23.8.13

Planes / Uçaklar


Disney filmi “Uçaklar” aksiyon dolu, üç boyutlu bir animasyon komedi filmi.
Başrolünde yüksekten uçan bir yarış uçağı olma hayali kuran Dusty yer alıyor.
Fakat Dusty, yarış  için tasarlanmamıştır - ve yükseklik korkusu vardır.
Bu yüzden yarışların şampiyonuyla boy ölçüşecek seviyeye gelmesine yardım eden deneyimli donanma uçağı Skipper’a başvurur.

Çıkabileceğini asla hayal etmediği yüksekliklere ulaşmayı amaçlarken, bu büyülü dünyaya, uçmak için ilham veren Dusty’nin cesareti büyük bir sınavdan geçiyor.

Bu yaz gösterime girecek olan yepyeni bir sinema macerası “Uçaklar”ın yapımı Güney Kaliforniya’daki Disneytoon Studios’da gerçekleştirildi.


Uçaklara meraklı  yönetmen Klay Hall (“King of the Hill,” “The Simpsons”) tarafından yönetilen filmin yapımcılığını Traci Balthazor-Flynn (“Return to Never Land/Peter Pan Varolmayan Ülkede,” “Bambi II,” “The Little Mermaid: Ariel’s Beginning” dijital yapım müdürü olarak görev aldı), baş yapımcılığını da John Lasseter  üstleniyor. Film, bir tarım uçağının kapasitesinin çok daha üzerine çıkabilme arzusunu konu ediyor.

“Bence insanlar Disney filmi “Uçaklar” ile aralarında bir bağ kurabilecekler çünkü bu, güçsüz olanın galip geldiği harika bir hikaye. İçinde hepimize hitap eden duygular ve mesajlar var. Eğer kendimize inanabilirsek, güvenli ortamımızın dışına çıkar ve bizi alıkoyan korkuyu yenersek alacağımız sonuçlara çok şaşırırız. Bu filmde Dusty’e olan da tam olarak böyle bir şey. O, 1,000 fitin üzerine hiç çıkmamış ama dünyanın en hızlı yarış uçağı olmayı hayal eden bir tarım uçağı. Aşması gereken çok fazla engel var ve asıl işlevinden çok daha fazlasını yapabilir hale gelmek için derinlerde yatan cesaretini ortaya çıkarması lazım,” diyor Hall.

Balthazor-Flynn’e göre filmin dünyanın çeşitli yerlerinde geçmesi seyirciyi eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. “Dusty daha once hiç evinden uzaklaşmamış. Bu yüzden ilk kez dünyayı  keşfediyor,” diyor. “Film, Dusty gibi çoğumuzun daha once hiç görmediği yerlere gidiyor. Dünyanın her yerinden karakterlere yer veriyor. Destekçisi olabileceğimiz çeşitli kişilikler görüyoruz. Bu, gökyüzünde geçen bir yolculuk filmi. Tam anlamıyla bir macera filmi.”

Disney filmi “Uçaklar”, “Arabalar”  dünyasının semalarından, Lasseter’in seyahat ederken harekete geçen hayal gücünden, her bir vasıtanın potansiyel bir karakter olduğu fikrinden doğdu. Lasseter, Hall ve Jeffrey M. Howard’ın  yazdığı bu özgün hikayeyi Howard senaryolaştırdı. Filmde Dusty’i Dane Cook (“Louie,” “My Best Friend’s Girl,” “Dan in Real Life”), donanma uçağı Skipper’ı Stacy Keach (“The Bourne Legacy,” “Nebraska”), yakıt tanker Chug’ı Brad Garrett (“Everybody Loves Raymond,” “How to Live with Your Parents for the Rest of Your Life”), dobra araba tamircisi Dottie’yi Teri Hatcher (ABC dizisi “Desperate Housewives,” “Coraline”) seslendiriyor. Julia Louis-Dreyfus (“Veep,” “The New Adventures of Old Christine,” “Seinfeld”) Rochelle’e, Priyanka Chopra (“Barfi!”) Ishani’ye, John Cleese (Monty Python, “A Fish Called Wanda”) Bulldog’a hayat veriyorlar. Cedric the Entertainer (“Barbershop,” “Who Wants to Be a Millionaire”)  Leadbottom’ı, Carlos Alazraqui (Comedy Central dizisi “Reno 911”da James Garcia rolünde) çekici El Chupacabra’yı ve Roger Craig Smith (Disney XD filmi “Marvel’s Avengers Assemble”da Captain America’nın sesi, “Oyunbozan Ralph”de Sonic The Hedgehog’un sesi) dünya şampiyonu yarışçı Ripslinger’ı seslendiriyor.

Filmin müziğini,  üç kez GRAMMY ödülü kazanan besteci Mark Mancina (“August Rush,” “Camille,” “Training Day”) besteledi. Genel seyirciye hitap eden Disney filmi “Uçaklar” 9 Ağustos 2013’te vizyona giriyor. Film, üç boyutlu olarak seçkin sinemalarda gösterilecek.

BAŞI GÖĞE ERMİŞ

Yönetmen, Bu Fırsata Kanatlarını Açıyor

Klay Hall’un, Disney filmi “Uçaklar”ın çok daha öncesinde uçaklara ilgisi varmış. Böylece baş yapımcı  John Lasseter, Disneytoon Studios emektarına gökyüzünde geçen uzun metraj bir filmi yönetmek ister mi diye sorduğunda cevap vermek için hiç düşünmemiş. “Ben uçakları oldum olası severim,” diyor Hall. “Babam donanmadaydı ve dedem de pilottu. İkisi de hayatları boyunca uçtular ve uçmaya olan aşklarını bana devrettiler.”

“Ben küçükken burada, Kaliforniya’da,” diye devam ediyor Hall, “babamla birlikte hamburger yer, kola içer sonra da uçakların kalkış ve inişlerini izlemek için yerel piste giderdik. Babam uçakların özelliklerinden bahsederken ben de orada oturup eskiz çizerdim. O resimlerden birkaç tanesini hala saklarım. Bu yüzden bu proje bana geldiğinde bu dünyanın içine atlamaya çok hazırdım.”

Hall’un uçaklara olan tutkusu ve onlarla olan geçmişi onu bu film için en kusursuz tercih haline getirdi ama “Uçaklar” önüne geldiğinde yönetmen halihazırda başka bir projeyle meşguldü. John Lasseter kendisine teklif getirdiğinde Hall altı aydan uzun süredir araştırma yaparak ve Amerika sınırlarında bir hikaye seti inşa ederek, tren rayları hazırlayarak geçirmişti. “Tıpkı John gibi ben de tarih meraklısıyım. Buharlı trenlerin dünyasına gittim,” diyor Hal.. “Kafamda her şey oturmaya başladı ve sonar John beni aradı. Telefonum çaldığında nerede olduğumu çok net hatırlıyorum. “Saha değiştirip uçaklarla ilgili bir filmed çalışmaya ne dersin?” dedi. Bir an durdum. John’un şöyle demeyi seviyor: Kan yeniden beynime çıkar çıkmaz teklifi kabul ettim. Ona, trenlerden ve Vahşi Batı’dan daha çok sevdiğim bir şey varsa o da uçaklardır dedim.”

Emektar animasyoncu arkadaşları Rich Moore (“Wreck-It Ralph/Oyunbozan Ralph) ve Andrew Stanton (“Finding Nemo/Kayıp Balık Nemo” “WALL•E”) ile birlikte Cal Arts mezunu olan yönetmen 2005 yılında Disney’e geldi. “Eskiden sürekli prime time komedi dizileri çekiyordum,” diyor Hall. “’The Simpsons’da 10 yıl geçirdim sonra da “King of the Hill”i yönettim.”

Sıra “Uçaklar”ın hikayesini oluşturmaya geldiğinde mizah ana malzemeydi – bunun yanında uçakların doğasında bulunan bir aksiyon ve elbette özgünlük ve romantizm de vardı.

Hall, hikaye ekibini doğru karışımı bulmakla görevlendirdi. “Bir animasyon filmi çekmenin en güzel yanı işbirliğidir. Bence animasyon, en işbirlikçi sanat formudur. Böyle bir filmi yapmak için bir ordu dolusu yetenekli insan güçlerini birleştiriyor.”

