12.5.08

El Cantante / Şöhret


Yönetmenliğini Leon Ichaso'nun yaptığı film, yetmişli yıllarda efsane düzeyine yükselmiş Porto Riko'lu Salsa şarkıcısı Hector Lavoe'nin dramalaştırılmış biyografisinden oluşan -haliyle müzikli- bir yaşam hikayesi sunuyor..

Film boyunca gerçekliği bize pek yansıtılamasa da, bir yandan 'acıların çocuğu' vurgusu yapılan, öte yandan tamamen 'şeyinin keyfinde' bir adam olduğu da -ibretle- gösterilen şarkıcıyı ve sevgili karısı Puchi'yi, müzik dünyasının meşhur karı-kocalarından Marc Anthony ve Jennifer Lopez canlandırıyorlar..
  
Sıfırdan başlayıp büyük bir şöhreti yakalayan bir adamın, 'köyden indim büyük şehre' temalı, müzik, gurbet, başarı, para, hırs, av, avcı, aşk, şöhret, libido taşması, ihanet, alkol, uyuşturucu, AİDS ve çöküş minvalinde süre giden bu hikayesini bize, -film içinde film tekniği kullanılarak- bir röportaj çekimi sırasında karısı anlatıyor.. 

Hatta bütün film boyunca -kocası ve onun çevresi dahil- herkese bağırıp çağırması yetmiyormuş gibi -kocayı gömmüş bir dul olarak- o söyleşide soru soranları dahi fırçalamayı, ihmal etmeden..





O kadın ki, zavallı Hector’u daha bıyıkları yeni terlemiş bir oğlanken 'avlıyor' ve fazla sürmeyecek ömrü boyunca da ona -adeta- nefes aldırmıyor.. 
Ve de şimdi karşımıza geçmiş, bize bu hikayeye inanmamızı istiyor..

Şimdi elbette sözüm -filmin yapımcılığını da yüklendiğine göre- Cenifır Bacı'ya: "Olur.. Bence mahzuru yok.. Bu hikayeye inanmasına inanırım da, bundan kotardığınız filmi bana izletmeye kalkıştığınızda, Nişantaşı Citylife'ın havalı salonunda yayıldığım 'Ferrari' koltuklarını sıkıntıdan tırmalamamın hesabını da -bi şekilde- sorarım arkadaş!."

Latin müziğine özel bir sevgim olmasa da, bu, duyulduğunda bünyeyi elde olmaksızın coşturan fıkır fıkır melodilere ilgisiz kalabilmem mümkün de değildir.. 

Daha filmin başında, hemen hemen aynı tür müzik üzerine yapılmış, üstelik bir belgesel olan, Wim Wenders'in Buena Vista Social Club'ı aklıma geldi.. Ve o filmi izlerken, şarkılarının bitmemesi için dua ettiğim de..
Bu sebeple, El Cantante / Şöhret'e, sırf müziği için gidilemez mi?." diye sorulabilir..
Latin ezgilerinin yanısıra, Jennifer Lopez'in o dillere destan poposunu, koca perdede tüm haşmetiyle görebilmek bile sıkıntımı gideremediğine göre, bu öneriyi de -maalesef- yapamıyorum..






Bugüne kadar adını bile duymadığım bir şarkıcının, biraz da bu nedenle -benim açımdan- hiçbir anlam ve ilginçlik taşımayan, yıllar boyu benzerleri bize binlerce kez sinemalarda gösterilen 'ibretlik' hayat hikayesini, neden seyretmek isteyeyim ki?.
Bunun için böyle bir filmden, ilginç bir senaryo veya üstün oyunculuklar -ya da ne bileyim-yönetmeninden çarpıcı bir anlatım tarzı gibi bazı sinemasal verileri karşılamasını beklerim..

Ben çok bekledim, isterseniz siz de bekleyebilirsiniz..

3   /10