2.12.13

Insidious: Chapter 2 / Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2


Hayaletlerin musallat olduğu Lambert ailesi, çocuklarını esir alan şeytan ve ruhlardan kurtulmayı başardıktan sonra çareyi bulundukları yeri terk edip, oğulları Dalton'ı büyükannesi Lorraine'in yanına götürmekte bulurlar.

Ancak yakalarına yapışan lanet burada da peşlerini bırakmaya niyetli değildir.
Bu kez baba Josh'a musallat olan kötü ruhları, yetenekleri sayesinde önceden hisseden küçük Dalton, elinden geleni yapar; ancak Josh, günbegün bu belaya karşı daha da savunmasız hale gelmektedir.

2004 yapımı Saw/Testere filmiyle sinemaya esaslı bir giriş yapan James Wan, büyük ilgiyle karşılanan Insidious filminin devamı niteliğindeki bu filmin de yönetmenliğini yürütüyor.

Başrollerde ise bir kez daha Patrick Wilson, Rose Byrne ve Ty Simpkins'i izliyoruz.

Film, Lambert ailesinin, hayatlarını mahvetme eğilimindeki kötü ruhlarla ölüm kalım mücadelesini anlatmayı sürdürüyor.

“İlk filmde başladığımız hikayeyi anlatmaya devam etme fırsatı bulduğumuz için müthiş heyecanlıyız. Birinci filmde yarattığımız karakterleri seviyorum; aynı oyuncu kadrosu ve yapım ekibiyle yeniden birlikte çalışmak da harika. Eve döndüğünüzde ailenizin sizi karşılaması gibi. Ama korkutucu bir yanı da var çünkü ilk filmin başarısı hepimizi hazırlıksız yakalamıştı” diyor, ilk kez bir devam filmi yöneten Wan.




Ve devam ediyor: “Biz metafizik dünyanın büyük birer hayranıyız. Bir filmde astral seyahati kullanmanın harika olacağını düşündük. Bu, yani geceleri uyurken ruhunuzun fiziksel bedeninizi terk edip havada süzülerek gezmesi fikri, çok hoş bir konsept. Bir hayaletli ev filmi yapmak istedik ama aynı zamanda biraz farklı bir şey yapmayı da arzu ettik. Bu yüzden, ikisini harmanladık.”





Sayın Wan iyi güzel de, filmi izleyen Serteli bakalım ne diyor ::


"Konusuna ilk bakışta film 'Perili ev' şablonuna oturuyor gibi görünse de, bazı nüanslar yaratılarak oluşturulmuş -o şablona aykırı duran- 'interaktif' özellikli ruhani evreni ve en mühimi, dini olaya bulaştırmayarak, işin içine papazı, mapazı -olmadı- İsa'yı, Musa'yı karıştırmaması da gayet yerinde olmuş..
Yoksa film iyice klişe batağına gömülürmüş ki kralı gelse onu oradan çıkaramazmış..
İçerdiği sürüyle saçmalığı görmezden gelebilme yeteneğiniz varsa, zaman zaman gerilimini ustaca gerçekleştirirken komiklik yapmayı da ihmal etmeyen bu filmle eğlenceli dakikalar yaşamanız imkân dahilinde..
Öte yandan, finaline bakılacak olursa devamı da gelecek gibi sanki."




'İyiye yakın vasat' olarak değerlendirdiğim- Insidious (2010) adlı ilk film hakkındaki -pek değerli- görüşlerimin küçük bir kısmı böyleydi, sayın seyirciler..

Evet, şimdi yeniden ve aynı konuyla ilgili olarak karşınıza geldiğime göre, o müthiş öngörüm gerçekleşmiş, filmin de devamı çekilmiştir..

Bu alıntıyı yapmamın en önemli sebebi, benzeri şeyleri yeniden yazmaktan beni alıkoyan o meşhur tembelliğimdi..
Ancak asıl niyetim, olumlu denebilecek bu özelliklerin çoğunun, devam filminde pek de dikkate alınmamasını vurgulamaktı elbet..




Yıl olmuş bilmem kaç, halâ gürültüyle, cayırtıyla, kendi kendine açılıp kapanan kapı pencerelerle, durup dururken harekete geçen çocuk oyuncaklarıyla falan korkutma çabalaması da olmuyor yani..

Bu filmle adeta boku çıkarılan 'Astral Seyahat' olayının bir albenisi de kalmayınca, 'İyiye yakın vasat'tan 'Kötüye yakın vasat'a doğru gerileyen serinin muhtemel üçüncü filmine umutla bakmak da iyice zorlaşıyor..

İlkine göre- 'Korku ya da korkutma' ögesi açısından kesinlikle bir geriye gidiş içeren Insidious: Chapter 2, hem 'asıl görev'ini yapamayarak korkutamıyor, hem de özündeki mevcut o mizahı unutarak, 'eğlenceli' olma özelliğini de yitirmiş görünüyor..

5,5   /10