Hall, Lasseter ve Jeff Howard bu sürecin başlarında hikaye üzerinde konuşmak için bir araya geldiler. “Küçük biro dada beş-altı saat oturduk,” diyor Lasseter ile beyin fırtınası yapma fırsatını seve seve kabul eden Howard. “Hepimizin kreatif açıdan ona olan saygısı büyük. Onunla fikir alışverişi yapmak için davet edildik. Yarışçı olmak isteyen bir tarım uçağı fikrine o zaman karar verdik. Daha ilk günden adını Dusty koyduk ve dünya çapındaki bir yarışta farklı ülkelerin yarışçılarıyla bir araya gelmesine karar verdik.”

“İçime çok sindir,” diyor Lasseter. “Dünyanın farklı yerlerinde –İzlanda, Almanya, Hindistan, Meksika’da uçan harika bir grup yeni karakter var. En başından beri biliyorduk ki bu iş iyiden de daha iyi olmalıydı. Harika olmalıydı. Öyle de oldu. Çok güzel. Bu film için çok heyecanlı olduğumu söylemek bile duygularımı azımsamak olur.”


ÖDEVLERİNİ YAPARKEN

Film Yapımcıları  “Uçaklar” için Kitaplara  ve Gökyüzüne  Başvurdular

Hikayenin geliştirilmesinden, karakter tasarımına, ışıklandırmaya kadar Disney animasyonunun sihri, araştırmayla başlar. Film yapımcıları “Uçaklar” filmi için çalışan bir uçak gemisi bulabilmek adına helikopter uçuşları gerçekleştirip kırsal kesimde uzun yolculuklar yaptılar. “’Uçaklar’ gibi bir film için özgün olmak her şeyden önemlidir,” diyor yapımcı Traci Balthazor-Flynn. “Uçakları en ince detaylarına kadar bilmemiz gerekiyordu. Nasıl uçtuklarını, doğanın çeşitli güçlerine karşı ne tepki verdiklerini, nasıl sesler çıkardıklarını. Küçük bir uçağın yarış dünyasında nasıl performans sergileyebileceğini bilmemiz gerekiyordu.”

Filmin merkezinde duran gerçek şu: Dusty’nin bir tek tasarlanma amacı var. “O, bu büyük dünya yarışına ya da herhangi bir yarışa katılabilecek bir uçak değil,”  diyor yönetmen Klay Hall. “O sadece bir tarım uçağı ama ait olduğu alandan çıkıp kendini zorlayarak kendi de dahil herkesi çok şaşırtıyor.”

Hall, karakteri tasarlanış amacının dışına çıkarmak için uçakların nasıl inşa edildiklerini ve nasıl  çalıştıklarını bilmeleri gerektiğini, ancak bu sayede Dusty’nin zincirlerini kırmasını sağlayabileceklerini söylüyor. “John Lasseter ile birlikte çalışöak inanılmaz derece ilham verici. O katı bir biçimde doğru bilgileri öğrenmenin, mümkün olduğunca fazla very toplamanın gerekliliğine inanıyor.”

Yaptıkları araştırma aynı zamanda Lasseter tarafından onaylanan felsefeyi takip ettiklerinin de kanıtı olmuş: gerçeğe sadık kalmak. Disney filmi “Uçaklar”da uygulanan prensip doğrultusunda sanatçılar karakterleri çizerken bir uçağın fiziksel yapısını, çelik çerçevesini, ebat ve ağırlığını akıllarında tutmak zorundaydı. Kanatlar bükülemez, gövdeler esneyemez ya da sıkıştırılamazdı ve pervaneler de gerçek pervaneler gibi hareket etmeliydi. Film yapımcıları filme aksiyon ve duygu katmak için çok daha kurnazca yollar buldular.

 “Uçaklarını dünyasını keşfederken çok eğlendik, “ diyor Hall. “Her türlü uçuşu deneyimledik. Sıcak hava balonuna, İkinci Dünya Savaşı bombardıman uçaklarına, çeşitli jet ve sivil uçaklara bindik.”

Hall, “Uçaklar” filminin uçuş ve mühendislik uzmanı  olan, uzun yıllardır pilotluk yapan Sean Bautista tarafından unutulmayacak bir uçuş için davet aldı. “1926 model, kokpiti açık bir Travel Air uçağını Fresno’daki bir havaalanından havalandırdık. Dışarıdaki eski pervaneyi döndürüp içine binip çalıştırıyorsunuz. Ben ön tarafta deri bir şapka ve gözlüklerle oturuyordum. Saçınızda rüzgarı hissetmek, motorun sesini duymak ve yumuşak dönüşleri ve o uçağın nazikçe süzülüşünü deneyimlemek hayal gibiydi.”

Prodüksiyon ekibinin bazı üyeleri saha gezilerinde de yer aldı. O ortamın havasını solumak, uçaklara dair bildiklerini artırmak ve hikayenin gerçekçiliğini garantilemek için hava gösterilerine katıldı, müzeleri, bir kargo uçağı ile birkaç küçük havaalanını gezdi. “Şeker dükkanına girmiş çocuk gibiydim,” diyor Hall. “Havacılığın öncüleri ve savaş pilotlarla, Kore Savaşı gazileriyle, sivil deneme pilotlarıyla konuşma fırsatımız oldu. Blea Angels ve Thunderbirds’e özel erişimimiz vardı. Müthişti.”


Ülkenin Kalbini Kucaklarken


Hall’a göre, Disney filmi “Uçaklar”  Orta Batı’da bir yerde geçiyor. “Dusty bir tarım uçağı,” diyor yönetmen. “Onun memleketinin Amerika’nın kırsal kesiminde olmasını istedik.”

Ohio – Film yapımcıları, onarım halindeki tarihi Memphis Belle’yi, John F. Kennedy’nin Air Force One’ını ve bir MiG-25 Foxbat savaş uçağını gördükleri  National Museum United States Air Force’u ziyaret ettiler. Hayatta kalan Tuskegee Airmen üyeleriyle buluştukları Dayton Air Show’a katıldılar.  Ayrıca 40 yaşındaki bir Huey helikopteriyle uçtular ve USAF Thunderbirds ile takıldılar.
North Dakota – Prodüksiyon ekibinin birkaç üyesi Fargo Air Museum’a gidip onarılmış bir F4U Corsair gördü. 1944-1945 yıllarında bir TBM Avenger torpido bombardıman uçağını kullanmış, emekli bir Amerikan Donanması pilotuyla konuştular. Bu deneyim, Dusty’i çalıştıran tecrübeli donanma emeklisi Skipper’ın tasarlanması esnasında fayda sağladı.
Minnesota – Film yapımcıları dokuz tane havaalanı gezdi. Bunların arasında  etrafı birkaç eski tarım uçağı ve yakıt tankerinin yer aldığı mısır tarlalarıyla çevrili küçük bir havaalanı olan Leaders Clear Lake Airport da vardı.

Bu mekan Propwash Junction’ın kırsal arkaplanı ve yıkık dökük binaları için kusursuz bir yerdi. “Bir mısır tarlasının yanında bir yere saklanmış eski bir yakıt tankeri bulduk. Bu, bizim yakıt tankerimiz Chug için önemli bir ilham kaynağı oldu,” diyor Hall.


IŞILDAYAN DENİZ


Prodüksiyon ekibi üyeleri ayrıca USS Carl Vinson’ı da ziyaret ettiler. 1980’deki ilk havalanmasından bu yana zengin bir tarihe sahip olan Nimitz sınıfı uçak gemisi, filmde bir uçak gemisinde geçen sahne için çok iyi bir referans oldu. Hedef egzersizini ve bir Hornet’in, helikopterlerin ve C-2 Cargo uçaklarının da bulunduğu birkaç havalanmayı gözlemlerlerken Hall ile ekipteki diğer birkaç kişiye yapımcı Traci Balthazor-Flynn de katıldı. “Uçak gemisine binmek ve onu limana doğru kullanmak hayatımda yaptığım en harika on şey arasına girdi,” diyor Balthazor-Flynn. “Mürettebatla konuşmak harikaydı. Filmin bazı diyaloglarını oradaki birkaç memurla bile çalıştık.”

