Köyden göçerek
İstanbul’da tutunmaya çalışan, henüz on beş
yaşlarındaki Hâkim ve Faysal'ın öncelikli hedefi,
burada para biriktirerek, Almanya'daki amca oğulları Salim’in
yanına kapağı atmaktır..
İki farklı tip ve karaktere sahip bu
akraba çocuklarından daha iri yapılı olan Hâkim,
gözünü -çok para kazanıldığına inandığı-
midyeciliğe dikmiş, girişken, cevval ama para kazanmak uğruna
hırsızlık dahil her şeyi yapabilecek kadar da gözünü
hırs bürümüş biriyken; Faysal, sessiz, sakin ve
kaderine razı bir çocuktur..
Döküntü bir pansiyonda
-Boşnak'tan Nijeryalı'ya- bir çok milletten, kendileri gibi
çaresiz kalmış insanlarla yaşayan kahramanlarımızın,
İstanbul'da tutunarak para biriktirmeleri şöyle dursun,
karınlarını doyurmaları bile çok zordur..
Bu iki çocuğa baktığımızda, Ömer Kavur’un yönettiği Yusuf ile Kenan'ı hatırlamamak imkânsız..
Yalnız o filmdeki ideolojik romantizm,
Kırık Midyeler'de yerini saf gerçekçiliğe bırakmış..
İstanbul'un göbeğinde 'yetmiş
iki millettin gettosu' görevini yapan, köhne evlerle dolu
mezbele mahallelerde yaşanan/yaşanacak acı hayatlara, istismardan
uzak duygusallıkla ve soğuk olmayan bir gerçekçilikle
bakabilen güzel bir film..
Haddini bilerek, kahramanı bol ve
kapsamlı öyküsünü fazla dallandırıp
budaklamadan, her birini kâfi miktarda geliştirerek bırakması
ayrıca takdire şayan..
Baş rollerdeki iki çocuk oyuncu da çok başarılı; Hakim'i canlandıran Uğur Barış Mehmetoğlu ise bir harika!
Öte yandan, araba camındaki buğu üzerine yazılan o yaratıcı jeneriği
düşünen beyinlere de 'helâl olsun' diyorum..
Yönetmen: Seyfettin Tokmak
Senaryo: Kenan Kavut
Tür: Dram
Oyuncular: Engin Benli, Uğur Barış,
Seydo Çelik, Enzo İkah
Yapım: Türkiye, 2012
3 / 5
3 / 5
güzel yorum ama türkçe dışındaki konuşmalara altyazı konulmaması filme zarar vermiş
YanıtlaSil