Uzak İhtimal'le İstanbul Film
Festivali'nden Altın Lale En İyi Yönetmen ödülünü
alan Mahmut Fazıl Coşkun ikinci filminde kamerasını taşraya
çeviriyor.
Yozgat Blues, taşrada hayatlarını
sürdüren karakterlerin yaşadığı değişimi ve buna
bağlı derin duygusal kırılmayı anlatıyor.
Kariyerinde bir çöküş
eşiğine düşmüş Yavuz, bir yandan belediyenin açtığı
müzik kursunda hocalık yapmakta, bir yandan da bir alışveriş
merkezinin zemin katında, küçük bir ses sistemi
eşliğinde, müşterilere eski
Fransızca şarkılar söylemektedir.
Yavuz’un belediye kursundan öğrencisi
olan Neşe ise, marketlerde ürün tanıtımı yapmaktadır.
Neşe, Yozgat’ta açılan bir
gazinoda şarkı söylemesi için teklif alan Yavuz’a
kendisinin de çalışmak istediğini söyleyip, birlikte
gidebilmek için teklifte bulunur.
Ve sonuçta bu ilginç
ikili, birlikte Yozgat’a giderler.
Önceleri, bir berber kalfası olan
Sabri ve onun radyocu arkadaşının da destekleriyle programın
tanıtımı için çok uğraşsalar da yaptıkları müzik
yerli halkın pek ilgisini çekmez.
Yavuz devam etmek için Neşe´den güç alırken, Neşe´nin ilgisini çeken başka hayatlar vardır.
Berber Sabri’nin hayatında iki amacı
vardır; bir kızla evlenmek ve kendi kuaför dükkanını
açmak.
Yozgat’ta, İstanbul’dan gelen iki
şarkıcı ve bir berber arasında kimi zaman dramatik kimi zaman da
komik olaylar gelişmeye başlar.
Her üçünün de
hayatla kurdukları ilişki ve beklentileri, istedikleri yönde
ilerlemeyecek, zaman geçtikçe ilişkileri
karmaşıklaşarak, beklemedikleri yerlere gidecektir..
Başrollerinde Ercan Kesal, Ayça Damgacı, Tansu Biçer ve Nadir Sarıbacak gibi oyuncuların yer aldığı Yozgat Blues, festivallerde elde ettiği başarılarla bu yılın en çok söz edilen filmlerden biri oldu.
San Sebastian Film Festivali’nde
Türkiye’yi temsil eden film, İstanbul Film Festivali, Adana
Altın Koza Film Festivali ve Varşova Film Festivali gibi
uluslararası festivallerde ödüller kazandı.
Belli ki zamanında da pek başarılı
olamamış, ama yine de sevdiği ve -kendini bir milim geliştirmese
bile- iyi yaptığına inandığı işinde istikrarını koruyan;
orada bulunmaktan daha memnun olduğunu sandığımız iç
dünyası izin verdiği ölçüde 'dışarıyla' da
ilgilenebilen bir 'tuhaf' adamın, 'hüzünlü' Yozgat
macerası..
Orta yaşı gerilerde bırakmaya
başlayan Yavuz ağbinin, tek başına sürdürdüğü
hayat yolculuğuna -kendisiyle hiç uyuşmayan- dışa dönük
ve yeni heyecanlara açık karakteriyle, önüne
çıkacak fırsatları değerlendirmekten kaçınmayacak
genç bir kadın eşlik etmeye başlar..
Yavuz türünden -bencileyin- insanların, içe dönüklüğüyle etrafa yaydığı, 'kimseden, hiç bi şeyden etkilenmez, sevmez, bağlanmaz' izlenimi, ne kadar da yanıltıcıdır a dostlar!.
İnsana ve hayata dair duyarlı
duruşunu, gayet başarılı eserlerle ortaya koymayı sürdüren
Mahmut Fazıl Coşkun'u kutluyor ve onun ilk filmini yorumlarken
kullandığım, 'Hayat kadar tatlı, hayat kadar acı' tespitimi, bu
film için de öyle fazla değiştirmeden yeniliyorum:
Hayat kadar neşeli, hayat kadar hüzünlü.. ya da
blues..
Yönetmen: Mahmut Fazıl COŞKUN
Oyuncular: Ercan Kesal, Ayça Damgacı, Tansu Biçer, Nadir Sarıbacak
Yapım: 2013, Türkiye / Almanya, 93'
8 /10