Yakın bir gelecekte, düşman bir
uzaylı ırkı olan Formic’ler Dünya’ya saldırmıştır.
Bu saldırıda efsanevi Uluslararası
Filo Komutanı Mazer Rackham (Ben Kingsley)’ın kahramanlıkları
olmasaydı, her şey yok olmuş olabilirdi.
Bir sonraki saldırının ise ne zaman
geleceği kimse tarafından bilinmiyor.
Olası saldırıya karşılık hazırlık
yapan muteber Albay Hyrum Graff (Harrison Ford) ve Uluslararası
Ordu, geleceğin Mazer’ını, dünyayı kurtaracak kahramanı
bulabilmek en yetenekli ve dahi olan genç ve taze beyinleri
Savaş Okulu’nda eğitiyor.
Ender Wiggin (Asa Butterfield) isimli
utangaç fakat bir o kadar da stratejik yetenek sahibi olan bir
çocuk, bu seçkin askerler arasına alınır.
Savaş Okulu’na vardıklarında,
Ender giderek artan zorlu eğitimleri ve simülasyonları
ustalıkla ve hızlıca geçerek diğerlerinden ayrılıp,
eğitmenlerinin saygılarını kazanır.
Ender kısa zamanda Albay Graff
tarafından ordunun yeni umudu olarak ilan edilir ve bu da Komutanlık Okulu’na yükselmesine
sebep olur.
Burada bir kez daha Mazer Rackham’ın
eğitiminden geçer ve Dünya’nın geleceğini
belirleyip, insan ırkını korumak için askerlerini komuta
etmeyi öğrenir.
Ve destansı savaş başlar.
Film, Orson Scott Card’ın çok
satanlar listesinde başı çeken, Hugo ve Nebula ödüllü
aynı adlı romanı Ender's Game’den uyarlama.
Kitap serisi, Türkiye’de
Altıkırkbeş Yayınları tarafından yayınlandı.
Bu efsanevi maceranın başrollerinde
Harrison Ford, Asa Butterfield, Hailee Steinfeld, Ben Kingsley, Viola Davis ve Abigail Breslin gibi
ödüllü ve usta oyuncularla, yıldızı yeni parlayan
genç oyuncular yer alıyor.
Filmin mmknmrtb notu ::
Edebiyatı ayrı- milyonlarca kez
sinemaya konu olmuş, 'bir takım uzaylı yaratıkların saldırısı
ve dünyalıların da onlara karşı savaşı'nı bu kez çocuklar
üzerinden işleyen bu film, 'şiddet yanlısı' olduğunu her
halinden belli eden, hatta çoluk çocuğu direkt uzaylı
canavarların önüne atarak, resmen 'çocuk
istismarı' da yapan bir metne sahip..
Cidden soruyorum: Neden çocuklar?.
Neden ortada sadece çocuk ve
ergenler ile 'kadayıf' kıvamına gelmiş yaşlılar cirit atıyor?.
Bunun bi ortası yok mu yahu!.
Yok efendim, "Çocuk zihni pırıl pırıldır, rahatça işlenebilir de ondan" ya da “Her şeyden önce, bu bir çocuk kitabıdır/filmidir de ondan” falan, belki akla yakın birer bahane olabilir ama, hiç de dürüstçe cevaplar değildir..
Şunu da belirteyim: Her ne kadar
finale doğru -Ender oğlanın aymasıyla- 'salt şiddet uygulayan'
bu gidişatın aslında yanlış olduğu söylenerek çark
edilmeye çalışılıyor ve 'sureti haktan görünmek'
tercih ediliyorsa da, bu hususta hiç de inandırıcı
olunamıyor maalesef..
Bazı 'kutsal' güçler
tarafından önerildikten hemen sonra, 'Aman başımıza geçsin
de bizi kötülerden korusun' endişesiyle yaratılan
'Seçilmiş Kişi' konseptli yapımlara yeni bir örnek
Ender's Game..
O değil de, bu Ender adını görünce, insan önce bi, "N'oluyoruz lan!"
falan olmuyor değil doğrusu..
Bana da öyle oldu; ama sandığım gibi, olayın Türklük ile bir ilgisi olmadığını, tamamen yazarın 'farklı' isim bulma kaygısıyla bu adı seçtiğini fark edince de üzüldüm tabii..
Bana da öyle oldu; ama sandığım gibi, olayın Türklük ile bir ilgisi olmadığını, tamamen yazarın 'farklı' isim bulma kaygısıyla bu adı seçtiğini fark edince de üzüldüm tabii..
Yok ya şaka!.
Ne üzülücem allaasen..
Yönetmen Gavin Hood, daha önce, X-Men Origins: Wolverine (2009) gibi, sevdiğim bir filmin de altına imza atmış..
Ee.. boşuna dememişler: 'İyi senaryo, iyi bir filmin olmazsa olmazıdır' diye..
Ne üzülücem allaasen..
Yönetmen Gavin Hood, daha önce, X-Men Origins: Wolverine (2009) gibi, sevdiğim bir filmin de altına imza atmış..
Ee.. boşuna dememişler: 'İyi senaryo, iyi bir filmin olmazsa olmazıdır' diye..
Sonuç olarak, sıradan bir
bilgisayar oyunu yüzeyselliğini ve estetiğini aşamayan;
ancak, bu tür oyunlara sevdalı çocuk ve ergenler
açısından belli bir ilgiyle karşılanabilecek, vasat bir
seyirlik, Ender'in Oyunu..
Diğer kesim için ise gayet 'sıkıcı'
olabilir, uyarayım..
2.5 / 5