26.1.13

The Penguin King 3D



Sevimli ve genç penguen Rex, buradan kilometrelerce uzaklıktaki Penguen Şehri’nde komik ve şaşkın kuzenleri Larry ve Moe ile birlikte yaşamaktadır. Penguen Şehri deniz kenarında, çevresi kocaman dağlarla kaplı deniz fillerinin ve fokların sürekli ziyaret ettikleri çok güzel bir sahil
şehridir.
Çevresini keşfetmek için sürekli gözlem yapan meraklı Rex, günün birinde aşık olur. Bu aşk onun hayatında çok şey değiştirecek, bu vahşi dünyada fırtına kuşları, albatroslar gibi tehlikeli canlılara karşı durmak ve yavrusunu korumak için çok şey göze alacaktır.
Gerçek bir Penguen Kral olma yolcuğundaki bu büyük maceraya eşlik etmeye hazır mısınız?

PRODÜKSİYON NOTLARI

Uçan Canavarlar’dan Penguen Şehri’ne 

BAFTA ödüllü  Uçan Canavarlar’ın inanılmaz başarısından sonra, Sir David Attenborough ve yapımcı Anthony Geffen birlikte çalışmak için yeni bir proje arayışına girdiler. “David ve ben 3D’nin gücünden çok etkilendik” diyor Geffen. “Bunun üzerine hayvanlar aleminde harikulade 3D çalışmalar yapabileceğimiz yeni yerler bakınmaya başladık ve David’in aklına Güney Georgia geldi” diyerek sözlerine devam ediyor. Bu olağanüstü ama az bilinen Antarktik adası inanılmaz çeşitlilikteki bir vahşi yaşama ev sahipliği yapıyor.

“Çok müthiş bir iş olacağını biliyordum” diyor Attenborough. “Adada inanılmaz görünüşleriyle insanları etkileyebilecek bir sürü hayvan var:  Mesela Deniz Filleri, dört tonluk cüsseleri ve üç buçuk metreye kadar uzanan devasa cüsseleriyle bir sürü insanı şaşırtmayı başarıyorlar. Özellikle de 3D görüntülerle birleşince gerçekten de hayret verici bir görüntü çiziyorlar.” Ama  Güney Georgia Adası’yla ilgili en dikkat çeken özellik on binlerce Kral Penguene ev sahipliği yapıyor olması.

Attenborough ve Geffen’in ilk baştaki düşüncesi bir penguen kolonisini topluca çekmek oluyor. Ama sonra Geffen’in aklına filmin kaderini değiştirecek dahiyane bir fikir geliyor.  Geffen o anı şöyle açıklıyor, “Çekimleri sadece bir Kral Penguenin gözünden yaparak çok daha hızlı ve güçlü görüntüler elde edeceğimizi ve bu sayede penguenlerin yaşam hikayelerine çok daha yoğun bir şekilde odaklanabileceğimizi fark ettik. Çekimlere başlamadan önce Güney Georgia Adası’na önden bir araştırma ekibi yolladık. Bu ekip aylarca orada kalarak penguenlerin yaşam ve davranış biçimlerini incelediler böylece biz de bu araştırma sonuçlarından yararlanarak ana karakterimizi ve hikayemizi oluşturduk – tıpkı bir Mike Leigh filminde olduğu gibi  – tek farkı bir penguen kullanmamızdı” diye  esprili bir dille ekliyor Geffen. Filmin başrolünde olan Kral Penguen yetişkinliğe geçişi sırasında çok zorlu engellerle mücadele etmek zorunda kalıyor, yetişkinliğe eriştiğinde kendine dişi bir eş buluyor, bir yavru büyütüyor ve sonunda yavrusunu dünyaya açılmak üzere adadan uğurluyor.  “Daha çekimlere başlamadan elimizde muazzam bir hikaye olduğunu biliyorduk” diyor Geffen.

