13.7.12

Örtuğrul Özkek : Dikkat Çoban Ali Affetmez!



Sonunda kendisinden üçüncü şahıs olarak bahsetmeyi becererek, başarılarla dolu yaşamında yeni bir aşamaya geçen acayip büyük yazar Ertuğrul Özkök'ün geçenlerde Hürriyet'te açtığı seks kapısından içeriye gireceklerin çok sayıda olacağı belliydi..

Özkök sayesinde ardına -ya da ar damarına- kadar açılan bu kapıdan içeriye yazar arkadaşımız Ali Çoban da doğrusu epeyi bi destursuz girivermiş..

Örtuğrul Özkek takma adını kullanan Ali'yi bu yaratıcılığından ötürü ayrıca kutluyor; bloguma koymazsam eğer özüme çok pis şeyler yapmakla (Birini bile burada açıklayamam) tehdit ettiğinden, yazısını yayınlıyorum..

Manyak gibi sıcaklar yetmezmiş gibi bir de bu bizim manyağın verdiği rahatsızlıktan dolayı sizlerden özür diliyorum..


YAZIN DAHA ÇOK MU SEVİŞİLİR

Yaz aylarında, yattığınız yerden Çoban Yıldızı’nı görüyor ve ‘arzularınız’ artıyorsa; aman dikkat! 
Psikologlar uyarıyor ve "Te allaam! Mal mısın lan sen.. Allahın yıldızının neresini görüyorsun da arzuların artıyor?" diye soruyorlar.. 
Ve ekliyorlar: "Ha Çoban'ın bizzat kendisini görüyorsan o başka; senin arzun artmasa bile yağız çobanımızın elinde kavalı sana doğru geleceğinden kesinlikle emin olabilirsin".

Ha bir de güneş ışığında asla sevişmeyin.. 
Öyle soyunuk vaziyette, ay ışığını bekleyin.. O Çoban mutlaka gelecektir.. 
Bu da ailenizin psikoloğu Örtuğrul Özkek’den..

Bakın kadın ne diyor: "Ne zaman bir yerlere gitsek, beraberliğimizin başındaki gibi delice sevişiyoruz"

Bu sözleri söyleyen kadın 38 yaşında ve 15 yıldır evli.. 
Demek ki 23 yaşında evlenmiş, çıtır sayılır.. 
Sizce 15 yıldır evli bir çift ayda kaç kez sevişir.. 
Beni soracak olursanız, 50-60 arası giderim allaama!
Ama siz acele etmeyin.. Cevabı birazdan gelecek..
Şimdi biraz reklam arası..


Partnerinizi Şaşırtmaya Hazır mısınız? 


15 YILDIR EVLİ BİR ÇİFT AYDA KAÇ KEZ SEVİŞİR

Önce ellerinizle kulaklarınızı kapatıp, ayaklarınızla da nanik işareti yapın.. "Roooorooo" diye sesler çıkarın..
Ters ters bakan olursa, hafifçe eğilerek arkanızı dönün ve bu sefer, "Poooopooo" diye bağırın..

Aman dikkat! Ben yandım siz yanmayın..
O Çoban buna da geliyor ve kolay kolay da gitmek bilmiyor..

Çoban'ı atlatırsanız eğer siz devam edin..
Dışardan gelen vuvuzelayı, parazit sesleri duymamaya çalışın..

Cemaat memaat, şike mike, şehit mehit, Kürt sorunu mürt sorunu, hepsini unutun..
Bunların hepsi sudan konular..
Bugün ciddi bir mevzuya el atıyoruz beyler.. Elleri göreyim!

İki temel soruyu tartışacağız:

BİR: İnsanlar yaz aylarında daha mı çok sevişir?

İKİ: 15 yıllık evli bir çift, ayda kaç kere sevişir?

Nasıl ama?.
Evet bu gün, hayat memat, gelin damat meselesi iki konuyu tartışacağız..

Son zamanlarda fena halde seksoloji -pardon- psikoloji dergilerine takılıyorum..
Daha çok resimlerine bakıyorum ama olsun..
Hem, okumayı da böyle sökmüşüm ben, on iki yaşında..