Hall ekliyor, “Mürettebat, çoğu 18-19 yaşında olan 5 bin erkek ve kadından oluşuyor. Donanmamızın işleyişini görmekten gerçekten gurur duydum. Uçup güvertede durma şansını yakaladık. Çok güzeldi.”


BÜYÜK UMUTLAR


Film yapımcıları gerçek uçakları araştırırken bir araya getirdikleri detayların çoğunun hikayeyi kumanda ettiğini fark ettiler. Tarım uçaklarının bin fitin üzerine uçmalarına gerek olmadığını öğrenen film yapımcıları, dünyaca ünlü bir yarış uçağı olmayı hayal etse de Dusty’nin bunu başarmayı gerektiren şeyleri yapmak için bazı engelleri olduğunu farz ettiler. “O, yüksekten uçmaya uygun bir uçak değil. Hiçbir zaman da yüksekten uçması gerekmemiş zaten,” diyor Hall. “Bu yüzden yükseklik korkusu olması çok mantıklı.”

Dusty’nin yükseklik korkusu, film yapımcılarını korkuyu doğru bir biçimde yansıtmak adına bir fobi uzmanı bulma arayışına sürüklemiş. “Biliyorduk ki, doğru şekilde çekersek yükseklik korkusu ya da herhangi başka bir korkuyla mücadele eden seyirciyle daha fazla temas edebilecektik,” diyor Hall.

“İnsanlar kendilerini Dusty’nin karakteri ve durumuyla ilişkilendirebilirler çünkü hepimizin korkuları var ve hepimizin hayatlarımızda kolaylıkla üstesinden gelemediğimiz zorluklar yaşıyoruz,” diyor John Tsilimparis.

Yirmi yıldır anksiyete bozukluğu olanları tedavi eden lisanslı psikoterapist akrofobi –yükseklik korkusunun, baş dönmesi, terleme, bulantı, ağızda kuruluk, titreme, çarpıntı, nefes darlığı, konuşamama ya da düzgün düşünmeme gibi semptomları olduğunu söylüyor.

“Dusty’nin yaşadığı ikilem oldukça insani. Biz de onun acısına sempati gösteriyoruz,” diye devam ediyor Tsilimparis. “Ona karşı merhamet duyuyoruz ve onun başarmasını istiyoruz. Ayrıca dezavantajlı olanları seviyoruz.”

“Hepimiz hayatta dezavantajlı olan taraf olmuşuzdur,” diye ekliyor Hall. “Bir noktada hepimiz bir Dusty olmuşuzdur. Seyircinin bu karakteri desteklemesini sağlayacak olan şey de bu tanıdıklık ve her basamağında birleşmek için çok çalıştığımız bu gerçekçilik olacak. Bence sinemaya gitmenin en güzel yanlarından biri de bu.”


“UÇAKLAR”DA KİM KİM?

ilm yapımcıları Disneytoon Studios’ta dünyanın her yerinde seyircilerin aralarında bir bağ kurabilecekleri karakterlerden oluşan bir “Uçaklar” dünyası yaratmak istediler. Filmin farklı karakterlere sahip renkli oyuncuları Orta Batı’daki Propwash Junction kasabasından ta Hindistan’a, Meksika’ya kadar giderek dünyayı dolaşıyorlar. Bu karakterleri beyaz perdede hayata geçirmek için yetenekli sanatçılardan oluşan olağanüstü bir seslendirme ekibi görevlendirildi.


PROPWASH TAYFASI

Dusty, gerçek anlamda gözü yükseklerde olan bir uçak. Çekirdekten yetişme bir tarım uçağı olan bu tek pervaneli uçak kendini uluslararası bir yarışta yüksekten uçan kahramanların yanında süzüldüğünü hayal ediyor. Rekabet dolu yarışlar için tasarlanmamış olması, onu hayalinin peşinden gitmekten alıkoymasa da yükseklik korkusu alıkoyabilir. Arkadaşlarının yardımıyla – ve İkinci Dünya Savaşı emektarının verdiği akılla – Dusty hayatının macerasına atılıyor ve daha önce ulaşabileceğini hayal bile edemediği yüksekliklere uçarak şampiyonlarla kıyasıya bir rekabete giriyor.

Yönetmen Klay Hall, bu tarım uçağışa arasında bir bağ  olduğunu söylüyor. “Bu filmin tamamı ve benim bu filmde görev alma deneyimim Dusty’nin  hikayesiyle pek çok açıdan paralellik gösteriyor. İkimiz de sıfırdan başlayıp, gerçekten çok çalışıp, şansımız yaver gittikten sonra hayal ettiğimizin de ötesine geçebilmiş karakterleriz.”

Dusty’i seslendirmesi istenen Dane Cook da bu karakterle arasında bir bağ görüyor. “Ben çocukken yerimi, sesimi bulmam yıllarımı  aldı,” diyor Cook. “Sınıfta konuşamazdım bile. Parmak kaldırmaktan korkardım ama bir yandan da dünyayı eğlendirmek istiyordum. Benim yolculuğum da tıpkı Dusty’ninki gibi derinlere inip kendi içimde beklentilerimi daha uç noktalara taşıyabilecek bir şey bulmaktı.”

Hall’a göre Cook, Dusty’e yarışa katılması için gerekli olan tarafı katmış. “Dane’in stand up’larını ve birkaç filmini izlerken hemen gözlerimiz parladı. Derinden gelen ve hicivli bir sese sahip. Bu sesin, karakterin yarışmaya olan yoğun tutkusunu ve de aynı zamanda sahip olduğu mizahı yansıtma biçimini çok beğendik.

Toplumdan elini eteğini çeken eski yaşlı Donanma Korsanı Gemisi Skipper Riley, savaş sırasında yaşanan biro lay sonucu ön sıralardan alınıp hayatını karada geçirmeye mahkum olana kadar çok saygı duyulan Jolly Wrenches hava filosunun bir numarası ve en iyi eğitmeniydi. Bugünlerde, Skipper kimseye anlatmasa da, onun sessiz varlığı, Dusty’nin onun uzmanlığından yararlanmak için çok hırslı ve ısrarlı talebiyle tam tersi bir hale gelirken kendisi de birkaç hayat alıyor.

Yazar Jeff Howard, Skipper’ı filmin baba figure olarak görüyor. “Dusty’e karşı çok korumacı ve iyi yarışması ve hasar almaması için onu sıkı çalıştırmak istiyor,” diyor Howard. “Dusty’de İkinci Dünya Savaşı’nda sahip olduğu hırsı görüyor ve onun zarar görmesini istemiyor.”

Geçmişini asla kabullenemeyen Skipper, onun da öğrenmesi gereken birkaç şey olduğunu fark ediyor ve Dusty’e daha hızlı ve zekice uçmayı öğretmek için koçluk yaparken öğretmen-öğrenci rolleri yer değiştiriyor.

“Skipper kendi içine dert olan bir şeyden ve onca yıldır taşıdığı suçluluk duygusundan kurtulmayı başarıyor,” diyor Skipper’ı seslendiren emektar oyuncu Stacy Keach. “Hikaye bu açıdan çok güzel bir biçimde yönlendirilmiş çünkü Skipper ve Dusty arasındaki ilişkinin ikisine de faydalı olduğunu görüyoruz.”

Leadbottom amaçsızca hareket eden yaşlı bir çift kanatlı uçak ve dırdırcı bir şef. Deponun yarısını hep oş görenlerden. Özel bir koku önleyici, vitamin, mineral ve ekinlerin üzerine sıkıldığında mucizeler yaratan malç karışımı Vitaminamulch’ın marka sahibi olan Leadbottom’ın Dusty’nin zoraki ve keyfi uçuşları için hiç vakti yok. Spreylenecek bir sürü ekin var ve bir günün tamamı bile bu işi yapmaya yetmiyor. Leadbottom için önce iş, sonra… daha çok iş gelir.

Leadbottom‘ı, Cedric the Entertainer seslendiriyor. “Cedric sıcak biri ve kendini tamamen rolüne Verdi,” diyor Hall. “Espri yapmayı çok seviyordu. Cedric gibi üst sınıf komedyenlerle birlikte çalışmak büyük bir artı. Önce amaç senaryoda yazanı okumaktı ama sonra yazılanları unutup eğlenmeye başladık.”

