Gelecek bir zamanda nükleer bir
felaketten çıkmış dünyada -yani ABD'de!- artık her
şey farklı bir biçime bürünmüştür..
Eski ülke radyoaktif bir çöplüğe
dönüşmüş olup, insanlar sadece, Boston'la, başkent
Washington arasında var olan, 800 milyonluk bir nüfusa sahip
bir megapolde barınabilmektedir..
Suç oranı giderek katlanan ve
bu yüzden, sürekli olarak kaosun hüküm sürdüğü
kentte -düşük oranda da olsa- asayiş sağlamaya çalışan
tek bir kurum vardır..
Adalet Sarayı'nda toplanmış bu resmi
güç, yargıç, jüri ve infaz memuru
görevlerini tek başlarına üstlenen Yargıçlar'dır..
Teoride yazılı kanuna göre,
pratikte ise hem yasaya hem de kafasına göre cezalandırma
olanağına sahip bu Yargıçlar'ın en kıdemlisi ve ünlüsü
Dredd'dir..
Aldığı yeni görevle Dredd,
Cassandra Anderson isimli, psişik yetenekleri gelişkin bir Yargıç
adayını sahada deneyecek ve sonunda bu zorlu işe uygun olup
olmadığına karar verecektir..
'Çaylak' kızın şansızlığına
bakın ki, o gün çok zor bir görev onları
beklemektedir..
Bir zamanlar çok dehşetli hayat
tecrübelerinden geçmiş, Ma-Ma adlı 'emekli fahişe' bir
kadının yönettiği bir suç çetesinin yuvalandığı
örgüt evine/gökdelenine girilecek ve cezaları
kesilecektir..
Örgüt, tamamen hakim olduğu
200 katlı Peach Trees binasında, beynin, zamanı, normalde olanın
yüzde biri kadar bir hızla geçiyormuş gibi algılamasını
sağlayan, çok etkili bir uyuşturucuyu üretip
pazarlamaktadır..
Ma-Ma'nın nihai amacı ise tüm
kenti ele geçirmektir..
Hadi bakalım kızım, kolaysa geçir!.
Her Savaş Faşizmle Kardaş
1977 yılında piyasaya çıkan
bir İngiliz çizgi romanının kahramanı olan Yargıç
Dredd, ilk olarak 1995 yılında, Sylvester Stallone'nin başrolünde
oynadığı filmle beyaz perdeye uyarlanmıştı..
O filmin, Star Wars'takileri anımsatan
'çok renkli' kent atmosferi, duygusal ve romantik takılan,
komiklik yapmayı da ihmal etmeyen abartılı karakterleri, Dredd'in
omuzlarını örten o altın sarısı zırhın sakilliğini bu
yeni filmde göremiyoruz..
Gördüklerimiz ise, tam da
distopyanın ve kaosun hakkını veren bir atmosferi soluyan, koyu
gri, karanlık, pis ve boğucu bir kent betimlemesi, duygusallığa
tamamen kapalı, ciddi, sert karakterler ve buna uygun giysi ve
dekorlar..
Öte yandan, bir suç
çetesinin hakimiyetindeki bela saçan bir apartmanı ve
ona yapılan polis baskınını görünce, Serbuan maut(2011)'u hatırlamamak elde değil..
3D'nin hakkını veren, patlama ve
çatlamalı efektleri daha da etkili kılan ve konu edilen
uyuşturucunun yaptığı 'kafa'yı da neredeyse seyirciye yaşatan
'ultra' ağır çekim sahneleri, fark yaratacak denli güzel..
İyi yazılmış, derli toplu
senaryosunu, gayet akıcı bir biçimde filme aktaran yönetmen
Pete Travis, etkileyici efektlerle süslediği aksiyonunu,
yerinde ve dozajında kullanırken, şiddet ve kanı bol tutmayı da
ihmal etmemiş..
Savaşların ya da nükleer silahların kaosu körükleyeceği, kaosun da, faşizan bir polis devletini çağıracağı gerçeğinin 'nihai resmi'ni çizen Dredd, başarılı bir aksiyon ve bilim kurgu filmi..
3.5/5
Dredd 3D / Yargıç Dredd
Yönetmen: Pete Travis
Senaryo: Carlos Ezquerra, Alex Garland
Tür: Aksiyon, bilimkurgu
Oyuncular: Larl Urban, Olivia Thirlby,
Lena Headey
Yapım: ABD-İngiltere-Hindistan, 2012,
95'