Gördüğüm kadarıyla
-allahı var- çok güzel, ama fazlasıyla şımarık,
birazcık da zeka noksanlığından mustarip birinin hâl ve
tavırlarına sahip, çok zengin bir müteahhidin kızı
olan Leyla (Fahriye Evcen), evli bir adamla yaşadığı bir
ilişkiden yeni çıkarak, kuyruğunu bacaklarının arasına
kıstırmış vaziyette babasının evine geri dönmüştür..
Baba kızına bozuktur ama zaman da her
derdin ilacıdır derler..
Çocukluğunda kendisini sokağa
atmış anasından başka şu dünyada kimsesi olmayan İskender
(Özcan Deniz), bir şekilde kendisini yetiştirerek marangoz
olmuş ve şimdi de Leyla'nın babasının bir inşaatında
çalışmaktadır..
Kazık yutmuş bir kovboy misali,
beline kuşandığı takım taklavatıyla dimdik vaziyette etrafı
keserek yürümesiyle tanınan, bakışına yakalanan cümle
kızları, gözüne ışık tutulmuş birer tavşana döndüren
bu amele oğlan ile bizim Leyla bir döner kapıya birlikte
sıkışmazlar mı!.
Arkasından utanmazca kendisini
sıkıştıran bu azman oğlanın tazyikini ta kemiklerine kadar
hisseden ve şu sıralar yalnızlık çeken Leyla'yı tutmayın
gari!.
Aktivitesi zaten ezelden bol tutulmuş
bu kız, somun pehlivanı kesimli şu herifi en kısa zamanda tuşa
getirmezse ben de hiçbir şey bilmiyorum..
Belli ki, günlerden bir gün,
bir Güney Kore filmi izleyen Özcan Deniz, zaten ezelden
yaldır yaldır yanan karizmasını daha da parlatacak, sinemayı
dolduran insancıkları da salya sümük ağlatacak bu
mevzuyu kaçırmak istemez ve kendince uyarlamasını yaparak,
ikinci filmini önümüze koyar..
İzlemedim ama, incelediğim kadarıyla
oldukça övgü almış bir filmin her sahnesini bire
bir yeniden çektiği söylenen bir yönetmenin bu
denli kötü bir iş çıkarması nasıl
açıklanabilir..
Bu sorunun yanıtı bende var ama
söylememeyi tercih ediyor; 'sürpriz' bir gelişmeyle,
acıklı bir Love Story'ye dönüşen filmde adeta mahvolan
oyuncuları, hayretle karışık bir tebessümle ve sıkıntıdan
patlayarak izlediğim aklıma geliyor da yeni kurbanlara kolaylıklar
diliyorum..
Öyküsünde ortaya çıkan
her önemli problemin, büyük bir sorun yaratması
beklendiği halde, adeta kendiliğinden hallolması ne tuhaftı
yahu..
Hele o özümü, 'karışık
kaset' günlerine geri götüren 'acayip ötesi'
şarkı seçimleri..
Kendisinden böylesine emin
göründüğü halde, adeta 'duygu geçirmez'
bir tabakayla kaplanmış gibi duran her bir sahnesinin bu denli
etkisizce gelip geçtiği filmin benden aldığı puanın
yarısı orijinal senaryonundur, arz ederim..
1 / 5
Yönetmen: Özcan Deniz
Senaryo: Özcan Deniz(uyarlama)
Tür: Dram
Oyuncular: Özcan Deniz, Fahriye
Evcen
Yapım: Türkiye, 2012
Hayatımda izlediğim en sıkıcı filmlerden biriydi. Bir de -haydi her şeyi geçtim- Leyla karakterinin o tuhaf, anlamsız tavırlarının gereği neydi, hala bir anlam veremiyorum.
YanıtlaSil