Bize hiç de yabancı gelmeyecek
bir gerçek olarak, 'demokrasi' adı altında faaliyet
gösterenleri saymazsak eğer, dünyadaki diktatörlerin
sayısı gittikçe azalmaktadır..
Petrol zengini bir Kuzey Afrika
ülkesinin zalim lideri olan 'Amiral General Aladeen', dünyanın
'sayılı' diktatörlerinden biri olarak, 'hür dünya'ya
ve Birleşmiş Milletler'e -hem ülkeyi sömürmelerine
engel olarak, hem de kendi nükleer programını uygulayarak-
kafa tutmaktadır..
Demokrasiye olan düşmanlığını
asla gizlemeyen, kendisine muhalif olanları anında yok eden (?)
Aladeen, muhalif kalmayınca da herhangi bir konuda en ufak itirazı
olanların kafasını kestirerek, namının yürümesini
sağlar..
Ürettiği atom bombalarını gizleyerek, uyguladığı programın 'gayet insani' olduğunu savunan diktatör, kendini savunmak üzere BM'ye, yani ABD'ye gider..
Ve asıl curcuna da işte orada kopar..
Bir diktatörün, 'kayıtsız
şartsız' egemenliğinin keyfini çıkarmak ya da iktidarını
sürdürebilmek için giriştiği her türlü
eylemi, yapabileceği her türlü faaliyetleri -saçmalığın
dibine vurarak da olsa- bir bir ele alan film, müstehcenliği ve
kabalığı tarz olarak benimserken, seksist hatta ırkçı
görünmekten de pek çekinmiyor..
Kaba komedi özelliğine, genel davranışına ve çevresiyle olan iletişimine bakarak, filmin kahramanını bizim Recep İvedik'e benzetmek mümkünse de, dünya politikası ve ekonomisi üzerine yaptığı kapsamlı ve de zeki eleştirilerle, ondan tamamen ayrılıyor..
Diktatörlükle alabildiğine
dalgasını geçen film, demokratik olarak yönetildiğini
bildiğimiz çoğu ülkeler ile tiranlıkların pek çok
benzer noktaları olduğunu da sert ve çarpıcı mizahıyla
ortaya koyuyor..
O zaman insanın aklına hemen şu
sorunun gelmemesi mümkün değil: Demokrasi denen şey
-bulunduğumuz bu noktada- bir halkın kendi 'özgür'
iradesiyle yaptığı bir seçimle, kralını ya da padişahını
tayin etmesinden başka nedir?.
Bununla da bağlı olarak film, hangi düşüncede veya hangi düzeyde olursa olsun, insan denen mâhlukun -son tahlilde- bizzat kendinin ya da kendi grubunun çıkarı doğrultusunda hareket etmeye meyilli olduğunu, gayet net işaret ediyor..
Zaman zaman müstehcenliği bile
yaya bırakacak kadar, çok abartılı 'anatomik' absürtlükler
içeren bir mizah anlayışını benimseyerek 'hassas
bünyeleri' oldukça rahatsız edebilir hale bürünen
The Dictator -bu duruma katlanıldığı sürece- gayet
eleştirel, komik ve eğlenceli sahnelere sahip..
The Dictator / Diktatör
Yönetmen: Larry Charles
Senaryo: Sacha Baron Cohen, Alec Berg
Tür: Komedi
Oyuncular: Sacha Baron Cohen, Anna
Faris, Ben Kingsley
Yapım: ABD, 2012, 83'
3.5 / 5
3.5 / 5