Dottie, Chug ve Dottie’nin Fill ’n Fly (Doldur ve Uç) adlı benzin istasyonunun ortağı ve çalışanı olan bir forklifttir.Dusty’nin pratik ve açıksözlü – ne kadar iyi bir tamirci olduğundan bahsetmeye gerek yok – arkadaşı Dottie, onun yüksekten uçma umudunu gerçekleştirmek istiyor. Dusty, yarışa uygun bir uçak değil ve hayalinin peşinden gitmesi tehlikeli olabilir.Ama o ne karar verirse versin, Dottie hep onun arkasında olacak.
“Dottie’yi çok seviyorum. Dusty’nin sadık bir dostu,” diyor yapımcı Traci Balthazor-Flynn. “O güçlü ve akıllı biri ve bunu göstermekten de çekinmiyor. Bu filmde çok güçlü bir kadın mahiyetimiz var.“

Film yapımcıları gerçekçi Dottie’yi seslendirmesi için Teri Hatcher’ı seçmişler. “Bu hikaye çok tanıdık ve inanılma etkileyici,” diyor Hatcher. “Bu, herhangi birimize ait olabilecek bir hikaye.Belli yeteneklere sahipsinizdir ama daha büyük bir şeyin hayalini kurarsınız. O hayalin peşine düşecek cesaretiniz var mı? Yoksa korkularınızın size engel olmalarına izin mi vereceksiniz? Dottie, arkadaşını bu yolda desteklemek istiyor ama onun için endişeleniyor. Ya yaralanırsa diye korkuyor. Bence o büyüyor ve sonunda geride durmanın bir yaşama biçimi olmadığını ve Dusty’nin istediğini yapıp hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğini kabul ediyor.”

Yakıt kamyonu Chug sağlam bir karaktere sahip. “O, Dusty’nin sağ kolu, en yakın arkadaşı, kankası,” diyor “Uçaklar”ın baş senaristi Dan Abraham. “Ama çok yüksek bir zekaya sahip değil.”

 Chug ve Dottie’nin Fill ’n Fly (Doldur ve Uç) adlı benzin istasyonunun ortağı olarak çok çalışıyor – ve zaman zaman kendi yakıtını çıkarmakta zorlanıyor. Harika bir kişiliğe sahip ve yükseklere uçmak isteyen Dusty’nin sıkı bir destekçisi. Aslında o, Dusty’nin yalnızca arkadaşı değil, hem koçu hem de en büyük hayranı. Eğer Chug, Dusty’nin yüksekten uçmasına yardım edemezse, yardım edebilecek birini bulacaktır.

Bu yakıt tankerini Brad Garrett seslendiriyor. “Dusty’nin gerçekten komik ve sevgi dolu bir sağ kola ihtiyacı olduğunu biliyorduk ve Brad Garrett her zaman favorilerimden biriydi,” diyor Hall. “Ona “Everybody Loves Raymond”da bayılmıştım. Stand up gösterisini de izledim. O gerçekten çok komik bir adam.”

Chug, animasyon ekibine birkaç zorluk çıkarmış. “Chug’ın ayrı ayrı birer başlığı ve gövdesi var,” diyor animasyon yönetmeni Sheryl Sackett. “İlk once mükemmel göründü, şapkayı kafa gibi oynatabiliyorduk. Ama içimize sinmedi. John Lasseter onu katı bir şeymiş gibi düşünmemizi, pek fazla hareket ettirmememizi tavsiye etti. Bu da Chug’ı oluşturmamızda belirleyici unsure oldu. Gerçek bir yakıt tanker gibi ağır bir görüntüsü var.”

Her savaş emektarının Sparky gibi bir destekçiye ihtiyacı vardır. Sadık, onu sürekli memnun etmeye çalışan ve her an Skipper’a yardım etmeye ya da karadayken onu çekmeye hazırdır. Bu ikili çok eskiden tanışıyorlar. Sparky, Skipper’ın geçmişini çok iyi biliyor ve bu Corsair’a büyük saygı duyuyor. Bir gün Skipper’ın yeniden uçmayı başarıp göklere döneceğini umuyor. Sparky’i Danny Mann seslendiriyor.

THE RACERS


Sayısını unutacağı kadar çok yarış kazanan ve çok fazla hayranı olan Ripslinger, uçak yarışlarının en büyük ismi ve bunun farkında. Ama yükselmekte sınır tanımayan fonları ve son teknoloji ürünü ekipmanına rağmen dünya şampiyonu, özellikle de söz konusu hiç yarış deneyimi olmayan bir köy uçağı olduğunda hiç de adil değil. Dusty, Ripslinger’ın sınıfına ait değil ve onun varlığı profesyonel yarışçının sinirini bozuyor. Eğer Dusty’nin deneyimsizliği onu yarışın dışında bırakmazsa Ripslinger’ın büyük imparatorluğunda el altından bu işi halledebilecek birkaç arkadaşı var.

Animasyon danışmanı yardımcısı  T. Dan Hofstedt, Ripslinger’ın her hareketinin, kötü karakterinin altını biraz daha çizdiğini söylüyor. “Hareketleri, davranışları, gözlerinin şekli bile keskin ve biraz tehditkar.”

Stereoskopik danışmanı Jason Carter, sahnelerinin derinliği için stratejik seçimler yaparak Ripslinger’ın ön plana çıkmasına yardımcı oluyor. Dusty’nin yakın çekimleri, rakibi Ripslinger’ın yakın çekimlerine göre seyirciye biraz daha yakın duruyor. bunun ardındaki fikir, seyirciyi Dusty’nin yakın çevresine davet ederken Ripslinger’a ise –gerçek anlamda- belli bir mesafe uzaklıkta tutmak.

Fakat film yapımcıları Ripslinger’ın gökyüzündeki hünerlerinin farkındaydılar ve animasyonun bunu yansıttığından emin olmak istediler. Bunun farkında olan bir diğer isim de Ripslinger’ı seslendiren Roger Craig Smith idi. “Ripslinger süper,” diyor Smith. “Karbon fiberden, çok hafif, hız için inşa edilmiş. Benmerkezci, sadece kendini düşünen bir pislik aynı zamanda ama yine de şampiyon o. Kazanmak Ripslinger için her şey demek. Başka bir amaç yok.”

Ripslinger takımının gösterişli yarışçıları Ned ve Zed’in uzmanlık alanları sabotaj. Yarışı hakkıyla kazanacak yeteneğe sahip olmadıkları için bu ihtimali göz ardı ederek patronları Ripslinger’ı her seferinde zafere taşıyorlar. Zed, kavgacı ve umarsız bir yarışçı. Ned zaten tuhaf. İkisi, hangardaki en güçlü uçaklar olmasalar da Ripslinger’ın şanından nasıl pay alacaklarını biliyorlar.

İki karakteri de seslendiren Gabriel Iglesias, her biri için benzersiz bir ses bulmak zorunda olduğunu söylüyor. “Ned kolaydı,” diyor. “Kendi sesimin içine biraz şeytan kaçmış gibiydi. Benim kötü versiyonumdu.”

Zed mi? Iglesias’ın fazla uzağa bakması  gerekmemiş. “Klay Hall bana ailemdeki çılgın insanları  sormaya başladı. Anında Zed’in sesini bulduk.”

İnanılmaz çekici olan El Chupacabra, Meksika’da bir efsanedir (kime sorsanız söyler). Filmin hikaye çizeri Art Hernandez’e göre “El Chu zirvede. O büyük bir uçak. Tam bir kabadayı. Aslında sadece kendini düşünen biri değil ama kesinlikle özgüveni çok yüksek. Latin Amerika dizilerinin yıldızı ve bir stüdyo sanatçısı. Meksika’da bilgisayarların masaüstlerinde onun fotoğrafı var. Kapalı alan yarışlarında dünya şampiyonu.

El Chu’yu seslendirmesi için Carlos Alazraqui’ye başvuruldu. “El Chu, Dusty’yle buluştuğunda hemen aralarında bir bağ oluşuyor,” diyor Alazraqui. Güven üzerine kurulu harika bir dostluk başlıyor. El Chu, Dusty’e arka çıkıyor, Dusty de ona romantik bir olayda yardımcı olarak borcunu ödüyor.”

