Basketbol koçu Clyde (Jeffrey Dean Morgan) ile takı tasarımı yapan Stephanie (Kyra Sedgwick), üç ay önce boşandıkları halde, kızları Emily (Natasha Calis) ve Hannah (Madison Davenport) yüzünden sürekli birbirlerini görmek, eski tartışmalarını aynen sürdürmek zorunda kalırlar..
Bu boşanma en çok küçük Emily'yi sarsmıştır..
Onun en büyük dileği,
ailesinin tekrar bir araya gelmesidir..
Clyde'ın kızları yanına alıp da
evine götürdüğü bir gün, yolda
rastladıkları 'garaj satışı' yapılan bir evden, Emily'nin
seçtiği, üzeri oymalı ahşap bir kutu satın
alırlar..
Bu küçük seçim,
ilgili herkes için büyük bir kâbusun
başlangıcı olacak gibidir..
Zira satışa çıkarılan bu
kutu birkaç gün önce, kendisini çekiçle
parçalamaya kalkışan yaşlı bir kadını yerden yere
çalmıştır..
Emily'nin adeta arkadaşı gibi
bağlandığı, asla yanından ayırmak istemediği bu uğursuz
kutunun etkisi, meydana gelen tuhaf ve ürpertici olaylarla ve de
Emily'nin gittikçe acayipleşen tavırlarında açıkça
görülür..
Kızının fazlasıyla endişe verici
durumuna çok üzülen Clyde, her şeyin nedeninin bu
kutu olduğuna emin olduğunda bir çare aramaya başlar..
Kutuyu incelettiği bir bilim adamına
göre bu bir Dybbuk kutusudur..
Kötü ruhların ya da iblisin
ta kendisinin kapatıldığı bu kutu açıldığından,
Emily'nin başı büyük derttedir..
Tek çare olarak, Yahudi inancına
göre yapılması gereken bir şeytan çıkarma ayinidir..
Kötü ruhun ya da direkt
Şeytan'ın bir insanın içine girmesi, sonra da bir ayinle
çıkarılması üzerine çok film izledik tamam;
ama bunun gibi layıkıyla yapılınca, hiç sıkılmadan ve
tam bir konsantrasyonla izlemek, hatta iliğinize kadar ürpermek mümkünmüş demek..
Gerçek bir olaydan esinlenildiği
özellikle belirtilse de -aman Dybbuk duymasın!- bu bana hiç
de inandırıcı gelmedi tabii..
Pekii.. Böyle 'şeytani' kuyruklu bir
yalana -para için tabii- tevessül edilmesine üzülmem,
sadece benim tuhaflığım ya da sorunum olabilir mi?.
Yahudi usulü Exorcism'e sinemada
en son The Unborn / Doğmamış (2009) ile tanık olduğumu ve
korkmak bir yana sinirden kahkahalar savurduğumu hatırlıyorum..
Oysa bu kez karşımızda, Dybbuk'un
hakkını veren, oldukça etkileyici ve sürükleyici
bir korku-gerilim filmi var..
Şu sıralar hemen her korku filminde
uygulanan, büyük bir gürültüyle kapı
çarpmak, aniden birisinin karşısına çıkmak gibi,
seyirciyi boş yere ürküten, daha doğrusu aptal yerine
koyan o gereksiz ses ve görsel efektlere
hiç ihtiyaç duymaması bile, bu filmi takdir etmeye
yeterli bence..
Finale bakarsak bir devam filminin de
beklenebileceği yapımın Danimarkalı yönetmeni Ole Bornedal'ı
-çoğu yönüyle- klişe bir konuyu bu denli iyi
işlemesiyle överken; Emily'i canlandıran çocuk oyuncu
Natasha Calis'in büyük yeteneğini de zikretmeliyim..
The Possession / Şeytan Tohumu
Yönetmen: Ole Bornedal
Senaryo: Juliet Snowden, Stiles White
Oyuncular: Jeffrey Dean Morgan, Kyra
Sedgwick, Natasha Calis
Yapım: 2012, ABD-Kanada, 92'6 /10
Sanırım bu "gerçek olay" klişesi afişte daha fazla seyirci beklentisiyle kullanılmanın ötesine geçemiyor!
YanıtlaSilBu film benim de izlenecekler listemde ilk sırada!