Size bi şey söyleyeyim mi; özellikle Fransa’da acayip güzel karılar var ha..

Neyse konumuza dönersek, For Him Magazine’in haziran sayısında, 'Seksin de Mevsimleri Var' başlıklı bir konu işlemişler..




O RAKAMI VERECEĞİM HEMEN İTİRAZ ETMEYİN

Önce, 15 yıldır evli -salak da diyebiliriz- çiftlerin merakını gidereyim diyorum.. Ne demişler biliyorsunuz, merak-tarak meselesi..

Ayda ortalama iki-üç defa!.

Hemen itiraz etmeyin, biliyorum sizinki daha fazla..
Nasıl biliyorum hiç sormayın..

Hem ben ortalamadan söz ediyorum..
Allah’a şükür hiçbirimiz ortalama insan değiliz..
Ben hiç değilim!
Skorumu demin vermiştim zaten..

Ayrıca unutmayın bunu yazan dergi Fransız..
Bunların erkeklerini bi görseniz erkek demezsiniz..
Ben çoğunu gördüm, öyle bamya gibi adamlar..
Bi de hepsi sünnetsiz, meymenetsiz şeyler..
Nerde bizim Türk gibi kuvvetli çoban -ay!- aslanlarımız!.

Şimdi gelelim, yaz sevişgenlerine..

Psikiyatr ve seksolog -hah şöyle!- Jean-Roger Dingiltrans diyor ki;
"Hayvanlar gibi insanların da duyarlılıkları, ışığa ve ısıya göre değişir.. Güneş gidince, üşür büzüşür bunlar.. Güneş parlayınca da hey maaşallah! Tutana aşkolsun!"

BİR KADIN VEYA ERKEĞİN EN KUVVETLİ VİAGRASI

Jean-François 32 yaşında.. (Çoban'ım daha 22! Evet bu Çoban'dan kurtuluş yok valla.. Ne yapayım, bilinçaltıma kadar girmiş kerata!)

"Benim için haziran ayı, ocak ayına göre çok 'sıcak' geçiyor; yani daha fazla sevişiyorum” diyor..
"Neden?" diye sormamı bekliyor ama ben sinir oluyorum, "Bana ne lan, senin sevişmenden denyo" diyorum..

"Öyle deme ama Eurtou" diyor bu pek üstüne alınmadan..
Hemen arkasından, "Arzu’yu öldüren en büyük zehir, strestir" deyince ben iyice patlıyorum, "S.kerim Arzu'yu, Çoban'ıma bi şey olmasın"

"Çok çalışıyorsun, oysa stresin panzehiri, tembelliktir" diye üsteliyor Jan Fransuva ve papağan gibi tekrarlamaya devam ediyor: "Bir erkeğin veya bir kadının sahip olabileceği en doğal Viagra, tembelliktir”

Bu bir daha 'tembellik' derse, ağzının ortasına geçirmeyi düşünüyorum..
Lan bu kadar tembel olunca, insanda parmağını bile kaldıracak hal kalmaz ki.. değil başka bir yerini kaldıra..

"İşleriniz yüzünden ihmal ettiğiniz erkeği veya kadını gördüğünüz zaman, 'Vay canına, ben neler kaçırıyormuşum' diyen, salak tarafınız öne çıkacaktır" diyen Fransuva, götünden sallamaya devam ediyor: "Sevişmenin ilk şartı fiziken birlikte olmaktır"

Lafa bak, başka nasıl birlikte olacaksak..
Ben bu herife boşuna denyo demiyorum..




SEVİŞMEK Mİ İSTİYORSUN KOPACAKSIN ARKADAŞ

Sevişmek mi istiyorsun?
Kopacaksın arkadaş, mecburen kopacaksın, yoksa birileri gelir onlar koparıverir alimallah..

Sevişmeye zaman ayıracaksın..
Öyle kapı arkası, yok ağaç altı, sinema koltuğunda olmaz bu işler..
Harika sabah kahveleriyle, orgazm sigaralarıyla bitmeli geceler..

Ayıptır söylemesi benimki o kadar uzun ve tatmin edici oluyor ki puro bile bu duruma yeterli olmuyor da orgazm nargilesi tüttürmek icap ediyor..

