
Bütün bunlar -belki de- hem ticari, hem de müzikal bir intihardır!
Ancak -izin verirseniz- şimdiye kadar yaptıklarıyla, intihar etmeye dahi hakları vardır!. 
Üzülsek de, kızsak da.. ki bu da bizim hakkımız; her ne olursa olsun, sonuçta, onlara ve yaptıklarına saygı duymalıyız."

Nasıl?.
Bu yürek yakıcı sözlerimden sonra nice metalci gencin gözyaşlarına gark olarak nedamet getirdiğine bizzat ben şahidimdir..





Bu arada oğlumu soracak olursanız; kendisinin şimdilerde dinlediği “korkunç” müziğin yanında bizim Metallica, adeta Berkant’ın Samanyolu terennümü gibi yumuşacık kalıyor diyeyim de siz anlayın..