9.4.14

33. Istanbul Film Festivali'nde dün ne oldu bugün ne olacak? - 4


Festivalin dördüncü gününde sanat sineması tartışmalarının içinden çıkılmazlığı ve Suriye’de olanların dehşeti akılda kalırken yüzümüzü gülümseten Uberto Pasolini oldu.

Pasolini, Durgun Hayat'ın Feriye'deki gösteriminden önce filmi izlemeye gelenlere, "Filmimde aksiyon, seks veya komedi yok, oldukça sakin bir film izleyeceksiniz, sonunda hâlâ uyumamış olursanız sorularınız için burada olacağım" diyerek herkesi güldürmeyi başardı.

Ningen’in oyuncu ekibi de bir sürpriz yapıp filmin dünkü gösterimine katıldılar.
Altın Lale Ulusal Jüri Başkanı Derviş Zaim de İstanbul Modern’de Tabutta Rövaşata’nın gösterimi öncesi uğrayıp filmini izlemek için gelenlere teşekkür etti.
Festivale dair benzer tüm hikâyeleri, hatta bazen şarkıları bile istfilmfest.tumblr.com adresimizden takip edebilirsiniz.

SANAT? SİNEMA?

“Sanat Sinemamız Ne Durumda?” panelinde dün, öncelikle sanat sinemasının tanımı yapılmaya çalışılırken, sanat filmlerinin yapısı üzerinden ana akım sinemayla ayrıştığı noktalara değinildi.

Sinema yazarı Gözde Onaran sanat sineması dediğimizde, sürrealist veya dadaist sanatçıların yaptığı sanat filmlerinin dışında özellikle
2. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan Avrupa sanat sinemasından söz ettiğimizi; savaşın yarattığı travmanın ifade biçimlerinde oluşturduğu değişiklik sonucu Fransız Yeni Dalgası, Yeni Alman Sineması ve İtalyan Yeni Gerçekçiliği gibi akımların geleneksel sinemadan ayrışıp yeni bir sinema dili oluşturduğunu söyledi.

Bu noktada Sovyet sineması ve İran sineması gibi kendi sinema dillerini yaratmaya çalışan farklı ulus sinemalarının da bu sanat sineması tanımına girebileceğini ekledi.
Ulus sinemasından konu açılmışken Nil Kural sözü devralarak Yeşilçam’da çalışan, fakat dönüp baktığımızda sanat filmleri de üretmiş Lütfi Ö. Akad ve Metin Erksan gibi usta yönetmenlerden günümüze sanat sinemamızı dönemleriyle birlikte değerlendirdi.
Panelde ayrıca sanat filmlerimizin üretim süreçleri, bakanlık desteklerinin sanat sinemamıza olan etkisi ve karşılaşılan kısıtlamalar ile uluslararası festivallerde sanat sinemamızın yeri konuşuldu. Yerli ve yabancı film örnekleri üzerinden sanat sineması diye bir tanımın var olup olmadığı sorusu seyircilerle birlikte derinlemesine tartışılırken, katılımcılar sanat sineması deyince oluşan ön yargılardan nasıl kurtulabileceğimize dair yorumlarda bulundular.

ÇATIŞMANIN TAM KALBİNDEN

 Talal Derki bugün Alisa Lebow moderatörlüğünde Suriye’de savaşın içinden yaptıkları belgesel Humus’a Dönüş hakkındaki deneyimlerini aktardı.
Derki, yapım ve karar alma süreçlerinin savaşın biçim değiştirmesiyle nasıl değiştiğini, filme başladıkları zaman kendini filmden soyutlama düşüncesinin hatalı olduğunu fark ettiğini bu yüzden içeriden bir bakışla, zaten dahil olduğu bu süreci kendi dilinden anlatmasının sebeplerine değindi: “Biz sadece o insanları takip ediyorduk. Bu yüzden kadraja dahil olmamaya çalışıyorduk, sonra bunun hata olduğunu düşünmeye başladık. Siz orada hayatınızı tehlikeye atıyorsunuz. Ailenizin yanına döndüğünüzde rejimin ne zaman gelip sizin kapınızı çalacağını bilmiyorsunuz. Arap Baharı’nın ilk dönemlerinde yapılan belgesellerde de aynı hatalar var.” Derki, filmin ekibinden bir kameraman arkadaşının da katıldığı panelde Suriye’nin güncel siyasi meselelerini tartışan, politik arka planı olan bir film yapmak istemediğinin altını çizdi. Ekip, filmin çekim sürecinde alternatifli planlar üzerinden ilerlemiş; her an filmdeki bir karakterin ya da ekipten birinin başına kötü bir şey gelmesi ihtimaline karşı diğer olasılıkları düşünmüşler.
“Başlangıçta eğer yayınlarsak, Suriye’de neler olduğunu insanlara gösterirsek bir şeyler değişebilir diye düşünüyorduk ama hiçbir şey değişmedi. Kimse bir şey yapmadı, BM sessiz kaldı. O yüzden artık ne olduğunu anlatmaya gerek yok. Herkes her şeyi biliyor. O yüzden biz çocuklarımıza anlatacağımız bir şey olsun istedik.” Zaten içindeyiz savaşın, elbette tehlikesi olacak. Bu etik bir tartışma. Kim suçlu kim mağdur? Biz sadece tanık değil aynı zamanda bu savaşın bir parçasıyız.