Işığı ayarlamayı sakın unutma..
Özellikle 40 yaşından sonra, kesin yumuşak ışık olmalı..
Yok eğer güneş ışığında sevişirsen görürsün ebeninkini..
Hem o zaman yanındakine bakıp, "Ben neler kaçırıyormuşum" diye üzülmez, "Ne iyi etmişim de kaçırmışım" diye düşünürsünüz.. 
Bu da ailenizin psikoloğu Örtuğrul Özkek’ten..

(Kendimden böyle üçüncü şahıs gibi bahsetmeye de bitiyorum.. Sanki rezil bir heriften değil de adamı andıran bir şahıstan bahseder gibi oluyorum)

Jean-Roger Dingiltrans konuyla ilgili teşhisini şöyle dingildemiştir:
"Tatil, önce hedonist duygularımızın kapağını, sonra da tüm pansiyon ve motel odalarının kapılarını aralar"

ARKADAŞ GRUP SEKS YAPMIYORSAN PERFORMANS SAPLANTISINA DİKKAT

Tatildeyim diye sakın performans hırsına kapılmayın..
Herhalde ne demek istediğimi anlıyorsunuz..
Eşek değilsiniz ya..

Eğer grup seks yapmıyorsanız -ki hararetle tavsiye ederim o ayrı- yatakta yarışacağınız kendinizden başka kimse yok..

Partnerinizle üç adımda atlama, uzun atlama, çubukla atlama gibi usuller varken, kendi kendinizle 4x100 yarışı yapmayın..

Sakin olun..
Sevişmek kadar tepişmek, yatakta zıplamak, enseye tokat, döte parmak atmak gibi hareketler, uzmanların da önerdiği harika şeylerdir..




BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN YİNE DE SEVİŞEMİYORSANIZ

Ben var ya sizin taa....

Neyse..
Isabelle, 40 yaşında şahane bir kadındı..
Bana göre, kadınlığının en güzel yaşlarına girmişti; ilik gibi diyeyim de siz anlayın..
Benim motelde kalıyordu..
Sürekli kesiyordum bunu..
Bu bi ara lobide yanıma geldi, özür dileyerek direk konuya girdi, "Kocamla sorunlarım var.. Birkaç aydan beri onunla hiçbir cinsel ilişkimiz olmadı.. Önceleri, işi yüzündendir diye düşündüm.. Sonra tatile geldik buraya.. Aa ne göreyim? Burada da sevişemiyoruz.. O zaman anladım ki, bu iş bitmiş"

İyice yanına yaklaştım, elini tuttum, "Haklısınız güzel bayan" dedim..
"Bu durumda, ya ayrılacak, ya da başka birini bulacaksınız"

"Ya öyle mi?" diye saf saf sordu..
"Ayrılmam zor.. Bu durumda başka birini bulmalıyım"

"En doğrusunu yaparsınız" diyerek, elini öptüm..
"Şimdi size bir müjde vereceğim" diyerek kendimi işaret ettim, "O birini buldunuz bile!"

Nasıl?
Siz hala nasıl sevişecem diye, debelenin durun bakalım..


A.Ç.

OYUN OYNAMAYI ÖĞRENİN EN TEHLİKELİSİNİ BİLE OYNAYIN

Sadece evlilik değil, beraberlik de zor bir şey..
Bende her ikisi de var, bazen ne yapacağımı şaşırıyorum valla..

Bu zor durumu yürütmek için oyun oynamayı, her türlü dalavereyi bilmek lazım..
İcabında en tehlikeli oyunları oynayacaksın..
Bir kuyunun ağzına gelip, oradan içeri atlayacaksın..

Yok lan şaka! Nereye atlıyorsun..
Atlar gibi yaparak partnerinin yüreğini ağzına getireceksin..
Sonra da tutkuyla, aşkla, arzuyla sarılacaksın..
Bak o zaman neler oluyor..

Ben şimdi en iyisi, Çoban Ali'yi arayayım..
Ohh aman! Sabahlar olmasın!

Anladınız değil mi ;)

Anladıysanız, iyi tatiller..

Anlamayan salaklar için geliyor: Oğlum bak git!