Gücünü yarış tutkusundan (ve de yakalanması  zor Rochelle’den) alan bu pelerinli Kazanova gürleyen sesi ve kocaman motoru kadar büyük, karizmatik görüntüsüyle oldukça gösterişli bir uçak. Arkadaşları, söz konusu El Chu olduğunda neyin gerçek neyin aldanma olduğundan emin olamasalar da şüphe edilmeyecek tek şey onun tüm kalbiyle yarıştığı ve yüksek rakıma göre çok fazla beceri gösterdiğidir.

Rochelle zorlu bir yarışçı ve Great White North’un gururu. Her zaman kendine güvenen ve çok yetenekli olan Rochelle uçmaya, Quebec’teki küçük kasabalara posta taşıyarak, yolda mekanik aksaklıklar için kocakarı ilaçları alarak başlamış. Ayrıca hızlı uçmak konusunda da kendini geliştirmiş ve sonunda uçak yarışlarına katılmaya karar vermiş. Rochelle asla arkasına bakmaz ( bu hırslı yarışçının buna ihtiyacı yok zaten). El Chupacabra onu bıkıp usanmadan takip ediyor fakat kararlı Rochelle, duygularına karşılık almak için yarışı kazanmak konusunda çok daha ısrarlı.

“Rochelle’i çok iyi Fransız-Kanada İngilizcesi aksanı konuşanJulia Louis-Dreyfusseslendiriyor,” diyor Abraham. “Bütün kadınlar El Chu için çıldırırken Rochelle onu umursamıyor. Onun ucuz numaralarını fark ediyor ve onu sürekli geri çeviriyor. Sonra çok tatlı ve komik bir an geliyor ve El Chu samimiyetsizliği bırakıp ona ilan-ı aşk ediyor. Bu her şeyi değiştiriyor.”

“Uçaklar”ın sanat yönetmeni Ryan Carlson, Rochelle’in görüntüsünün tasarlanmasında başı çekmiş. Bazı zorluklar yaşanmış. “Bir uçağı nasıl feminen yaparsınız?” diye soruyor Carlson. “Onu nasıl seksi ve çekici yaparsınız?”

Doğru kıvrımı yakalamak için çoğu zaman birden çok çizim yapıldığını söylüyor. “Yasemin ve Pocahontas gibi karakterler üzerinde çalışan bir kadınla birlikte çalışırken uzun metraj animasyonda öğrendiğim bir şey bu. O bana küçücük bir hileyle nasıl doğru şekli yakalayacağımı öğretti. Rochelle çok güzel olan tatlı bir uçak.”

Bulldog yarıştaki herkesten çok daha uzun süredir yarışıyor. İçlerinde en yaşlı ve muhtemelen en akıllıları olarak gerçek yarışçıların kendi jiroskoplarına güvendikleri ve yönlerini yıldızlara bakarak buldukları GPS öncesi bir dönemi hatırlıyor. İş yarışa geldiğinde gerekli olan iki özellik vardır, diyor Bulldog. İyi uçmak ve sportmenlik. O kadar. Yarıştakiler gizliden gizliye onun eski gücünü kaybedip kaybetmediğini merak ederken o, adını tekrar tekrar sayı tahtasına yazdırarak performansından hiçbir şey kaybetmediğini kanıtlıyor.

Bu İngiliz yarışçıyı emektar oyuncu John Cleese seslendiriyor. “Bulldod kırmızı, beyaz ve mavi. Yani, İngiliz bayrağının renkleri. Çok düzgün bir arkadaş. Biraz kontrollü, biraz hırslı, çok az kibirli ama yine de eğlenceli. Dusty’yle yaşadıkları o duygusal an çok güzel.”

Hindistan’dan gelen, saltanat sahibi bir panasyalı olan Ishani göze güzel görünüz ama gökyüzünde çok acımasızdır. Yüksek hızda rekabet yeteneği ve göze çarpan yeteneği sayesinde bir milyardan fazla hayrana sahip. Bunlara, ondan akıl alan bir çaylak yarışçı da dahil. Sıra dışı ve esrarengiz Ishani sürprizlerle doludur ama gözü hep birinci olmaktadır.

Ishani’yi Priyanka Chopra seslendiriyor. “O, küstah biri ve dünya şampiyonu olmak istiyor ama aslında çok iyi bir yüreğe sahip Ishani bana çok benziyor. Hintli, dilbaz, güzel konuşuyor ve seksi. 40’tan fazla filmde çalıştıktan sonra Ishani gibi bir karaktere hayat vermek benim için bir ödül. Ben yaptığım işi çok seviyorum.”

Ishani’nin cazibesi tasarımından da belli oluyor. Gözlerinde dumanlı bir bakış var ama El Chopra’nınki aksine onun tasarımında feminen bir bakış önemliydi. Hofstedt şöyle diyor: “Ishani’nin gözleri daha da bir çekici olmalıydı. Kadın karakterlerin şekillerinin daha bir kıvrımlı olması bir Disney geleneğidir. Göz kapakları biraz daha aşağıda olmalı ki irisi ve gözbebeğini hafif örtsün. Glen Keane aynı şeyi “Küçük Denizkızı”nda yaptı, Mark Henn ise “Alaaddin”deki Yasemin’de. “Bambi”deki Thumper ile Thumper’ın kız arkadaşı arasındaki farka baktık.”

Ishani’nin kanatlarının üzerinde ve gövdesinin ortasında uzanan Hint kınasından dövmesi onun egzotik görüntüsünü tamamlıyor. Bu dövmeyi Carlson araştırıp tasarlamış ve karakter tasarımcısı Scott Seeto da uygulamış.


DİĞERLERİ


Mükemmel içgüdülere, inanılmaz uçuş kabiliyetine ve olağanüstü bir hizmet sicil kaydına sahip olan Bravo ve Eco, Jolly Wrenches’in en önemli askerlerinden. Bu savaş jetleri, onların Jolly Wrenches nişanlarına sahip çıkan Dusty’e özel bir sempati duyan tutkulu birer yarış hayranı. Bu yarışçılara göre, dünyanın en şiddetli rallisinin yarattığı büyük baskı altında bocalayan bir uçağın yanında bir çift askerin olmasında hiçbir sorun yok.



“Top Gun” emektarları Val Klimer ve Anthony Edwards yeniden göklere yükseliyorlar. Bu sefer karakterlerin sesleri olarak. “Dusty, Bravo ve Eco’nun devriye gezdiği  bir uçak gemisinin hava sahasında kayboluyor,” diyor Edwards. “Biz de güvenliğini sağlamak için onu gemiye kadar geri götürüyoruz. Başım belada olsa bu arkadaşların arkamı kollamalarını isterdim.”

“Anthony ve ben “Top Gun”da büyük rakiplerdik. Sette her zaman çok eğlenmişizdir,” diyor Kilmer. “Ayrıca Anthony’i her zaman çok beğenmişimdir. Özellikle de “ER” dizisindeki başarısından ötürü. “Uçaklar”da birlikte çalışacağımızı öğrendiğimde gerçekten çok sevindim.

Huysuz yarış görevlisi Roper, soğukkanlı kişiliği ve aşağılayıcı mizah anlayışıyla North American Wings Around the Globe’un kurallarını belirliyor. Roper, çıkan olayları kendi yöntemiyle çözme fırsatını asla kaçırmıyor. Sinsi göndermeleri ve renkli yorumlarıyla Roper yarış ve yarışçılarla olan ilişkilerinde komik ama sert bir tavır içindedir. Film yapımcıları Roper’ı seslendirmesi için Sinbad’ı seçtiler.



Brent Mustangburger Amerikalı bir spor yayınları ikonudur. “Garajın en iyi arabası” olduğunu iddia eden, kolay heyecanlanan bu 1964½ Ford Mustang spor yayınları tarihinin en çok bilinen sesi olarak tanınıyor ve modern sporların en önemli anlarıyla özdeşleştiriliyor. Bu yayıncıyı –doğal olarak- Brent Musburger seslendiriyor.



