23.1.14

Kadın İşi Banka Soygunu :: Batsın Bu Dünya


Kadın İşi Banka Soygunu, farklı nedenlerle hayal kırıklığına uğramış, kalpleri kırık 4 kadının, kendileri için göze alamayacakları riskleri, şartlar ne olursa olsun birbirleri için göze alarak kalkıştığı banka soygunu macerasını anlatıyor.

Başlarına ne geleceğini düşünmeksizin, hiçbir koşulda birbirini satmayan 4 kadının sırt sırta verdiği film, gerçek dostlara daha sıkı sarılmanın ne denli önemli olduğunu anlatırken, en zor şartlarda dahi gülecek bir şey bularak hayata tutunmanın önemini de seyirciye eğlenceli bir şekilde hatırlatıyor.

Kocasının onu terk etmesiyle, maddi - manevi çok zor bir dönem geçiren ve iki buçuk yaşındaki oğluyla beraber tekrar annesinin evine dönen Gülay (Meltem Cumbul), bir yandan sağlık sorunlarıyla boğuşurken, diğer yandan da kredi borçlarını ödemeye çabalar.

Ne yazık ki işler Gülay’ın umduğu gibi gitmez ve ödeyemediği borçlar yüzünden banka, sahibi olduğu küçük tekstil atölyesinin tüm makinelerine el koyar.



Hayatının en zor dönemine giren Gülay o kadar çaresizdir ki, en yakın arkadaşları Bilge (Filiz Ahmet), Nihal (Özge Ulusoy) ve Dürdane (Esra Dermancıoğlu) ile dertleştiği gece, kalan tek yolun bir banka soymak olduğunu söyler.
Şaka gibi başlayan bu konuşma, 4 arkadaşı sürprizli bir maceranın içine sürükler.

Dışarıdan tamamen komediye dönen soygun planı, kendi içlerinde ise bir nevi dostluk ve ilişkiler sınavına dönüşür.


TAFF Pictures’ın yapımcılığını üstlendiği, yönetmenliğini A. Taner Elhan’ın yaptığı Kadın İşi Banka Soygunu'nda Ferit Aktuğ, Erdal Cindoruk, Ayşen İnci, ve Gökçe Eyüboğlu da performansıyla göz doldururken; Sadi Celil Cengiz ve Murat Güven Akpınar konuk oyuncu, Ali Erkin Saltukoğlu ise, çocuk oyuncu olarak izleyici karşısına çıkıyor.

(Valla helâl olsun.. Hep olumsuzlukları yazacak değilim ya.. Şu sinema yazarlığı piyasasında benim diyeni cebinden çıkaran ben bile böyle güzel özetleyemezdim şu filmi.. Aslında çok basit bir iş ve yapılması gereken gayet normal bir işlem olan -doğru dürüst halledilmiş- bir film tanıtımını, böylesine övmek bile çok tuhaf ya.. Neyse artık.)



Yerli komedi filmlerinin başrollerini adeta parsellemiş erkek kahramanlar malumunuzdur..
Bu kahramanlara eşlik etme cüreti gösteren; lâkin, en fazla eşit düzeye kadar yükselebilen kadın karakterlerin (Bkz. Hükümet Kadın ve Eyvah Eyvah filmlerindeki Demet Akbağ) azlığını düşünürsek, cümle başrolleri kadınların paylaştığı Kadın İşi Banka Soygunu'nu, bu anlamda gayet önemli bir çaba olarak selamlayabiliriz..
Hem de 'Kadın işi' vurgusunun tüm olumsuz çağrışımına karşın..

Şurası da bir gerçek ki bu vurgu, yapımın içeriğine kesinlikle yansımayan bir yanılsamadan ibaret..


Filmde -ilk bakışta sanıldığı gibi- kadını küçük düşürücü hiçbir 'seksist' durum oluşmadığı gibi, tamamen aksi bir bakış açısına sahip olduğu bile rahatlıkla söylenebilir..

Öte yandan, olayın geçtiği Küçük Armutlu'nun -şimdilerde bu özelliğini epey yitirse de- bir zamanların sol kalesi, zorbalığa karşı nice direnişlerin merkezi bir 'varoş' olduğunu göz önüne aldığımızda, başta 'kötü kader' ile erkek bencilliğine ve sürekli insanı sömürmek suretiyle hayatta kalmayı başaran kapitalist düzene isyana ve de dostlar arasındaki dayanışmaya vurgu yapılması da gayet anlamlı tabii..


Bu cümleden olarak, genelde kaderci bir ağlaşmanın hükmünü sürdüren arabesk müziğin bir örneği gibi gösterilen; ancak -biraz fazla usturuplu olsa da- basbayağı, kadere ve daha pek çok şeye isyanın bayrağını yükselterek haykıran bir Orhan Gencebay şarkısı Batsın Bu Dünya'yı, filmin tema müziği yapmak da gayet yerinde bir seçim olmuş..

Kadın dayanışmasını özellikle vurgulamasıyla, hemen akla Kurtuluş Son Durak (2012)'ı getiren Kadın İşi Banka Soygunu, yukarıda değindiğim gayet 'ciddi' hususları, zaman zaman hüzünlendiren ama umudunu da yitirmeyen, hatta fanteziyi bile ihmal etmeyen bir komedi gözlüğüyle bakarak irdeliyor..


İlk uzun metraj filmi Acı Aşk (2009)'ı, "'Polisiye drama' tarzında 'fantezi' yapmaya çalışan; varlığı zaman zaman hissedilen cesaretini verimli kullanamayarak, sürekli bocalayan bir film.." diyerek eleştirdiğim yönetmen A. Taner Elhan, bu ikinci işinde -belki harikalar yaratmıyor ama- çok daha başarılı..

Bu arada -gayet hoş bir gelişme olarak- filmde soyulma çalışmalarına konu olan Kredi ve Mevduat Bankası'na, örneklerine ancak ecnebi yapımlarda rastladığımız bir çalışmayla internet sitesi bile hazırlanmış..
Bankacılık işlemleriyle falan gayet güzel dalga geçilen bu siteyi incelemenizi tavsiye ederim..

Şen ve esen kalınız..






Yönetmen: A. Taner Elhan
Senaryo: Şahin Alparslan
Oyuncular: Filiz Ahmet, Meltem Cumbul, Esra Dermancıoğlu, Özge Ulusoy

 /10