21.10.12

Looper :: Merhaba Kendim Ben Geldim


Yıl 2042..
Aralarında kahramanımız Joe (Joseph Gordon-Levitt)'nun da bulunduğu, kendilerine tetikçi de denebilecek döngücüler (Looper), otuz yıl sonradan, yani 2072 yılından 'zamanda yolculuk' yöntemiyle, paketlenmiş olarak yollanan bir takım insanları 'Alaybozan' tipindeki silahlarla öldürüp, cesetlerini de yok etmektedir..

İnsanlığın hayallerinden biri olan zamanda yolculuk, anca 2070'lerde gerçekleşmiştir belki ama, bu teknolojiyi sadece -yasa dışı olarak- suç örgütleri kullanmaktadır..

O yıllarda, gelişen teknoloji yakalanmadan adam öldürmeyi zorlaştırdığından, bu 'geçmişe dönük' yöntem kullanılmakta, paketlenmiş adamlarla birlikte yollanan gümüş külçeler de, tetikçilerin gelir kaynağı olmaktadır..

Eğer bir tetikçinin öldürdüğü paketteki kişi, bizzat kendisinin gelecekteki hali ise, döngüsü tamamlanmış olan Looper, iyi bir ikramiyeyle emekliye ayrılmakta -önündeki otuz yıl boyunca- özgürce hayatını yaşamaktadır..


Otuz yılın sonunda bu döngünün, aynı işlemlerle yeniden tekrarlanma ihtimâli, olayı daha da ilginç bir hale getirmiyor de ne yapıyor, sayın seyirciler..

Peki ya o tetikçi, babası yaşına gelmiş olan kendisini olur da öldüremezse?.
İşte esas problem bu durumda ortaya çıkıyor ki o zaman da -hem kendisi, hem de yaşlı olan kendisi- bağlı olduğu şirket tarafından temizleniyor..


Bu berbat durum, kahramanımız Joe için de gerçekleşecek, 2072 yılından ışınlanarak aniden karşısında beliren 'yaşlı Joe' (Bruce Willis)'yu elinden kaçırınca olanlar olacaktır..
Oğlanın en güzel hayali olan 'kıyak' emeklilik hakkı yandığı gibi, 'ölüm şirketi'nin yeni hedefi de bu kez kendisi olacaktır..

Deliler gibi sevdiği karısı öldürülmüş yaşlı Joe, kendisi için çok mühim bir amaçla gelecekten gelmiştir..
Amacı, karısının ölümüne neden olan ve bu zamanda henüz Cid adında bir çocuk olan Rainmaker'ı bularak, öldürmektir..


Son söyleyeceğimi şimdiden diyecek olursam, Rian Johnson'ın yazıp yönettiği Looper, aksiyon ve gerilimi -görselliğin ve müziğin de etkisiyle- çok yükseklere çıkaran bir film.. ve hiç şüphesiz ki son zamanların en iyi bilimkurgularından..

Sinemada daha önce de örneklerini gördüğümüz bilimkurgusal temaları, özellikle zaman yolculuğu bağlamında, çok daha yetkin bir biçimde kullanan film, mutasyonla 'aşırı telekinezi' özelliği kazanmış bir çocukla oluşturduğu, yoğun 'metafizik' atmosferi de bunlara kusursuz bir biçimde eklemleyerek, kendini benzersiz kılıyor..


Teorisini kendi geliştirdiği bir 'Zamanda Yolculuk' sorunsalına film öyle kendinden emin bir tavırla dalarak, öyle bir hızla yol alıyor ki arkasında bazı doldurulması gereken 'boşluklar' da bırakmıyor değil doğrusu..

Filmin gelişimiyle, bu işlemi -seyirci olarak- başarmamız mümkün olabiliyor, ama -rahatsız etmekten çok, 'transandantal' etkisi gösteren- bir takım soru işaretleri halâ kafalarda uçuşmaya devam ediyor..


Bir adamın, yitirdiği, sevdiği kadına yeniden kavuşmak uğruna, çok tehlikeli bir zamanda yolculuk macerasına girişmesi..
Bir annenin, bazı nedenlerden dolayı kendisini iten, sahip olduğu 'güç' açısından anormal özelliklere sahip minik oğluna yönelik her ne pahasına olursa olsun, duyduğu karşılıksız sevgi..


Ana motiflerinden birisi olan ve zaman zaman arşa yükselen bu 'sevgi' unsuru, acımasızlığın ve sevgisizliğin, atmosferini koyu bir duman gibi kirlettiği filme, tutkuyla açılan kapıların ferahlatıcı havasını katıyor..

'Zamanda Yolculuk' yöntemi mekanizmasının ayrıntılarına falan hiçbir şekilde girmeden, direkt olarak olayın pratiğine ve daha da mühimi, felsefesine dalınıyor olması, çok olumlu bir tercih..

Biraz da böylelikle, seyircisinin zihninde neredeyse 'bükülmeler' oluşturan film, öylesine soluk kesici bir büyü yaratıyor ki, en kısa zamanda onu yeniden izlemek isteği, kaçınılmaz oluyor..




  4.5 / 5


Looper / Tetikçiler

Yönetmen ve senarist: Rian Johnson
Tür: Aksiyon, bilimkurgu, gerilim
Oyuncular: Joseph Gordon-Levitt, Bruce Willis, Emily Blunt
Yapım: ABD-Çin, 2012, 118'