Arkadaş canlısı zeplin Colin Cowling prestij sahibi Zeppelin Broadcasting School’dan mezun oldu ve kariyerine Pacific Coast Balloon yarışlarının spikeri olarak başladı. Hazırladığı haftalık özet programı Eye-In-The-Sky-In-Sports’un, Racing Sports Network (RSN) yapımcıları tarafından fark edilmesi hayatının dönüm noktası oldu.



Franz ve Fliegenhosen’ı seslendirmesi için film yapımcıları Oliver Kalkofe’yi seçtiler. Franz çok özel bir özelliğe sahip alçakgönüllü bir Alman mini arabası. O, uçabiliyor! Kanatları olmadan, Dusty için her şeyi yapabilecek iyi huylu bir hayran. Dusty’nin hayran kitlesini oluşturmak için Cropwatcher blogunu kuruyor. Franz tanınmayan bir tarım uçağı dünyanın en iyileriyle kapışabiliyorsa kendisinin yüksekten uçan hayallerinin de o kadar çılgınca olmadığını fark ediyor. Kanatlarını bir çırpışıyla Franz’ın ikinci kişiliği Fliegenhosen ortaya çıkıyor ve bu süper hayran über hayrana dönüşüyor. Arsız, küstah ve korkusuz. Fliegenhosen, cesaretsiz dört tekerli parçasına tepeden bakıyor. Onun savaşçı kişiliğiyle diğer kişiliği arasındaki ortak tek bir yön var: Dusty.



Aslen Conneticut, Bridgeport'lu olan Harland hep havaalanında zemin desteğinde çalışmak istemiş ama ilk işi Woodystock Müzik Festivali’nde sahneleri çekmek olmuş. Sonrasında Boston’daki Amerikan Posta Servisi’nde 11 yıl çalışmış ama JFK Havaalanı’nda çalışma şansını yakalayınca yolcu uçaklarını çekmek fırsatına hemen atlamış. Harland boş vakitlerinde yaygın bir şekilde kullanılan doğayla dost bir paketleme malzemesi icat etmiş. Harland’ı John Ratzenberger seslendiriyor.

American Airlines’ın yeni uçağı 777-300ER’dan esinlenerek tasarlanan Tripp’in “Uçaklar”da diğer uçaklar arasında küçük bir rolü var. Filmde Dusty ile JFK Havaalanı’nda karşılaşan Tripp, American Airlines’ın yeni görünüşünü yansıtıyor. Şirketin yeni geliştirdiği Uçuş Sembolü ve kuyruğundaki çizgiler de bu görüntüyü tamamlıyor.


UÇABİLİR Mİ?


Disney filmi “Uçaklar”ı ortaya çıkarmak araştırma, işbirliği ve çok çalışmanın benzersiz bir bileşimini gerektirmiş. “İlk başlardan anladık ki, karakterler yerdeyken daha gerçekçi oluyorlar,” diyor Hall. “Ama havalandıkları zaman – bizim de ortamı üç boyutlu bir boşluğa çevirmemiz gerektiği zaman – durum çok daha zor oluyordu. En başta oyuncak gibi görünüyorlardı.”



Film yapımcıları filmde uçuş  uzmanı olarak görev alması için Jason McKinley’i (“Red Tails”) çağırmışlar. McKinley, History Channel’daki “Dogfights” dizisinin yaratıcısı, yapımcısı ve yönetmeni olarak film ve televizyon dizileri için uçuş efektleri tasarlamada uzmanlaşmış bir isim. “Her uçuş sahnesinde kocaman bir gökyüzü var,” diyor McKinley. “Saatte 90-120 metre hızla uçuyorsunuz ve havalandığınız boşluk devasa. Biz de bu boşluğun ve hızın seyirciye verdiği büyük histen kurtulmak istedik.”



McKinley’nin ilk stratejisi Lasseter’in gerçeğe sadık kalma felsefesine benziyor: gerçek ebat, gerçek hız. “Uçaklar gerçek ebatta, set gerçek ebatta olmalı ve uçağı da gerçekte uçabildiği hızda uçurmanız gerekiyor. İnsan gözü harekete uyum sağlar. Hepimizi bir kuşun ya da fırlatılan bir topun uçuşunu görmüşüzdür. Beynimizin içine bir hareketler ve bu hareketlerin nasıl görünmesi gerektiğine dair bir kütüphane inşa edilmiş. Fizik kanunlarından saptığınız anda herkes bunun doğru görünmediğini söyleyebilir.”



McKinly, Disney filmi “Uçaklar”ın arkasındaki ekibe katılmadan önce de bir uçağın asıl yeteneklerini anlayabilmek için geniş çapta bir araştırma yapmış. Maksimum dönüş oranı, maksimum takla oranı, maksimum hızı… Bu bilgisini filmde yaklaşık 800 uçuş sahnesinde kullandı. En sevdiği sahne ise Dusty’nin North American Wings Around the Globe’un süre denemelerinde yarışarak yarış dünyasına adım attığı sahneymiş. “Bu onun değiştiği andır,” diyor McKinley. “Bir tarım uçağı olmaktan hatrı sayılır bir yarış uçağı olmaya geçiş yapıyor. Bu anı önplana çıkarmak istedik ve sonunda 50-60 kez çekilen bir sahne ortaya çıktı.”



Uçuşun gerçekçi olmasını sağlamakta yardımcı olan Sean Bautista, lisede ehliyetli bir pilot olmuş, Cessnas’tan Pipers’a, F4’lere, F16’lara ve ticari 747’lere kadar çeşitli uçaklar uçurmuş ve kariyeri boyunca binlerce saat uçuş yapmıştır. “’Bir PT6 destekli turbo tarım uçağının beygir gücünü nasıl yükseltirsin?’ gibi teknik soruları cevaplayabilecek nitelikteydim.”



Bautista, prodüksiyon ekibine yarış dünyasına girmeden önce Dusty’nin rekabet edebilirliğini özel manevralarla nasıl gösterebileceğini öğretti. İş, çeşitli uçaklara ve uçuşun kendisine gelince uçuştaki uzmanlığını prodüksiyon ekibine yardım için kullandı. Ayrıca diyalogların bir kısmının gerçekçi olması konusunda da yardımcı oldu. “Öğle yemeğine gittiğimizde ses kayıt cihazını çalıştırıp benden ordu mensubu bir pilot ya da trafik kontrolörü gibi konuşmamı istiyorlardı. O adamlar normal jargonda konuşmazlar. Onları anlamak zordur, bilgi ister. Ama gerçek hayattaki konuşmaları filme geçirmek doğru bir şey.”



Film yapımcıları, uçuş sahnelerinin daha gerçekçi olmasını sağlamak için gerçek uçakları kayda aldılar. “Dusty için tarım uçaklarını, birkaç eski çift kanatlı uçağı, çift motorlu bir uçağı ve hatta bir Donanma F-18’ini kaydettik,” diyor McKinley ve kayıt sürecinde uçakların saatte 320 kilometre hızla kendisine doğru geldiğini izlemenin baş döndürücü olduğunu ekliyor.


FİLMİN MÜZİĞİ


Disney’in 1999 filmi “Tarzan” ile En İyi Film Müziği dalında bir GRAMMY®  kazanan (Phil Collins ile birlikte) ödüllü besteci Mark Mancina, “Uçaklar” filminin de müziğini besteledi. Filmin müziği, çeşitli karakterleri ve hikayenin geçtiği küresel dekoru yansıtıyor.

“Tüm şarkılar karakterlerin geçmişlerine ve yerlerine dayanıyor,” diyor Mancina. “Dusty bizim orta Amerikalı karakterimiz. Skipper eski bir kahraman asker. Ripslinger ise çok havalı.”

 Mancina şarkıları yaparken çok sayıda enstrüman kullanmış. 80 parçalı orkestrada telli enstrümanlardan elektro ve akustik gitarlara, sitarlara kadar her şey var. Şarkılar arasında bir Meksika sokak şarkıcıları grubu, samba, tekno müzik, Polka, Ariasve heavy metal bulunuyor. Besteci 22 sesten oluşan bir erkekler korosunu görevlendirmiş. “Elbette çok uluslu şarkılarımız da var. Örneğin, İngiliz, Hintli, Meksikalı.


