24.1.13

Mama :: Korkuya Kelebek Kondurmak


Genç bir baba, geçirdiği cinnet sonucu, iş ortaklarını ve ayrı olduğu eski karısını öldürdükten sonra kapıldığı panik duygusuyla iki küçük kızını kaptığı gibi, arabasını karla kaplı yollara vurmuş; deli gibi sürdüğü arabanın kontrolünü, bir süre sonra tamamen kaybedince de, iki kızının da içinde bulunduğu araçla birlikte uçurumdan aşağıya uçmuştur..

Neyse ki ufak sıyrıklarla kurtulan bu üçlü, ormanın içinde ilerlerken, terk edilmiş bir evle karşılaşırlar..

Bu tekinsiz evde adeta yıllar boyu birilerinin gelmesini bekleyen bir 'şey' vardır..

Çok geçmeden babaları da ortadan kaybolunca, Victoria (Megan Charpentier) ile Lilly (Isabelle Nélisse), vahşi doğada yapayalnız yaşamak zorunda kalırlar..

Her yerde onları arayan amca Lucas (Nikolaj Coster-Waldau), beş yıl sonra onları bulduğunda, kızlar, adeta vahşi ve ürkek birer hayvana dönüşmüş gibidirler..



Bir Rock grubunda bas çalan sevgilisi Annabel (Jessica Chastain) ile birlikte yeğenlerini sahiplenen ressam amca Lucas, çocukları tedavi ettirmeye çabalarken, bir de kızlar üzerinde hak iddia eden Teyze'yle uğraşmak zorunda kalır..

Zavallı çocukların normale dönmesi hiç de kolay olmayacağı gibi, ormandan şehre dönerken, yanlarında Mama'yı da mı getirmişlerdir ne..

Filmin 'gururla sunan' ünlü yapımcısı Guillermo del Toro, Don’t Be Afraid of the Dark (2010)'tan sonra korku türünün yeni bir hayal kırıklığıyla daha karşımızda..

Anlaşılan o ki, yine yapımcısı olduğu El orfanato (2007) ile bir zamanlar şahane bir iş yakalayan dostumuzun 'Bir daha' arayışları devam edecek..




Filmin başlarında ben nedense, çevreci mesajı olacak, hatta işi 'doğa ana'ya dahi bağlayabilecek sıradışılıkta ve fantastik bir öykü beklerken; çocuğunu yitirmiş bir anne ile annesini yitirmiş çocukların dramını hortlak unsuruyla süslemiş, sıradan bir korku filmiyle karşılaştım..

Tamam, kötü bir film denemez belki ama, böyle bir insani dramı tüm sinemasal araçları kullanarak alabildiğine sömüren, bin yıllık korku sinemasının kalıplarına sıkı sıkıya bağlı, hem biçim, hem de içerik olarak 'tutucu' bir yapım olduğu kolaylıkla söylenebilir..




Başlangıçtaki nispeten 'hortlaksız' bölüm oldukça başarılı bir gerilim ve korku yaratırken, -üstelik 'komik' görünümlü- korku unsurunun kabak gibi ortaya konduğu, finale kadar devam eden uzunca bir kısımla film, sıkıcılıkta sınır tanımaz hale geliyor..

Olaya bilimsellik katma amaçlı, kızlarla ilgilenen araştırmacı doktorun -olmasa daha iyi olur- varlığı ve çalışmaları, filmin akışını iyice tökezletiyor..

Bu filme kaynaklık eden ve ortasındaki bir sekansta kendini hatırlatan bir kısa filmle, biz korkuseverleri önceden heyecanlandıran yönetmen Andrés Muschietti'ye meğer fazla bel bağlamışız..

'Anneliğin kutsallığı' ya da vazgeçilmezliği söylemini, 'hortlaklı film' alt türüne yamayarak boyut katma derdindeki Mama, seçtiği anne örneklerinin yetersizliği başta olmak üzere, senaryoda göze çarpan zaaflar nedeniyle, vermeye çalıştığı trajik atmosferi bir türlü oluşturamayan ve bu eksikliğini, abarttığı ses efekti ve de müzikle -olmadı- kelebekli böcekli dijital bezemelerle örtmeye çalışan bir film..

Mama


Yönetmen: Andres Muschietti
Senaryo: Neil Cross, Andres Muschietti, Barbara Muschietti
Tür: Korku
Oyuncular: Jessica Chastain, Nikolaj Coster-Waldau, Megan Charpentier
Yapım: İspanya-Kanada, 2013, 100'


5,5   /10