Başarılı aktör ve yapımcı
George Clooney'nin yönetmenliğini üstlendiği film, İkinci
Dünya Savaşı döneminde geçiyor.
Bir romandan beyazperdeye uyarlanan
filmde, bir grup tarihçi ve sanat uzmanın bir araya
gelmesiyle oluşan ekip, Naziler tarafından ele geçirilen ve
her an yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan önemli sanat
eserlerini kurtarmaya çalışacak.
Askerlikle herhangi bir ilişkisi
olmayan, ortak noktaları sanata değer vermeleri olan yedi insanın,
Nazilerin çaldığı değerli eserleri sahiplerine ulaştırma
çabalarını izliyoruz.
Ekibimizin aradığı eserler, düşman
sınırlarında gizlidir ve ortaya çıkarılmaları için
kahramanlarımız her türlü tehlikeyi göze
almışlardır.
Sadece yakışıklı değil akıllı
da
Büyük bir ihtimalle,
'Heyecanı en düşük 2. Dünya Savaşı filmi' olarak
tarihe geçeceğini düşündüğüm The
Monuments Men, aslında dramatik hatta trajik tarafı çok daha
ağır basan öyküsünü -her nedense- komik
unsurlarla sulandırmak için elinden geleni yapıyor; ancak
çıkan sonuç, 'hiçbiri' oluyor..
Hiç de güldürmeyen 'demode'
esprilerden oluşan diyaloglarla şişirilmiş, büyük
Amerikan milletinin 'şovenist' tarafını okşamaya yönelik
ögelerle de uçurulmuş koca bir balon bu..
Acaba diyorum, George Clooney,
"Sadece yakışıklı değil, akıllıyım da" mealindeki o replik için çekmiş olabilir mi bu filmi?.
Ya da 'sanatsever bir entelektüel'
olduğunu kanıtlamak için?.
Kitabını okumadım ama film gerçekten
de ona sadık kaldıysa eğer, onun da pek bi halta benzemediğini
rahatlıkla iddia edebilirim..
Aslında konu ilginç ve
anlamlı..
İyi bir senaryo ve rejiyle güzel bir
iş çıkarılabilirmiş; çıkmadığını gördüğümüze
göre, nerelerde yanlış yapıldığı da gayet açık..
Öte yandan şu da var: Bu örnekte
de görüldüğü gibi -savaş zamanı da geçse-
her 'yaşanmış olay' filmi çekilebilecek kadar yeterli
malzeme içermiyor olabilir..
İşbu yavanlığı gidermek, olaya
heyecan, aksiyon katmak için bi uğraş verilmiş, ama çıkan
bu sonuca bakıp da olaya rahatlıkla 'doku uyuşmazlığı' teşhisi
konabilir..
Bu 'iyi' niyetle çekilmiş tüm
sekanslar, filmin geneli içinde birer yama gibi sırıtıyor
da sırıtıyor..
Birbirinden değerli oyuncuların
varlığı, bu yapımın da tek zenginliği..
Onlar, yetersiz senaryonun kıskacında
ellerinden geleni yapıyorlar, hepsi bu..
En çok da 'güzelim' Cate
Blanchett'e acıdım yahu..
Belli ki sırf kadroda çekici
bir kadın olsun da renk katsın diye uydurulmuş, ama hiç
'geliştirilmemiş' bir karakterle de harcanmış gitmiş..
Filmin Hazine Avcıları olan Türkçe
adı, 'sıfır yaratıcılık' özelliği, buna karşın 'sonsuz
ticari' beklentisiyle aslında bu filme cuk oturuyor..
İlgilileri hassaten kutluyorum..
Senarist Yönetmen: George Clooney
Oyuncular: George Clooney, Matt Damon,
Bill Murray, Cate Blanchett
Yapım: ABD, 2014, 118'
2 / 5