23.7.13

Disconnect / Sanal Hayatlar


Rich Boyd (Jason Bateman) elinden cep telefonunu düşürmeyen bir avukattır. 
Hayatında sadece işine yer vardır.
Filmdeki bir başka karakterimiz, eşini kaybetmiş, tek çocuk babası bir polistir. 
Ergenlik dönemindeki oğluyla başa çıkamayan baba, despot tavırlarıyla onun internet kullanımını sınırlandırmaktadır. 
Diğer taraftan hırslı bir kadın gazeteci, keşfettiği bir porno sitede çocuk yaştaki fahişelerin peşine düşmüştür. 
İş ilişkileri, sevgiyi ve ilgiyi yabancılarda bulma umudu, kopuk aile ilişkileri... 
Hepsinin birbirinden apayrı hayatlarında tek bir ortak noktaları vardır; gerçeklerden kaçmak için sığındıkları yalan dünyaları...

“Sanal Hayatlar” modern teknolojinin insanlar üzerindeki etkileri üstüne bir drama sunuyor. 
Filmde Jason Bateman dışında, Hope Davis, Frank Grillo, Paula Patton, Micheal Nyqvist gibi isimler de bir araya geliyor.





YAPIM HAKKINDA

Senarist Andrew Stern’in hikayesi “Sanal Hayatlar” filminin yapımcıları tarafından ilk okunduğu anda beğenilmiş. 
Stern; hikayeyi yazmaya, yemek masasında kimsenin konuşmadan cep telefonlarıyla oynadığını farkettiğinde karar vermiş. 
Yazara göre teknoloji insanları birbirine bağlarken aynı zamanda da birbirinden ayırıyor. 
Diğer taraftan insanların bu bağımlılığının nedeninin psikolojik olduğunu düşünüyor. 
Her birey sanal olsun veya olmasın birine bağlanma ihtiyacı hissediyor. Bu tüm insanların ortak noktası ve en gerekli ihtiyaçlarımızdan biri. Ancak öyle bir noktaya geldik ki, bu ihtiyacımızı karşılamak için online yaşamak, devamlı internete bağlı olmak, elimizden telefonu düşürememek, bilgisayarın başından kalkamamak mecburiyet oldu ve biz bunu yaparken günlük hayatımızda sosyal anlamda daha az etkileşim içinde olmaya başladık. 
Yazar hikayenin amacının tüm bu duyguları yansıtmak olduğunu düşünüyor. 

Yapımcı William Horberg ise hikaye açısından devamlı bir arayış içinde 
olduğunu söylüyor. 
“Sanal Hayatlar” filminin senaryosu bir akşam ona geldiğinde, hiç ara vermeden kendini senaryoya kaptırdığını ve bir gecede okuduğunu fark edince, hikâye arayışı son bulmuş. 
Horberg’e göre hikâye çok gerçekçi, modern ve herkesin kendine dair bir şey bulabileceği olaylar içeriyor. 
Aynı zamanda modern dünyada sıkça hissedilen duyguların da olduğunu düşünüyor. İnsanlar arasındaki etkileşim, iletişim veya yalnızlık, kırılganlık ve umut gibi duyguların hepsine bu hikâyede yer verilmiş.

Diğer yapımcı Mickey Liddell’a göreyse hikâye çok heyecan verici... 
Günümüzü çok güzel yansıtıyor. Herkesin farkında olduğu ama değiştirmek için hiçbir şey yapmadığı bir konu işlendiği için, filmini çekmenin çok daha keyifli olduğunu düşünüyor. 
Liddell’in ilgisini çeken başka bir açı da yönetmenin senaryoyu okuduktan sonra bir gün yanlarına gidip; “Burada yazan her şey doğru; çünkü ben yaşadım.” şeklindeki açıklaması olmuş.

Sanal Hayatlar; yönetmenin ilk uzun metraj filmi olma özelliğini taşıyor. 
Daha öncesinde kısa film veya belgesel çeken yönetmen hikâyeyi okuduktan 
sonra oldukça etkisi altında kalmış. 
İnsanların ilişkilerini çok gerçekçi bulup, bunların beyazperdeye yansıtılması gerektiğini düşünmüş.

Filmin çekimleri New York’ta yapılmış ve 6 hafta sürmüş. 
İki hafta boyunca her bir hikaye ayrı ayrı ele alındıktan sonra çekimler Long Island’a taşınmış. Burada Derek ve Cindy Hull karakterlerinin ev sahneleri çekilmiş.
Çekimler daha sonra sırasıyla Bronx, Westchester County ve Yonkers’ta devam etmiş.


OYUNCULAR HAKKINDA


JASON BATEMAN (RICH BOYD); 2004 yılında Arrested Development adlı 
televizyon dizisinde göstermiş olduğu performansla Altın Küre Ödülü’ne sahip
oldu ve aynı zamanda Emmy gibi birçok prestijli ödüllerde adaylık şansı 
yakaladı. Bateman’ın aynı zamanda yönetmenlik deneyimi de bulunuyor.

HOPE DAVIS (LYDIA BOYD); HBO yapımı olan ve Hillary Clinton’ı canlandırdığı 
“A Special Relationship” dizisindeki performansıyla Emmy ve Altın Küre adaylığı bulunmaktadır. Tiyatro sahnesinde canlandırdığı sayısız karakterle de adından sıkça söz ettirmiştir.

FRANK GRILLO (MIKE DIXON); Grey filminde Liam Neeson’la başrolü paylaşan oyuncu, Warrior filmindeyse Nick Nolte ve Tom Hardy gibi isimlerle kamera karşısına geçmiştir. New York Üniversitesi’nde drama eğitimi aldıktan sonra, profesyonel hayata atılan Grillo’nun ilk başrolü Guiding Light filmiyle 
gelmiştir.

PAULA PATTON (CINDY HULL); Mission Impossible: Ghost Protocol filminde 
Tom Cruise’la kamera karşısına geçince adından sıkça sözettirmeye başladı. 
Tony Scott’ın yönetmenliğindeki Deja Vu filmiyle de yeteneğini kanıtlamayı 
başardı. Berkley Film okulundan mezun olan Patton aynı zamanda Medical 
Diaries of The Discovery Channel’ın hem yönetmenliğini hem de yapımcılığını 
üstlendi.