10.7.13

Inch’allah :: İnsaniyetin Katilidir Savaş


Kendimi bildim bileli haber manşetlerinden düşmeyen; aslında, altmış yıl kadar önce İsrail adında bir ülkenin gelip çöreklenmesiyle başlayan, bir daha da bitmek tükenmek bilmeyen 'kutsal' bir savaşı yaşayan Filistin topraklarındayız..

Chloé (Evelyne Brochu) adında, Kanadalı genç bir kadın doktor, Batı Şeria'nın Ramallah kentindeki bir mülteci kampının yakınındaki bir hastanede Araplara sağlık hizmeti verirken; mesaisi bittikten sonra da, İsrail’in 'fiilî' başkenti Kudüs'teki evine dönmekte, İsrailli bir kadın asker olan kapı komşusu Ava (Sivan Levy) ile dedikodu yapıp, vakit geçirmektedir..

Her gün iki kez -çok sıkı ve sıkıcı- sınır kontrolünden geçerek, birbirinden çok farklı ve çelişkili dünyaların içinde yer alan işi ile evi arasında gidip gelen Chloé'nin -kendisiyle ilgisi olmasa da- çok rahatsız edici, adaletsiz bu savaşın tanıklığından etkilenmemesi mümkün değildir..

Bu arada, Rand (Sabrina Ouazani) adında, Filistinli bir hamile kadınla arkadaş olarak, onların yaşamlarına iyice karışan kahramanımızın, olaylar karşısında 'taraf' olduğu açıkça fark edilirken, Rand'ın ağbisi Faysal (Yousef 'Joe' Sweid)'la da samimiyeti ilerletmesi, gözlerden kaçmayacaktır..


Belgesel ve kısa filmleriyle tanınan senarist- yönetmen Anaïs Barbeau-Lavalette'in bu ikinci uzun metrajı, bir kaç kuşağı birden etkileyerek kronikleşen, hatta gangrenleşen bir pis savaşı, etkilediği 'masum' insanlar seviyesinden irdeleyen, sade anlatımlı, çarpıcı bir drama..

Tamamen dışımızda gelişen saiklerle oluşmuş ve bizi doğrudan etkilemeyen bir 'yabancı' savaşı, biz ne kadar anlayabiliriz ya da bu hususta yeterince tarafsız olabilir miyiz ve de sonuçta doğru bir analiz yapabilir miyiz?.


Daha bu sorular sorulurken, beklenen cevabın 'olumsuz' olacağı gayet bellidir..
Yalnız, bu manzarada net olarak görünen gerçek, yasakları, haksızlığı ve adaletsizliği kendine payanda yapmış güçlü bir zalimin, esaret altında tuttuğu güçsüzlere -hatta çocuklara- karşı uyguladığı zulümse eğer, o yabancıdan 'tarafsız' bir 'analiz raporu' beklemek de fazlasıyla saçma değil midir?.

Filmdeki 'yabancı' olan Chloé'nin, zulme tanıklığına karşın -pozisyonu icabı- 'iki arada bi derede' kalması normaldir aslında..
Ancak, açıkça yandaş olduğu zümrenin ona, "Bu senin savaşın değil ki doktor hanım, evine dön!" ya da "Senin tuzun kuru kaltak!" mealinde tepki göstermesidir 'anormal' olan..
Ve bu tepkinin varlığı, aynı zamanda filmin 'metin' yönüne, emsallerinden farklı olarak, çok önemli bi değer katan, son derece de 'gerçekçi' bir tespittir..


Orantısız şiddet ve sistemli zulüm karşısında yapabilecekleri en değerli 'mutat' eylem, verdikleri 'şehitler'in fotoğraflarıyla kolajlanmış afişler basmak, sonra da onların cenaze törenlerini düzenlemek olan, 'travmalı ve de çaresiz' bir toplumdan, 'insancıl' denebilecek davranışlar görmemizin giderek azalacağını beklemek, hiç de zor olmasa gerek..

Her türlü acının, nefretin tam ortasında bulunduğu yetmezmiş gibi, hayalindeki yuvayı, kocasız ve çocuksuz bırakmış bir ortamda debelenen Filistinli Rand ile geçici olarak bulunduğu 'olay yeri'nde yaşasa dahi, kendine 'uzak' bir savaşa ve taraflarına tanıklık eden Kanadalı Chloé'nin, dünyaya ya da varoluşa aynı perspektiften bakması düşünülemez bile..


Şu benim dünyaca pek meşhur olamayan, 'Savaşın son tahlilde öldürdüğü şey, insaniyettir' özlü sözüme değer verip kendine şiar edinen bu filmi sevmemin bir sebebi de bu olsa gerek..

Evelyne Brochu başta olmak üzere tüm oyuncuların iyi performans gösterdiği 'İnşallah', insaniyetin emri doğrultusunda mazlumun yanında dururken; mevcut vaziyete, tıpkı kahramanımız Chloé'nin tarafsızlığına benzer biçimde, objektif yaklaşmayı tercih ederek de, arzulanan gerçekçiliği sağlamayı başarıyor..





Inch’Allah / İnşallah

Senarist - Yönetmen: Anaïs Barbeau-Lavalette
Oyuncular: Evelyne Brochu, Sabrina Ouazani, Sivan Levy, Yousef Sweid
Yapım: 2012, Kanada – Fransa, 102'

  3.5 / 5