Film yapımcıları filmin açılış müziği için bir rock grubunun Dusty’nin bir yarışçı olma tutkusunu yansıtan “Nothing Can Stop Me Now” adlı şarkısını kullanmışlar. Bu modern rock şarkısındaki gitarlar sinema izleyicisinin dikkatini çekmek için tasarlanmış. Şarkıyı Mark Holman yazıp söylemiş, prodüktörlüğünü ise efsane prodüktör ve miksçi Ed Cherney üstlenmiş. Şarkının kendisi arkaplan vokali olarak kullanılmış, nakaratı ise filmin giriş ve bitiş müziği olarak kullanılmış.

Mancina, Filmin zirveye ulaştığı noktada dokuz dakika boyunca yoğun bir biçimde müzika bir anlatım hakim oluyor. Bu zor bir işti ama Dusty’nin zorlu başarısının duygusal finalini yansıtmak için film yapımcılarının çok işine yaradı,” diyor.

“Uçaklar”ın müzikleri arasında ayrıca Ali “Dee” Theodore’un yazdığı, Chris Classic ve Alana D.’nin seslendirdiği “You Don’t Stop – NYC”, ve Jon Stevens ve John Fields’ın yazdığı, The Dead Daisies’den Jon Stevens’ın seslendirdiği “Fly” gibi özgün şarkılar da var.

6 Ağustos’ta  Walt Disney Records tarafından piyasaya sürülecek olan “Uçaklar” filmi müziklerinin bulunduğu albümde şu şarkılar yer alıyor:


1.     Nothing Can Stop Me Now* Solist: Mark Holman
2.     You Don't Stop – NYC** Solistler: Chris Classic ve Alana D
3.     Fly Söyleyen: The Dead Daisies’den Jon Stevens
4.     Planes Film Müziği
5.     Crop Duster Film Müziği
6.     Last Contestant Film Müziği
7.     Hello Lincoln/Sixth Place Film Müziği
8.     Show Me What You Got Film Müziği
9.     Dusty Steps Into History Film Müziği
10.  Start Your Engines Film Müziği
11.  Leg 2/Bulldog Thanks Dusty Film Müziği
12.  Skipper Tries to Fly Film Müziği
13.  Dusty & Ishani Film Müziği
14.  The Tunnel Film Müziği
15.  Running on Fumes Film Müziği
16.  Get Above the Storm Film Müziği
17.  Dusty Has to Ditch Film Müziği
18.  Skipper’s Story Film Müziği
19.  You’re a Racer Film Müziği
20.  Leg 7 Film Müziği
21.  Skipper to the Rescue Film Müziği
22.  Dusty Soars Film Müziği
23.  1st Place Film Müziği
24.  A True Victory Film Müziği
25.  Honorary Jolly Wrench Film Müziği
26.  Skipper’s Theme (Volo Pro Veritas) Film Müziği
27.  Love Machine Performed by Carlos Alazraqui and Antonio Sol
28. Ein Crop Duster Can Race (Bonus Song) Solist: Dave Wittenberg
29. Armadillo Film Müziği


FİLM YAPIMCILARI


KLAY HALL (Yönetmen/Hikayenin yazarı)
Kaliforniya, Burbank’te doğdu. Disney’in Frank Thomas, Ollie Johnston, Marc Davis and Ken Anderson aralarında efsanesi “dokuz yaşlı adam”ının akıl hocalığıyla California Institute of Arts’ın karakter animasyonu bölümüne Disney Bursu ile girdi. CalArts’tan mezun olduktan hemen sonra “Sport Goofy” filminde çalışmak için The Walt Disney Studios tarafından işe alındı. Ardından Amblin Entertainment’ın animasyon televizyon dizisi “Family Dog” ekibine katıldı.

Hit televizyon dizisi “King of the Hill” ile iki kez Emmy® adaylığı kazanan Hall aynı zamanda “The Simpsons” dizisinin “Natural Born Kissers” bölümünü yönetti. Yaptığı diğer animasyon televizyon programları arasında danışman yönetmenlik yaptığı “Father of the Pride” ve animasyon yönetmenliği yaptığı “A Wish for Wings That Work” de yer alıyor. Bunlara ek olarak Rolling Stones’un “Harlem Shuffle” adlı şarkısının klibinde de görev aldı.

Hall,John Lasseter’ın kreatif liderliği altında Walt Disney Animation Studios’tan ayrılan  Disneytoon Studios için “Tinker Bell and the Lost Treasure” filmini yönetmek üzereyeniden The Walt Disney Studios’a döndü.

Hayatı boyunca uçaklara meraklı  olan Hall uçak resimleri çizmeye çok küçük yaşta başlamış. Babası ve dedesi de pilotmuş. Babası donanmada görev yapmış. Hall, İkinci Dünya Savaşı bombardıman uçaklarından Vietnam dönemine ait Huey helikopterlerine kadar onlarca uçağın içinde uçmuş. Ayrıca eskiden bir Motocross yarışçısıymış ve hala boş vakitlerinde motora binmekten hoşlanıyor.
Eşi ve iki oğluyla birlikte Los Angeles’ta yaşıyor.


TRACI BALTHAZOR-FLYNN (Yapımcı)
Güney Kaliforniya’da doğup büyüdü. Eğlence sektöründeki kariyerinin ilk yıllarında kreatif alanda, Sony Pictures’da arkaplan boyayıcısı olarak çalıştı. Burada birçok cumartesi sabahı çizgi filminde görev yaptı. Bunların arasında “Extreme Ghostbusters” da var. Daha sonra stüdyonun “Roughnecks: Starship Troopers Chronicles” gibi popular animasyon televizyon dizilerinde müdürlük pozisyonuna geçti. Buradan sonra Balthazor-Flynn, “Return to Never Land,” “Bambi II” ve “The Little Mermaid: Ariel’s Beginning” gibi filmlerde bir grup teknik yönetmen ve CG sanatçısının üzerinde ilk kez dijital prodüksiyon müdürlüğü yaptığı Walt Disney Studios’a geçti.

Balthazor-Flynn daha fazla sorumluluk aldıkça hızlı bir biçimde yönetici kadrosuna yükselerek Walt Disney Animation Studios’un John Lasseter’ın kreatif liderliğindeki parçası olan Disneytoon Studios’da prodüksiyona destek vermeye başladı. Prodüksiyon yönetmeni olarak Balthazar-Flynn, hit Disney Fairies film serilerinin vizyona grime sürecine yardım eden ekibin bir parçası oldu. Disneytoon Studios’un genişlemesinde büyük yardımı dokunmuştur.
Balthazor-Flynn, eşi ve iki oğluyla Los Angeles’ta yaşıyor.


İki kez Akademi Ödülü kazanan yönetmen JOHN LASSETER (Uygulayıcı Yapımcı)
Walt Disney ve Pixar Animation Studios’a ait projelerde işbirliği yaptı ve tüm filmleri yaratıcı bir şekilde denetledi. Lasseter ilk yönetmenlik denemesini, 1995 yılında bilgisayarla anime edilmiş ilk uzun metrajlı film olan “Toy Story/Oyuncak Hikâyesi”yle gerçekleştirdi. Daha sonra “A Bug’s Life/Bir Böceğin Yaşamı”, “Toy Story 2/Oyuncak Hikâyesi 2” ve “Cars/Arabalar”ın yönetmenliğini üstlendi. 2011 yılında tekrar sürücü koltuğuna dönerek “Cars 2/Arabalar 2”yi yönetti.

Lasseter’in uygulayıcı yapımcı olarak görev aldığı filmler arasında, “Monsters, Inc/Sevimli Canavarlar”, “Finding Nemo/Kayıp Balık Nemo”, “The Incredibles/İnanılmaz Aile”, “Ratatouille/Ratatuy”, “WALL•E/VOL•İ”, “Bolt”, “Up/Yukarı Bak” ve “Brave/Cesur” bulunuyor. Lasseter ayrıca Disney’in Oscar’a aday gösterilen filmi “The Princess and the Frog/Prenses ve Kurbağa” ve “Tangled/Karmakarışık”ın yanı sıra; Lasseter, Andrew Stanton ve Lee Unkrich’in hikâyesinden uyarlanan, En İyi Animasyon ve En İyi Orijinal Şarkı dallarında Akademi Ödülü’nü kazanan Pixar’ın “Toy Story 3/Oyuncak Hikâyesi 3” filminin uygulayıcı yapımcılığını üstlendi.

