28.11.14

Nightcrawler / Gece Vurgunu


Günümüz Los Angeles’ının tekinsiz gecelerinde geçen polisiye / gerilim filmi Nightcrawler - Gece Vurgunu, başrolünde, şehrin yüksek tempolu suç haberciliğine adım atmak isteyen azimli ve kararlı Lou Bloom karakterini canlandıran Jake Gyllenhaal’a yer veriyor.

Kazaları, yangınları, cinayetleri ve para getirebilecek hemen her türlü kaos ortamını bularak çekimler yapan bir kamera ekibiyle tanışan Lou, gece muhabirliğinin tehlikeli, belirsiz ve ölümcül yanıyla da karşılaşırken, her polis sireninin, her kurbanın, dökülen her kanın paraya dönüştüğünü fark ediyor ve büyük çıkışını yakalamak için yakaladığı hikayeyi etik dışı, risk dolu ve zekice bir planla yönlendiriyor.

Kendi hikayesinin doğru ve yanlışlarının arasındaki çizginin giderek belirsizleştiğini fark etmeden, gözünü kariyer hırsı bürüyen Lou’ya bu filmde Nina karakterini canlandıran, Rene Russo eşlik ediyor.

Şehrin tam da uykuya daldığı sırada hızlı arabaları ve pahalı kameralarıyla polis telsizlerini dinlemeye koyulan gece muhabirleri, şoke edici hikâyelere doymayan Los Angeles’ın açlığını gidermek için elinden geleni yapar, kazaların, yangınların, cinayetlerin ve yerel televizyon kanallarında paraya dönüşebilecek her türlü olayın kayıt altına alınmasını ister.




Yönetmen ve senarist Dan Gilroy için, Los Angeles’ın geceleri hayat bulan ve haber peşinde koşan insanlarının oluşturduğu bu alt kültür, Lou Bloom karakterini yaratmak için kusursuz bir gerekçe teşkil ediyordu.

Bu alt kültürün yansımasını fırsat bilen Gilroy, belli başlı birkaç konsept karakterle yola çıkar.
“Lou değişmeyen, bunun yerine etrafındaki dünyanın tamamını değiştirmek için umutsuzca çabalamaya razı gelen biri.” diyen Gilroy, “Bunu, halka ayna tutan bir karakter yaratman için fırsat olarak gördüm.” diye ekliyor.

Lou’nun televizyon haberciliği dünyasındaki yükselişi, klasik bir Amerikan başarı öyküsü gibi görünüyor.
Ama karanlık bir yanı da yok değil.
Bu yükselişi asiste eden isimse Rene Russo’nun karakteri Nina oluyor.




Gilroy, Russo’nun karakteriyle Lou’nun arasında, anahtar nitelikte bir çizgi çekiyor.
“Nina’nın kendince belirlediği habercilik kuralları, etik sağduyudan fazlasıyla nasibini almış gibi görünse de aslında söz konusu kuralları yıllardır esneten yine kendisi.” diyor Gilroy.

Gyllenhaal, sokaklarda ona sağ koluymuş gibi eşlik edecek Rick karakterini doğru şekilde yansıtacak kişiyi bulmak konusunda oldukça kararlıydı.
“Rick rolü için belki 60-70 oyuncuyla seçme yaptık ve Jake hepsiyle tek tek ilgilendi” diyen Gilroy, Pakistan asıllı Britanyalı aktör Riz Ahmed’in kaydını izlediklerinde, bir iş bulmak için çaresizce arayışını sürdüren evsiz rolü için doğru kişiyi bulduklarından emin olmuştu.




BİR BAŞKA LOS ANGELES

Gilroy’un 20 yıl boyunca yaşadığı Los Angeles şehri, Nightcrawler için önemli bir rol oynuyor.
Ancak yönetmen, bu devasa, açık hava film setinin, yıllardır seyircinin gözüne sokulan klişe bakış açılarından arınmasını da istiyor.
“Los Angeles, özünde güç ve enerji barındıran bir şehir.” diyen Gilroy, “Okyanusun, dağların, Santa Ana rüzgarlarının, depremlerin ve yangınların ortasında, dizginlenemeyen, önü alınamayan bir ruhu vardır.” diye de ekliyor.

Çok az filmin, Nightcrawler kadar çeşitli noktasından yararlandığı Los Angeles’ta Gilroy, 75’in üstünde mekanda set kurmuş.
Sinematograf Elswit, Gilroy’un Los Angeles’ı, insanın kendini mahsur kalmış hissedeceği, okyanusun ortasındaki, canlı renklere sahip bir ada olarak yansıtmasını istediği için filmde sık sık geniş açılar kullanmış.
Prodüksiyon tasarımcısı Kevin Kavanaugh (Kara Şövalye) ise Echo Park, Angelino Tepesi ve Los Angeles şehir merkezi gibi, beyazperdede vahşi ruhu sıklıkla başarılı şekilde yansıtılamayan mekanlarda çekim yapılmasını mümkün kılan kişi oluyor.




OYUNCULARLA İLGİLİ

Akademi Ödülü ve Altın Küre adaylıklarının yanında BAFTA ve National Board of Review ödülleri de bulunan Jake Gyllenhaal (Louis Bloom / Prodüktör), yakın zamanda Hugh Jackman, Melissa Leo ve Paul Dano ile birlikte rol aldığı Dennis Villeneuve filmi Prisoners’taki performansıyla kitlelerde heyecan uyandırmış ve bu durum aldığı eleştirilere de yansırken Düşman (Enemy) filmiyle de çift karakterli başrol görevinin altından başarıyla kalkabileceğini tekrar göstermişti.

