New Line Cinema’nın, başrolünü Ed Helms (The Hangover) ve Christina Applegate'in (Anchorman) paylaştığı Tatil Zamanı / Vacation adlı filmi, aileyi bir başka talihsiz yolculuğa çıkarıyor.
Film, Jonathan Goldstein ve John Francis Daley'nin ilk yönetmenlik denemesi.
Babasının ayak izlerinden giden ve çok ihtiyaç duyulan bir aile kaynaşması uman yetişkin Rusty Griswold (Helms), eşi Debbie'yi (Applegate) ve iki oğlunu Amerika'nın "en sevilen aile eğlence parkı" Walley World'e sürpriz bir geziye götürür.
Ne ters gidebilir ki?
Filmin mmknmrtb notu ::
Herhangi bir meselesi, anlamlı bir mesajı olmayan, tamamen güldürme amaçlı skeçler üzerinden yürüyen bu türden filmler hakkında ne yazılabilir ki.. o skeçleri anlatmaktan gayrı..
Dört eyaletin sınırlarının birleştiği yerde eyalet polislerinin birbirine girdiği sahne ile ailenin -Arnavut malı- yeni arabasının navigasyon cihazının her uyarıyı son derece asabi bir biçimde seslendiren Korece dil seçeneği.. İşte, Vacation'dan aklımda kalan ve komik bulduğum sahneler..
Güldürebilen sahnelerin fazlalığıyla başarı düzeyini ancak tespit edebileceğimiz türden bir yapım olan Vacation, sadece bu iki durumda bendenize kahkaha attırabildiğine göre, oldukça başarısız bir film..
Ancak, basın gösterimi sırasında, özellikle arka sıralarda konuşlanmış sinema yazarlarından yükselen kahkahaların yoğunluğunu göz önüne alarak, bu durumu kendi zevksizliğime yoruyor ve filmi, 'kötü' nitelendirmesinden kurtararak 'vasat' mertebesine çıkarıyorum..
Yatsın kalksın da her halta gülmeyi marifet sayan o tuhaf tiplere dua etsin; adamın da kafasını bozmasın..
2.5 / 5
Oyuncu kadrosunun diğer önemli isimleri arasında Rusty’nin oğulları James ve Kevin rollerinde Skyler Gisondo (Night at the Museum: Secret of the Tomb, Hard Sell) ve Steele Stebbins (A Haunted House 2); Rusty'nin sinir bozucu derecede başarılı eniştesi Stone Crandall rolünde Chris Hemsworth (Thor); Stone’un eşi, Rusty’nin kız kardeşi Audrey rolünde Leslie Mann (The Other Woman); ve klasikleşmiş Tatil Zamanı / Vacation komedilerinden tanıdığımız Ellen ve Clark Griswold rollerinde Beverly D’Angelo ve Chevy Chase bulunuyor.
Goldstein ve Daley (Horrible Bosses, Cloudy with a Chance of Meatballs 2), John Hughes'un karakterlerine dayanarak senaryoyu kaleme aldılar.
Filmin yapımcılığını David Dobkin (The Judge, Wedding Crashers) ve Chris Bender (We’re the Millers, Horrible Bosses 2); yönetici yapımcılığını ise Marc S. Fischer, Jeff Kleeman, Toby Emmerich, Richard Brener, Samuel J. Brown ve Dave Neustadter üstlendiler.
Yönetmenlerin kamera arkası ekibi, ayrıca, görüntü yönetmeni Barry Peterson ( Jump Street, We’re the Millers), yapım tasarımcısı Barry Robison (Wedding Crashers, Pitch Perfect), kurgu ustası Jamie Gross ve kostüm tasarımcısı Debra McGuire'dan (Ted) oluşuyor.
Filmin müziği Mark Mothersbaugh'nun imzasını taşıyor.
YAPIM HAKKINDA
RUSTY
Guys, heyecan verici haberlerim var. Dördümüz bir yolculuğa çıkıyoruz.
DEBBIE
Paris'e mi?!!
RUSTY
Çok daha iyisi. Walley World'e!
Ah, şu yazlar. Anma Günü ile İşçi Bayramı arasında kalan, çocukların nihayet okul tatilinde olduğu, anne babaların onlarla birlikte güzelce zaman geçirebileceği aylar.
Herkesin o aile tatillerine ait unutulmaz anıları vardır; bunların kimi keyiflidir, kimi de o kadar keyifli değildir.
Asla planlandığı şekilde gitmeyen düğünler ya da cenazeler gibi.
Ve bunlar bazen çok yanlış giderler. Korkunç şekilde…çok komik şekilde…yanlış gidenler.
Kendi tatil talihsizlikleriyle ünlü Griswold'lar, yani İlk Tatil Ailesi, tekrar yollardalar.
Bu kez, Rusty Griswold artık bir yetişkin olarak sürücü koltuğundadır; eşi ve çocuğuyla daha önceki her seferinden daha fazla şekilde sınırları zorlamaktadır.
Griswold ailesi ekranla ilk kez otuzdan fazla yıl önce klasik komedi “National Lampoon’s Tatil Zamanı/Vacation”la buluşarak, izleyicilere ülkeyi arabayla baştan başa gezen bir ailenin başına gelebilecek felaketlere ilişkin unutulmaz anılar yaşattılar.
Amerika'nın en sevilen macera güzergahı Walley World'e gitmek Clark Griswold, eşi Ellen ve didişen çocukları Rusty ve Audrey için çok komik bir mücadeleydi.