Humus’a Dönüş Suriye’deki savaşa dair önemli bir tanıklık sunuyor. Salı günü ilk gösterimi yapılan film, bugün tekrar 13.30’da Beyoğlu Sineması’nda ve perşembe günü 11.00’de Atlas’ta yönetmenin katılımıyla gösterilecek.

EURIMAGES’IN SİNEMA SALONLARINA DESTEĞİ

Köprüde Buluşmalar’ın ikinci paneli, “Dağıtım ve Sinema Salonlarının Dijitalleşmesi İçin Eurimages Desteği” başlığında yapıldı. Eurimages Proje Yöneticisi Susan Newman-Baudais, Eurimages / Europa Cinemas Network üyesi olabilmek ve sinema salonu desteği alabilmek için yapılması gerekenlerden bahsetti. Eurimages’ın Türkiye’deki dijital ekipman ortağı Dcinex Türkiye’den Genel Müdür Cengiz Çilek, Susan Newman-Baudais ile birlikte Dcinex Türkiye’nin sağladığı dijital ekipman tedarikinden ve üye olan sinema salonlarının dijital gösterim için gereken teknik ekipmanı tedarik ederken ne şekilde destek alabileceğinden söz ettiler. Eurimages Proje Yöneticisi–Dağıtım Destekleri Uzmanı Iris Cadoux, Eurimages’ın sinema salonları ile dağıtım destekleri üzerine bilgi verirken, Eurimages desteklerinden yararlanmak için gereken şartları aktardı.

YALNIZLIK ÖMÜR BOYU

Medealar filminin dünkü gösterimiyle bir kez daha festival izleyicisiyle buluşan Andrea Pallaoro, bu filmi çekme fikrinin nasıl oluştuğu sorusu üzerine, her zaman “insanın çaresizliği”ne ayrı bir ilgisi olduğunu söyledi. Medyada cinayet işleyen ebeveynlerle ilgili haberleri okuduğunda onların birer canavar olarak resmedildiğini görüp, bu filminde ebeveynleri sadece gözlemleri üzerinden, yargılamadan anlatmak istemiş.

HAYAT DEDİĞİN...

Durgun Hayat'ın, yönetmen Uberto Pasolini katıldığı dünkü gösterim güzel havaya rağmen en kalabalık gündüz gösterimlerinden biri oldu. Elbette İngiltere'deki Sosyal Güvenlik problemlerine değinen, politik bir film yaptığını ancak esas amacının yalnızlığa dair bir hikâye anlatmak olduğunu dile getiren yönetmen eşinden ayrılmış olmasının da bu kadar kişisel ve içten bir film yapmasında etkili olduğunu söyledi.

SUSKUN HAYAT HAYAT DEĞİLDİR

Sylvain Chomet’nin ilk canlı aksiyon filmi Attila Marcel’in Atlas Sineması’ndaki gösterimi bu haftanın en büyük ilgi çeken gösterimlerinden biri oldu.Anne-babası çocukluğunda ölen ve o gün bu gündür suskunluğunu bozmayan piyanist Paul’ün dokunaklı hikâyesi izleyicilerin gözlerini yaşartırken filmin sonu alkışlarla karşılandı.


Festivalde Bugün


VİDEO ART VE TÜRK SİNEMASI

“Türkiye’de Sinemada Neler Oluyor” sohbetlerinde bugün “Video Art ve Türk Sineması” başlığıyla, sanat ve filmin çakıştığı, ayrıştığı o ince ama bereketli çizgide duran video art’ın, Türk sinemasındaki yeri nedir, ne zaman, nerede buluşur gibi sorulara yanıtlar aranacak. Zeyno Pekünlü ve CANAN’ın katılımcısı olduğu panel İstanbul Modern’de 16.00’da gerçekleştirilecek. Panelde simultane çeviri yapılacaktır.