Lasseter, Pixar’ın ilk kısa filmlerinden olan “Luxo Jr.”, “Red’s Dream”, “Tin Toy”  ve “Knick Knack”i yazdı, yönetti ve anime etti. 1986 yılında En İyi Kısa Animasyon dalında Akademi Ödülü’ne aday gösterilen “Luxo Jr.”, bir Akademi Ödülü’ne aday gösterilen ilk üç boyutlu bilgisayarla anime edilmiş film oldu. 1988 yılında En İyi Kısa Animasyon dalında Akademi Ödülü’ne aday gösterilen “Tin Toy” ise Akademi Ödülü’nü kazanan ilk bilgisayarla anime edilmiş üç boyutlu film oldu. Lasseter stüdyonun daha sonraki tüm kısa filmlerinin uygulayıcı yapımcılığını üstlendi. Bu filmler arasında “Boundin’”, “One Man Band”, “Lifted”, “Presto”, “Partly Cloudy”, “Day & Night”, Akademi ödüllü “Geri’s Game” (1997) ve “For the Birds” (2000) bulunuyor.

Pixar’ın uzun ve kısa metrajlı animasyon filmleri Lasseter’ın süpervizörlüğünde birçok ödül kazanmanın yanı sıra, çok sayıda da övgü aldı. Lasseter, 1995 yılında “Toy Story/Oyuncak Hikâyesi” ekibine ilham verici liderliğinden ötürü Özel Başarı Oscarı kazandı. O ve diğer “Toy Story/Oyuncak Hikâyesi” senaryo yazarları En İyi Orijinal Senaryo dalında Akademi Ödülü’ne aday gösterildi. Böylelikle ilk kez bir animasyon film bu dalda aday gösterilmiş oldu.

Lasseter 2009 yılında 66. Uluslararası  Venedik Film Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı dalında Altın Aslan’la onurlandırıldı. Ertesi yıl ise Film kategorisinde Amerikan Yapımcılar Birliği tarafından verilen David O. Selznick Başarı  Ödülü’nü alan ilk animasyon yapımcısı oldu. Lasseter ayrıca Sanat Yönetmenleri Birliği tarafından 2004 Outstanding Contribution to Cinematic Imagery Ödülü’ne, kariyerinde ulaştığı başarılar ve animasyon sanatına katkılarından ötürü ASIFA-Hollywood tarafından 2008 Winsor McCay Ödülü’ne layık görüldü ve Amerikan Film Endüstrisi tarafından kendisine onursal derece takdim edildi.

Pixar’ın 1986’da kurulmasından önce Lasseter, Lucasfilm Ltd’nin bilgisayar departmanının bir üyesiydi. Burada, ilk karakter parçası temelli üç boyutlu bilgisayar animasyonu “The Adventures of Andre and Wally B.”nin ve Steven Spielberg’in yapımcılığını üstlendiği 1985 yapımı “Young Sherlock Holmes/Genç Sherlock Holmes”deki bilgisayarla üretilmiş Vitray Şövalye’nin tasarımını ve animasyonunu yaptı.

Lasseter, Kaliforniya Güzel Sanatlar Enstitüsü’nün Karakter Animasyonu programına katıldı ve 1979 yılında sinema dalında güzel sanatlar diplomasını aldı. Animasyon dalında Öğrenci Akademi Ödülü’nü iki kez kazanan tek kişi olan Lasseter, Kaliforniya Güzel Sanatlar Enstitüsü öğrenci filmleri “Lady and the Lamp” (1979) ve “Nitemare”le (1980) bu ödüllerin sahibi oldu. Lasseter ilk ödülünü ise 5 yaşındayken yaptığı Başsız Süvari’nin mum boya resmiyle aldı. Bu resimle Kaliforniya-Whittier’deki Model Grocery Market’ten 15 dolar kazandı.

JEFFREY M. HOWARD (Özgün Hikaye Yazarı /Senarist) üst düzey kreatif ekibin bir üyesi olduğu Disneytoon Studios’ta yazarlık yapıyor. 1998 yılından beri Disney’de çeşitli animasyon filmlerinde senarist ve kreatif yönetici olarak çalışıyor.

Howard’ın görevaldığı filmler arasında hikayesini ve senaryosunu yazdığı “Tinker Bell”, hikayesini yazdığı “Tinker Bell and the Great Fairy Rescue” ve hikaye ve senaryosunu yazdığı “Pixie Hollow Games” bulunuyor. Ayrıca “Disney Princess Enchanted Tales” ve “Secret of the Wings” filmlerinin senaryolarına da katkıda bulundu.

Disneytoon Studios’un kreatif işler müdürü  olarak Howard 70’den fazla projede görev aldı. Hikaye biriminin yöneticisiydi ve “Mickey's Twice Upon a Christmas” ve“Bambi II” filmlerinin yapımcılığını üstlendi. Ayrıca “Brother Bear II”,“The Three Musketeers” ve daha birçok filmin hikayelerinin tasarlanmasına yardımcı oldu.

Disney’de çalışmaya başlamadan once Debra Hill Productions’ın canlı-aksiyon departmanında çalışıyordu. “Escape from L.A.,” “The Replacement Killers” ve “Crazy in Alabama” projelerinde Hill’e asistanlık yaptı.

Howard, Kaliforniya’da Hamilton Air Force Base’de San Francisco’nun hemen dışında doğdu ve Pensilvanya, Allentown’da büyüdü. 1991’de Syracuse University’den mezun oldu. 1995 yılında Los Angeles’a taşınmadan önce Allentown’da küçük bir televizyon kanalında çalışıyordu ( Yerel maçlarda kamera taşımaktan magazine haberlerinde muhabirliğe kadar her işi yapıyordu). Virginia’da da bir video işine ortaktı.
Howard, eşi ve köpeğiyle birlikte Los Angeles’ta yaşıyor.


MARK MANCINA (Besteci) neredeyse her türden filme müzik besteliyor: dram, aksiyon, komedi, polisiye ve epic dönem filmleri. Kazandığı ödüller arasında üç GRAMMY®, bir Amerikan Müzik Ödülü, İngiltere’nin Novello Ödülü ve bir de Tony® adaylığı yer alıyor.

Santa Monica’da doğan Mancina müzik eğitimine çok erken yaşta klasik gitar, klasik piyano ve beste yapmaya odaklanarak başladı. Yaptığı film müziklerinde genellikle kendisi piyano, gitar, bas, perküsyon ve vurmalılar çalıyor ve böylece dünyanın farklı yörelerine ait geleneksel, farklı ve özel enstrümanların çıkardığı benzersiz sesleri de müziğine katıyor.

Meslek hayatının son dönemlerinde yaptığı işler arasında vizyona girecek olan bir müzik dehasının ailesini arayışını anlatan Warner Bros. filmi “August Rush”ın bir Central Park konserinde Mancina’nın “Rhapsody No. 1 in C Major” bestesiyle doruğa çıkan film müziği, Sienna Miller’ın başrol olduğu romantik bir fantastic film olan “Camille”in film müziği, Antoine Fuqua ile birlikte çalıştığı “Shooter”, CBS primetime dram dizisi “Criminal Minds” ve yeni Walt Disney Pictures logosunun müziği yer alıyor.

Yer aldığı diğer projeler arasında sokakvari drama müziklerinin de ötesi geçen ve genellikle “temp track” olarak kullanılan benchmark film müziğini yaptığı, Oscar® ödüllü “Training Day”, yaptığı aksiyon sahnesi müziği pek çok aksiyon filminin müziği haline gelen “Speed” filmi, müziklerini yaptığı “Twister,” “Bad Boys,” “Tarzan” ve “Moll Flanders” filmleri onun en sevdiği projeler arasında.

Film ve televizyon program besteciliğinin yanısıra, Mancina, Broadway müzikallerinde de ortak şarkı yazarlığı, yapımcılık yaptı ve “Aslan Kral”  filminin müziklerini besteledi. Sahne gösterileri için yaptığı  müzik prodüktörlüğü görevince Mancina, Lebo M ve yönetmen Julie Taymor ile birlikte çalışarak Tony® ödüllü programın müzikal atmosferini yarattı.