2015 yılında çıkması planlanan Baltasar Kormakur’s Everest filminde Josh Brolin ve Jason Clarke ile birlikte izlemeyi umduğumuz Jake Gyllanhaal, ayrıca yine prodüktörlüklerini yaptığı, Antoine Fuqua yönetimindeki Southpaw ve Jean-Marc Vallee’nin Demolition filmleriyle de yakın zamanda beyaz perdede boy gösterecek.




Nina Romina rolündeki Rene Russo, üstlendiği çeşitli ve değişken karakterleri başarıyla, tutkuyla ve duygusal gerçeklikle beyazperdeye yansıtmasını bilen bir isimdir.
Thor’da, Anthony Hopkins’in yanında Kraliçe Frigga karakterini oynarken de, Dennis Quaid ile Yours, Mine & Ours isimli komedi filminde yer alırken de bunu gördük.

Kaliforniya, Burgank’te doğup büyüyen Russo, 18 yaşında bir Rolling Stones konserinde keşfedildiğinde kendisine model olması gerektiği söylendikten sonra New York’a taşınarak 80’lerin başına kadar bu meslekle ilgilendi.
1989 yılında Major League filmiyle ilk kez kamera karşısına geçen Russo’nun, adının altında Mr Destiny, One Good Cop, Thor, Cehennem Silahı serisi gibi filmler yer alıyor.




Britanya Bağımsız Film Ödülleri tarafından Shifty, Four Lions ve Ill Manors filmlerindeki performanslarıyla üç kez En İyi Erkek Oyuncu olarak takdir görmüş Rız Ahmed, Nightcrawler filminde, gözünü hırs bürümüş girişimci haberci Lou Bloom’un asistanı Rick karakterine hayat veriyor.
Yakın zamanlarda Kate Hudson ve Liev Schreiber ile birlikte Mira Nair tarafından yönetilen Zoraki Radikal (The Reluctant Fundamentalist) filmiyle beyaz perdede boy göstermiş olan Ahmed, Rebecca Hall ile John Crowley’nin Kapalı Devre (Closed Circuit) filminde de rol alıyor.

Son olarak History Channel’ın “Hattfields & McCoys” dizisinde Kevin Costner’la birlikte rol alan ve Nightcrawler'da, Lou Bloom’a rekabet ortamı sağlayan bir başka gece habercisi karakteri olan Joe Loder karakterini canlandıran Bıll Paxton, Primetime Emmy Ödülleri ve SAG Ödülü’ne layık görülmüş bir isim.
Yakın zamanlarda, Doug Liman’ın Yarının Sınırında (Edge of Tomorrow) filminde Tom Cruise’la birlikte, Jeff Renfroe’nin The Colony filminde de Laurence Fishburne’le birlikte rol almıştır.




KAMERA ARKASI

Dartmouth College mezunu Dan Gilroy (Yönetmen/Senarist) The Fall, Two for the Money ve Hugh Jackman’ın rol aldığı Real Steel filminin yanı sıra yine senarist olan kardeşi Tony Gilroy’la Bourne’un Mirası (The Bourne Legacy) gibi filmlerin senaristliğini üstlenmiştir.
Gilroy, Tony ve Pulitzer ödüllü tiyatro yazarı Frank D. Gilroy’un oğlu ve başarılı kurgucu John Gilroy’un (Miracle, Michael Clayton, Salt, Warrior) kardeşidir.
Gilroy, Kaliforniya’da doğmuş ve burada yaşamını, oyuncu eşi Rene Russo ve kızları Rose’la birlikte sürdürmektedir.

2004 yılında bağımsız prodüksiyon ve finans şirketi Bold Films’i kuran Belçikalı sanayici Michel Litvak, ticari filmleri sanatsal bir bakış açısıyla buluşturmayı amaç edinmiş ve dram, gerilim ve bilimkurgudan bağımsız film festivallerinin gözdesi olacak yapımlara kadar pek çok projede yer almıştır.



2006’dan 2014 Mart ayına kadar Bold Films’te eş başkanlık görevini yürüten yapımcı David Lancaster, Haziran 2014’te Rumble Films’i kurar ve ilk iş olarak Helen Mirren, Aaron Paul, Barkhad Abdi ve Alan Rickman’ın rol aldığı, Gavin Hood’un yönettiği Eye in the Sky filmiyle birlikte Nightcrawler - Gece Vurgunu'nun da yapımcılığını üstlenir.

Dan Gilroy’un ilk yönetmenlik girişiminin ürünü olan Nightcrawler'da yapımcılık görevini üstlenen Jennıfer Fox, yakın zamanda Jeremy Renner, Rachel Wiesz ve Edward Norton’un rol aldığı Bourne’un Mirası’nda da projeye hayat veren isimler arasında yer almıştı.

İlk uzun metrajlı film yönetmenliğini yaptığı Michael Clayton, yedi Oscar adaylığı içinden En İyi Film ödülüne layık görülürken yapımcı/senaristimiz Tony Gilroy, Bourne serisinin beyaz perdeye uyarlanması için de yedi yıllık bir çalışma yürütmüş.





Filmin mmknmrtb notu 4.5  /5