NEIL YOUNG ISTANBUL’DA

Festival kapsamındaki Neil Young’ın Bavulundan Şarkılar filminin Atlas Sineması 19.00’daki gösterimi sonrası 22.00’de Hard Rock Cafe İstanbul’da festivalin unutulmaz gecelerinden biri yaşanacak. Neil Young ve onunla etkileşimli müzikleri dinleyebileceğimiz gecenin konuk DJ’leri arasında Yekta Kopan, Aylin Aslım ve Görgün Taner de yer alacak. Neil Young & Crazy Horse’un 15 Temmuz’da İstanbul’da vereceği ilk konser öncesindeki bu buluşmada, sanatçının en ilginç hitleri kadar, Buffalo Springfield’den Thom Yorke’a, Pearl Jam’den Chromatics’e “yolu Neil Young’dan geçmiş” birçok müzisyen ve grubun şarkıları dinlenecek. Partiye katılmak isteyen konuklarımız, partiye de giriş sağlayacak film davetiyelerini 9 Nisan Çarşamba öğle 12.30’a kadar akreditasyon merkezinden alabilir ya da bizlerle temasa geçebilirler.

NERDESİN AŞKIM?

Rotterdam Kaplan Ödülü sahibi filmi İnceldiği Yerden Kopsun’un bir önceki günkü gösterimine katılan Ester Martin Bergsmark ve senaryo yazarı Eli Leven bu kez filmin Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda 13.30’daki gösterimine konuk oluyor.

SURİYE’DEKİ İÇ SAVAŞ VE DEVRİMCİ GENÇLER

Festival kapsamında dün “Savaş Zamanı Belgesel Yapmak” adlı söyleşisi yapılan yönetmen Talal Derki’nin “NTV Belgesel Kuşağı”nın öne çıkan yapımlarından Humus’a Dönüş filmini kaçıranlar üzülmesin. Bugün Beyoğlu Sineması 13.30’da bir kez daha yönetmenin katılımıyla bir gösterim gerçekleştirilecek.

PROGRAM DEĞİŞİKLİĞİ VE EK SEANSLAR

Roman Polanski’nin Kürklü Venüs filmi kopyasındaki bir sorun nedeniyle gösterilemeyecektir. Aynı seanslarda aşağıdaki filmler gösterilecek:

10 Nisan Perşembe Atlas 21.30 Büyük Budapeşte Oteli
11 Nisan Cuma Rexx 21.30 Philomena
12 Nisan Cumartesi City's 13.30 Sıfır Teorisi
12 Nisan Cumartesi Atlas 3 13.30 Aşk Bulmacası

Bilet iadesi için bilet aldığınız gişeye (festival gişesinden aldıysanız festival gişesine, Biletix'ten aldıysanız Biletix'e) başvurabilirsiniz.

Ayrıca Lars von Trier’in İtiraf 1-2 filmleri için aşağıdaki ek seanslar konmuştur:

11 Nisan Cuma Feriye 24.00 İtiraf 1
12 Nisan Cumartesi Feriye 24.00 İtiraf 2

VİCDAN FİLMLERİ FESTİVAL İZLEYİCİSİYLE

Hrant Dink Vakfı’nın, “Gelin, Vicdanımızla Bakalım” çağrısıyla dünyanın her yerinden kamerasını vicdanına çeviren 38 kısa film, “Vicdan Filmleri” projesinin dördüncüsünde bir araya geldi. Jürinin oylarıyla belirlenen 20 film, Atlas Sineması Salon 3’te 21.30’da festival izleyicisiyle buluşuyor.

BUGÜN “NTV BELGESEL KUŞAĞI” GÜNÜ

Alex Gibney’nin son belgeseli Amstrong Yalanı’yla doping yüzünden spordan men edilen efsane bisikletçi Lance Armstrong’un hikâyesini (Atlas Sineması 11.00’de), Pussy Putin’e Karşı’da müzikle siyasetin çakıştığı noktayı (Beyoğlu Sineması’nda 16.00’da), akrobatların akıl almaz bedensel dirayetini Gökyüzüne Teğet’te (13.30’da Rexx Sineması’nda), yazar J.D. Salinger’ın gizemini ise Salinger’da (Beyoğlu Sineması’nda 19.00’da) izleyebilirsiniz.

HEM DENEYSEL HEM ANİMASYON

Polonya Deneysel Canlandırma Sineması’nı yakından tanımak isteyenler antolojinin üçüncü kısmının Atlas Sineması Salon 3 16.00 gösteriminde Mariusz Wilczyński ve Janek Koza gibi yönetmenlerin kısalarını izleme fırsatını kaçırmasınlar.

BASIN GÖSTERİMLERİ

“Altın Lale Uluslararası Yarışma” filmlerinden Guillaume Gallienne’nin hem yönetip hem de başrolünde yer aldığı filmi Ben, Kendim ve Annem 10.00’da, festivalin bu seneki konuklarından Daniele Luchetti’nin son filmi Mutlu Yıllarımız 11.30’da Atlas Sineması’nda gösterilecek.