27.3.15

The Gunman



Uluslararası aksiyon-gerilim filmi The Gunman’de 2 Oscar ödüllü Sean Penn başrolde.
Sean Penn’e filmde Javier Bardem, Idris Elba, Ray Winstone, Mark Rylance ve Jasmine Trinca eşlik ediyor.
Film uluslararası çok satan THE PRONE GUNMAN kitabından uyarlanmıştır.
Sean Penn’in canlandırdığı Jim Terrier, devletin anlaşmalarını yapan eski bir ajandır.
Çalıştığı organizasyon tarafından ihanete uğramıştır.
Bu olay onu saklanmaya, Avrupa ve Afrika’da kedi fare oyunu oynamaya zorlamıştır.

No Country For Old Men filmiyle Oscar kazanmış Javier Bardem, James Bond filminden tanıdığımız İdris Elba ve Altın Küre ödüllü Ray Winstone filmin başarılı oyuncu kadrosunu oluşturuyor.

SİNOPSİS

‘’Seçilmiş tetikçi sensin Jim.’’
Afrika’da bir NGO ile çalışan, köylülere temiz su yardımı yapan Jim Terrier bir gün kuyu başındayken 3 adamın onu aradığını duyar.


Bu adamların Terrier’i öldürmek için orada oldukları bellidir.
Terrier onlarla dövüşerek kaçmayı başarır. Kendisini öldürtmek için başına koyulan para ödülünün farkındadır.
Terrier öncelikle İngiltere’ye giderek eski arkadaşı Stanley ile buluşur.
Stanley Terrier’e öldürme emrini kimin verdiğini bulmasına yardım edeceğine söz verir.
Terrier bu olayın eski çalıştığı organizasyonla bağlantılı olduğunu düşünmektedir.
8 Yıl önce Kongo Cumhuriyeti’nin liderini vurma emri almıştır. Bu suikast ile bölgede iç savaş ve kaos yaşanmıştır. Terrier baskı ile acilen ülkeden ayrılmak zorunda kalmıştır.


Şimdi elindeki kanıtı ile Terrier, Barselona’ya giderek onu öldürme emri veren adamla bağlantısı olan Felix’le yüzleşmeye karar verir.
Felix, hem Terrier ile eski organizasyon arasındaki bağlantı konumundadır hem de Jim’e yapılan suikasttaki tetikçi görevini Felix vermiştir.
Felix şimdi bir iş adamı olmuştur.
Barselona’dayken Jim, eski aşkı Annie’yi bulur. Suikastın gerçekleştiği zamanda Jim Annie’yi geride bırakarak kaçmak zorunda kalmıştır.
Annie tekrardan Jim’e güvenmekte düşüncelidir ve Terrier’den doğruları anlatmasını ister.
Terrier tehlikeli hayatından Annie’yi korumak için onu güvenli bir eve yerleştirir.


Terrier onu öldürme emrini verenleri bulmak için noktaları birleştirmeye devam ederken, eski patronu Cox’un 8 yıl önce suikast için onları kiralayan şirketle çalıştığını öğrenir.
Cox Afrika’da iş yapmak istemektedir, Terrier ise bu şirketi Kongo’da olan olaylarla bağdaştırabilecek tek kişidir.
Terrier Cox ile görüşmeyi beklerken, Ajan Barnes Terrier’e yaklaşır ve ihtiyacı olursa onunla
iletişime geçmesini söyler.

Terrier kısa süre sonra Cox ile görüşmelerinin beklediği gibi gitmediğini ve eski arkadaşı tarafından ihanete uğradığını anlar.
Cox, Annie’nin saklandığı güvenli evi bulur ve Terrier’e şantaj yapmak için Annie’yi kaçırır.
Terrier, Annie’yi kurtarabilmek için Cox’a elindeki kanıtları vermeye karar verir.
Terrier ve Cox Barselona’da boğa güreşi stadında buluşmaya karar verirler.
Annie Cox’un elinden kaçmayı başarır. Terrier Cox’la dövüşür ve Annie’nin güvenliğini sağlar.
Tam kurtulduklarını düşünürken İnterpol ajanları belirir. Terrier’in geçmişi ile yüzleşme vakti gelmiştir.



PRODÜKSİYON

Filmin yapımcısı Andrew Rona: ‘’Sean Penn ve Taken’ın yönetmeni Pierre Morel bir filmde birleşince açığa çıkan iş dinamik, zeki ve heyecan verici olur.’’