“Bir hikayeyi oturtmanın en iyi yolu ona bir drammış gibi yaklaşarak senaryo taslağını o şekilde oturtmaktır” diyor ortak yapımcı Sias Wilson. “Penguen Kral’ın senaryosunda duygu, konu başlıkları ve kameranın konumlandırılmasına da yer verildi. Bu sayede kamera departmanının üzerinden çalışabileceği ayrıntılı bir plan oluşturulmuş oldu.” Yıllardır birlikte çalışan Attenborough ve Geffen ikilisi bu projenin heyecan, aşk, hüzün ve esprilerle dolu çığır açıcı bir film olduğunu daha başından anlamışlar. Penguenler kocaman renkli karakterleri olan “İnanılmaz derece komik hayvanlar” diyor Attenborough. Fakat en sonunda seyirciyi filmin için çeken yine yaşamlarındaki dram oluyor.


Neden 3D?


“3D çok daha detaylı ve bilgilendirici görüntüler sunmamızı sağlıyor” diyor Attenborough.
“Fakat elinizde ne kadar 3D çekim olursa olsun, bir hikaye anlatmadığı sürece o görüntülerin de pek bir değeri kalmıyor” diye ekliyor Geffen.  “3D seyirciye eşsiz bir deneyim sunarak gerçek anlamda Kral Penguenimizin dünyasına girmelerini sağlıyor. 3D ile penguenimizin hayat yolculuğuna sanki yanındaymışçasına tanık olmak mümkün ve bu gerçekten de kaçırılmaması gereken bir deneyim.”  
Penguenler 3D boyutlu bir çekim için en uygun olan hayvanlardan biri. Ve adada on binlerce penguen var, kimi daha yeni doğuyor, kimi henüz tüylerini döküyor, kimi ise artık yetişkin olmuş. Yani bir penguenin hayatını 5 ayda anlatmak için ihtiyaç duyduğumuz her türlü evre bu kıyı şeridinde mevcut.


Güney Georgia Adası


Muazzam bir okyanusta tek başına bir ada olan Güney  Georgia, Antarktik’ten  neredeyse 900 mil uzakta, 100 mil uzunluğunda  bir bataklıktan oluşuyor. Çetin ve vahşi manzarasında yarısı kar kaplı sıradağları, buzulları ve rüzgarlı düzlükleri görmek mümkün.
“Güney Georgia vahşi yaşamın en olağanüstü ve değeri bilinmeyen yerlerinden biri” diyor senarist Attenborough. Adaya olan hayranlığının, uzun zaman önce “Antarktik Adası” kitabını ilk aldığında başladığını söylüyor. “Ücra bir yerde olsa da ıssız olmaktan çok uzakta.  Ada,  dünyanın en büyük kanatlarına sahip görkemli Albatroslarından ve dev deniz fillerinden yine dünyanın en büyük penguen topluluklarına kadar vahşi yaşamın en muhteşem manzaralarından bazılarını gözler önüne seriyor.”
Ada, kıyı şeridinde öyle bir şekilde konumlanmış ki, güney kutbunun soğuk havasından bir nebze korunmayı başararak yıl boyunca buz tutmuyor. Bu sayede Albatroslar, Deniz  Filleri, Leopar Fokları ve Penguenler beslenmek için burada toplanıyorlar. “100.000 penguenin olduğu bir sahil, oldukça etkileyici bir manzara” diyor Attenborough. Toplamda 6 milyon penguen kolonisi Güney Georgia’yı sarıyor.
Attenborough’u etkileyen ve Penguen Kral 3D filminde kullandığı diğer hayvanlar arasında Dev Fırtına Kuşları da bulunuyor. “Tam bir penguen katili” diyor Attenborough onlar için; “Gangster gibi kalabalığı yararak yürürlerken dehşete kapılıp feryat ederek ebeveynlerine doğru kaçışan yavruları görebilirsiniz. Bir yavruyu hedef almış giderken ‘Seni mahvetmek için geliyorum!’ deyişini duyar gibi oluyorsunuz.”
Deniz Filleri de beslenmek ve tüy dökmek için her sene buraya geliyor. Haftalar boyunca sahiller, itişip kakışan aksi erkek deniz filleriyle dolu oluyor. “Onlara yaklaşabilirsiniz” diyor Attenborough, “Yalnız durumu yanlış anlayıp üstünüze gelebilirler,  bu durumda şanlıysanız bir deniz filinden daha hızlı koştuğunuzu düşünebilirsiniz. Ancak kaçarken kayar da düşerseniz, deniz filine yakalanınca üzerinizden silindirle geçilmiş gibi olursunuz.”