11.1.14

Escape Plan :: Kaçmayın Dedeler!.


Mesleği icabı, bir suçlu gibi içeriye girdiği tüm hapishanelerden ustalıkla kaçabilen Ray Breslin (Sylvester Stallone), başka bir hapishanenin daha kaçışa uygun olup olmadığını denemek için yeni bir teklif alır..

Evet.. inanması güç ama böylesine acayip bir meslek sahibi olan ve işini icra ederken de dışardaki ekip arkadaşlarından yardım alan Ray'e gelen bu son teklife göre bu sefer, arkadaşlarıyla olan her türlü irtibatını kesmek zorundadır..

Olur da başarılı olamazsa eğer, onu ilelebet mahpusluktan kurtarabilecek tek çare, hapishane müdürüne vereceği, görevinin iptalini sağlayacak gizli bir koddur..


Nereye götürüldüğünden habersiz olan Breslin 'iş yerine' ulaştığında, burasının mahkumların her halinin rahatlıkla izlenebildiği cam hücrelerden oluştuğunu görür görmez, morali de bir hayli bozulur elbet..


Azılı mahkumlardan oluşan hapishane nüfusuna karşın, muhafızların tümünün ağır silahlarla mücehhez olduğunu ve buradan kurtulmanın olanaksızlığını anlayan adamımızın hali nice olacaktır..

Kötülük timsali gibi ortalıkta dolaşan hapishane müdürü Hobbes (Jim Caviezel)'un sözlerinden ve davranışlarından anlaşıldığı kadarıyla, emektar Ray'in içine düştüğü bu son durum, eski tecrübelerine hiç benzememektedir..

Öyle ki hayatı boyunca hiç kullanmadığı o 'Görev İptal Kodu'nun bile bu 'cehennem'de bir değerinin olmadığı anlaşılır..

Çok açık ki kahramanımız tuzağa düşürülmüştür..


Ona burada yardımcı olabilecek tek kişinin Emil Rottmayer (Arnold Schwarzenegger) adlı, karanlık ruhlu bir izbandut olduğunu anladığımızda, filmimizin 'ağır sıklet' kadrosu da tamamlanmıştır artık..

Mükemmel bir korku filmi olan 1408 (2007) ile özümü bir hayli umutlandıran Mikael Håfström, daha sonraki filmleri Shanghai (2010) ve The Rite (2011) gibi vasat sularda yüzme tercihiyle gözümden düşmüştü..

Bu filmine gelince, belki önemli bir çıkış gerçekleştiremiyor yönetmen ama, en azından iyiye doğru bir atılım yaptığını -biraz ıkınarak da olsa- söyleyebilirim..

Filmin en büyük sürprizi, öyküsünün içeriğinden çok, 'geleneksel olarak' birer 'Action Man' özellikli iki aktörün, kol kaslarından çok beyinlerini kullanıyor gibi yapmalarıydı..


Ama üzülmeyin çok!.
Kondisyonları el verdiği kadarıyla elbette -arada bi- önlerine çıkma cesareti gösteren bedhah ve bedbahtlara -ve de birbirlerine- bi güzel girişmeyi de ihmal etmez bu yiğit dedeler..

Bu cümleden olarak- irili ufaklı sürprizleriyle ilgiyi ayakta tutan senaryosu ve sürükleyici kurgusuyla gayet güzel bir giriş yaparak gelişen film, 'elimizde Stallone ve Schwarzenegger gibi belki yaşlı ama efsane malzemeler varken neden alabildiğine aksiyonlamayalım ki' mantığıyla çekilmiş, abartılı 'finale gidiş'le de sıradanlaşıyor..
Yine de -bencileyin- çocukluğunu 90'ların başında geçirmiş olanlar açısından, bu iki dedeyi bir arada izlemenin de ayrı bir keyfi oluyor yani..


Filmin, oldukça önemli bir role sahip Müslüman mahkum Cavid'i -alışıldığı üzre- kolayca harcamaması, hatta saygın bir yere koyması önemli; ancak aynı iradenin, 'şimdi bizi terörle merörle uğraştırır bu hacı' mealinde düşündüğünden olacak, yakaladığı ilk fırsatta onu imamın kayığına bindirdiği de gözümüzden kaçmadı elbet..


Escape Plan / Kaçış Planı

Yönetmen: Mikael Håfström
Senaryo: Miles Chapman, Jason Keller
Görüntü yönetmeni: Brendan Galvin
Oyuncular: Sylvester Stallone, Arnold Schwarzenegger, Jim Caviezel, Amy Ryan, 50 Cent, Faran Tahir, Sam Neill, Vinnie Jones, Vincent D'Onofrio
Süre: 115 dk.

İthalat: FİDA FİLM
Dağıtım: TİGLON


  3 5


2 yorum:

  1. Adsız11.1.14

    Keyifle okudum yazını, Blogunu da çok sevdim, artık ensendeyim:)

    YanıtlaSil
  2. Adsız16.1.14

    Adil bir değerlendirme olmuş, elinize sağlık.

    YanıtlaSil