Silver Pictures Lethal Weapon, Die Hard ve Matrix serileri ile aksiyon filmlerini baştan şekillendirmişti. Aksiyon filmlerinin olmazsa olmazı ‘’Değişik karakterler ve değişik yerler. Jim Terrier karmaşık bir baş karakter ve filmin çekildiği yerler çok eksantrik.’’ diyor Rona.


Rona: ‘’Fırsat elimize geçtiği zaman, senaryoyu Sean Penn’e yolladık ve olumlu bir tepki aldık. Daha önce Sean’a bir çok senaryo yollamıştık fakat o bunu kabul etti. Sanırım bu karakter ona yakın geldi. Sean NGO’lar için yaptığı işlerde ve önceki oyunculuk işlerinde sürekli Terrier gibi karakterlerle çalışıyordu. Bu sebeple, bu filmi seçtiğine inanıyorum.’’

Senaryo Jean-Patrick Machette tarafından yazılmış ‘’The Prone Gunman’’ romanından uyarlamadır. Yapımcıları çeken aksiyon, romanın aurasıdır.
Pierre Morel ilk yönetmen tercihidir. Rona: ‘’Morel çok başarılı bir yönetmen. Luc Besson ile çalışmak onun fikriydi. Transporter filmlerinde başarısını gördük. Daha sonra Liam Neeson ile Taken serisinde daha olgun ve tecrübeli oyuncularla aksiyon filmi konseptini yaratmış oldu. Çok enerjik bir adam. Sahnelere çok derin bakıp onları heyecanı en güçlü şekilde verebilmek için tam nereden bölmesi gerektiğini anlıyor.’’


Rona: ‘’Sean Penn film çekimlerinden önce çok antrenman yaptı. Fiziksel olarak çok güçlü bir adam. Dövüş ve silah sahneleri için koreografiler hazırlandı. Seyircinin çok heyecanlanacağına inanıyorum.’’

Sean Penn uluslararası oyuncularla oluşturduğu kast için yapımcılardan övgü topladı.
Rona: ‘’Neredeyse bütün aktörler Sean Penn’le çalışmak istiyor. Sean’ın onlarla yakın ilişkileri var ve bu sayede kolayca senaryoyu okutabiliyor. Daha senaryoda karakterler tamamlanmadan bile ikna edebiliyor oyuncuları. Siz bu şekilde olacaksınız diyor ve herkes ona güveniyor. Film için oturup beraber karakterleri geliştirdiler. Javier Bardem, Ray Winstone ve Mark Rylance’in üçüde Sean’ın bağlarıyla filme katıldı. Sean filmde sadece oyuncu değil aynı zamanda yapımcı da. Bu yüzden başarılı bir kadro kurabilmek için ve kadrodaki herkesin kendini filme adaması için çok çalıştı. ‘’


Sean Penn: ‘’Aklımda bu filmi diğer işlerimden ayırmıyorum. Bu da insanların derin yanlarını konu alan aksiyon dolu bir film. Kuvvetli bir ajanı, kısacası hayatı operasyonlarda geçmiş sportif bir adamı, alıp her şeyi baştan yaşaması için yeni bir ortama sokuyoruz. Doğal olarak ortaya ilgi çekici ve duygulu bir hikaye çıkıyor.’’
‘’Ben Terrier gibi, ateş hattının önünde olan karmaşık insanlarla tanıştım. Bir sürü savaş kahramanlarımız var, hayatlarını bu şekilde sürdüren.’’
Sean Penn yıllardır yardım kuruluşları ile beraber kampanyalar yürütüyor.
Haiti’de ki sel felaketinden sonra sürdürülebilir programlar organize etmek ve hayat kurtarmak amacıyla Haitian Relief Organization adında bir kuruluş kurmuştur.
Rona: ‘’The Gunman daha önce görmediğiniz yeniliklerle dolu, çok orijinal bir film. İniş çıkışlarla dolu bir aşk hikayesi. Güçlü karakterler, güçlü oyuncu kastı, başarılı bir yönetmen, muhteşem şehirler ve güçlü bir film! ’’



Filmin mmknmrtb notu :: 

'Gunman, hakkında yazmaya çalışan yazara resmen zulmeden filmlerden' diyerek kendimi aradan sıyırıyor ve hem Sean Penn, hem de Javier Bardem'li, üstüne bir de Idris Elba falan takviyeli bir film nasıl oluyor da kötü olabiliyormuş diye merak edenlere -yüzümde müstehzi bir ifadeyle- tavsiye ediyorum..

  2 / 5