17.9.13

Hwal / Yay ve Ki-duk Kim ve de Aşk Üzerine


Ülkemize teşrif eden Kim Ki-duk'un çok konuşulduğu bu günlerde, Koreli ünlü yönetmenin bir filmi hakkında, 2005 yılında başka bir mecrada yayınlanmış -'spoiler'ı da bol- şu yazımı görüşlerinize sunmak istedim..
Sürç-i lisan ettiysem affola..

Aşk araçtan çok, amaçtır..

Aşk uğruna ya da sevgiliye bir an evvel ulaşmak amacıyla bazı küçük ve bir hayli de masumca 'hile'lere başvurmak mübahtır..

Yaşlı adam, bizzat ve sadece kendisinin belirleyip de takvimine işaretlediği 'evlenme günü'ne bir an önce ulaşmak için günleri üçer beşer karalar..

Üstelik, belki ona bu yüzden hesap sorabilirler saflığıyla da o takvim yapraklarını yırtıp atar..



Yine bu hilelerden biri olabileceği gibi, 'İnsanın içgüdüsel olarak, en sevdiği kendisidir' savıyla da ilişkili şu sahneye dikkat: Adam, canından çok sevdiğine inandığı küçük sevgilisi, onu bırakıp da bir zıpır oğlanla kaçarken, teknelerinin halatının ilmek olan ucunu, intihar edercesine boynuna geçirir..

Boynunu koparırcasına sıkan ilmeği son anda kesmek için can havliyle bıçağa sarılır..
Bu sırada onun yanına geri dönen kızın görmemesi için de bıçağı hemen gizlemeyi ihmal etmez..

Adam biricik sevgilisi uğruna -sanırım tamamen içgüdüsel olarak- yaşlı bedeninden vazgeçememiştir..
Ama..Şimdilik..



Aşk için illaki ölmek mi lâzım ey koca ihtiyar!.
Belli ki yıllarca hayalini kurduğun o vuslata kavuşabilmen için ölmemen gerek..
Ya da şöyle söyleyeyim, 'aşk' için ölünebilir tamam ama, 'aşk' için de ölmemek lazım bre..
Öyle değil mi?.
Elbette o gün gelecek ve o kutlu günde sen artık ölmek için içgüdü falan da tanımayacaksın..
Bak onu da biliyorum..




Ve ihtiyar, nihayet muradına erer..
Kendi canı pahasına 'elde ettiği' güzeller güzeli sevgilisine -elini dahi değdirmeden- sahip olur..
Ve onu 'tertemiz bir kız' olarak, istikbâle yolcu eder..

Yukarıda 'zıpır' olarak bahsettiğim gencin de hakkını vereyim diyorum..
Sanırım canlandıran oyuncunun yeteneksiz olmasından kaynaklanan o salak duruşunu görmezden geliyor; tekneye polislerle gelmemesine, kızın tercihine saygı duyarak, sadece -yaşlı adamı simgeleyen- horozu tokatlayarak tepki göstermesine, "Aferin" diyorum..




Ve son olarak ona -biraz kıskanarak da olsa- "Kızımıza iyi davran ulan!." uyarısı da yapıyorum..

Bu filmin ve seyrettiğim kadarıyla Kim Ki-duk sinemasının formülü, inceden 'metaforik' olsa da 'gerçekçi' başlayıp devam eden filmi finalde 'gerçeküstücü' bir 'darbe' ile sona erdirmektir..

O değil de, yay, filmde hem silah, hem de bir müzik aleti olarak 'karşıtlığın abidesi' gibi duruyor, ayrıca fala da bakıyor ki valla bravo!.

O da değil de, yaşlı adama karşı çıkarak, giderek 'güçlenen' ve adeta 'kadın' olan kızın, yıllarca hep kendini yıkamış bu 'koruyucu'sunu bu kez bir çocuğu yıkarcasına yıkaması..




Bu ne güzel metafor ve Kim ki-Duk ne güzel bir yönetmendir yahu..

Sonuç olarak 'aşık adam', 'yayın fırlattığı bir ok misali' hedeflediği amacına varmak üzere yola çıkmıştır..
Ne pahasına olursa olsun gitmiş, gitmiş ve hedefini bulmuştur..
Vurmuştur..
Öldürmese de ölmüştür..
Ki zaten ne fark eder!.






Hwal / Yay

Senarist ve Yönetmen: Kim Ki-duk
Oyuncular: Yeo-reum Han, Si-jeok Seo, Gook-hwan Jeon
Yapım: 2005, Güney Kore / Japonya, 90’