Ayrıca, dünyanın dört bir yanındaki sinemaseverler için unutulmaz bir seyahatti ve gişede büyük başarı yakaladı.
Yıllar içinde, Griswold ailesi bizi “Avrupa Tatili”ne, “Vegas Tatili”ne çıkardı ve hatta bizimle “Noel Tatili”ni paylaşıp kültürel dokumuzun bir parçası oldu.
Ve şimdi geri döndüler. Biraz daha yaşlılar ama çok da bilge değiller.
Ed Helms tatil meşalesini babası Clark'tan devralan, şimdi kendi ailesini daha büyük ve daha iyi olan Walley World tema parkına götürmeye kararlı ve yolda daha da saçma durumlarla karşılaşan Rusty Griswold rolünü üstleniyor.
Vacation'ı kaleme alan “Horrible Bosses”ın yazarları Jonathan Goldstein ve John Francis Daley için bu film aynı zamanda ilk yönetmenlik denemeleri.
İkili bu film serisinin, özellikle de ilk filmin feci birer hayranılar.
"National Lampoon’s Tatil Zamanı/Vacation’ı seviyoruz; efsanevi” diyor Goldstein ve ekliyor: “Yeni ‘Tatil Zamanı’ versiyonumuzun orijinalini bilen ve seven insanlara keyif vermesini, ama bir yandan da aşina olmayanlara da hitap etmesini istedik.”
Daley buna katılıyor. “Yeni filmin hem kendi başına ayakta durabilmesi, hem de klasik takipçilerine saygı göstermesi önemliydi.”
Aileye katılmaktan büyük mutluluk duyan Helms ise şunları söylüyor: “Senaryo son derece komik, çağdaş, taze soluklu ve özgündü. Öte yandan, orijinal filmin komedi unsurlarını korumayı başarmıştı. Heyecan verici bir fırsat olmanın ötesindeydi. Bana göre, Chevy Chase ve Beverly D’Angelo komedinin kral ve kraliçesi; ve gerek Griswold ailesi olarak hayata geçirdikleri evrenin bir parçası olmak, gerek onlarla o filmde yer almak bir ayrıcalıktı.”
Christina Applegate üniversitenin popüler kızıyken Rusty ile evlenmiş Debbie Griswold'u canlandırdı.
Applegate de Tatil Zamanı / Vacation efsanesine yeniden hayat verme konusunda coşkuluydu.
Aktris bu konuda, “Griswold ailesi ve onların maceralarının büyük bir hayranıyım. Hepimiz projeye Beverly ve Chevy'nin yarattığı şey sayesinde katıldık” diyor.
Applegate yönetmenlerin "keskin" olarak tanımladığı zekasına da çekim duyduğunu sözlerine ekliyor: "Filmin konusu keskin ve zekice ama aynı zamanda yürekten yazılmış. Hep espriden ibaret olamaz; duygusal bir doku da olmalı, ki vardı, çılgın komedi ve talihsizliklere sarılıp sarmalanmıştı. Bu benim için büyük bir artıydı.”
Goldstein ve Daley’in vizyonu Chase ve D’Angelo'yu bilindik karakterlerine bir kez daha bürünmeye ikna etti.
Her şeyin başlamasını sağlamış oyuncuların varlıklarıyla “Vacation'ı kutsamaları projede yer alan herkes için bir lütuftu. Bir rüyanın gerçekleşmesiydi. Yönetmenlik yaptığımız süre boyunca fanatik hayranlar modundaydık” diyor Goldstein gülerek.
Dünyanın en iyi bilinen —ve en çılgın— beyaz perde babalarından biri olan Chase, şimdi büyükbaba olarak geri dönüyor.
“Griswold'larda özdeşleşilebilen bir iyimserlik var. Yolunda gitmeyebilecek her şeye karşın, Walley World'e ya da nereye isterlerse varacaklar ve işte orada her şey yolunda gidecek. Ama tabi ki öyle olmuyor. Konu da bu zaten: Yolunda gitmesini istemek. Yolculuğu yapmaya değer kılan şey yol boyunca yaşanan küçük komik anlar. Senaryoya olduğu kadar John ile Jonathan’ın yaklaşımına da bayıldım. Ayrıca, beni projeye davet ettikleri için gurur duydum” diyor ve ekliyor: “Bence bu film insanları çok güldürecek” diyor Chase.
Ellen Griwsold rolüne geri dönen D’Angelo ise şunları söylüyor: “Griswold'lar asla tam olarak yitip gitmeyen bir tür fenomen oldu. Bence Clark Griswold'da insanlara tanıdık gelen bir şey var; tüm imkansızlıklara rağmen bir rüyanın gerçekleşmesini sağlamak gibi. Griswold aile tatili bir şekilde bunu hayata geçiriyor."
Aktris şöyle devam ediyor: “Nihai senaryoyu aldığımda, üçüncü sayfaya gelmeden gülümsemeye başladım. Chevy'yi arayıp, ‘Başarmışlar. Komik, gerçekten, komik’ dedim. Ayrıca ekip de çok iyi: Yönetmenler, yapımcılar, Ed ve sevgili Christina; inanılmaz bir oyuncu kadrosu. Bunun parçası olmak harika.”
Yapımcılar David Dobkin ve Chris Bender da seriyi yeniden yaratma sohbetine katılmışlardı.
Onlar da seriye büyük sevgi besliyorlardı ve Goldstein ile Daley’nin orijinale saygıları karşısında heyecan duydular.
Serinin filmlerini sayamayacağı kadar çok kez izlemiş olduğunu belirten Bender, “Daha önce Jonathan ve John'ın yazdıkları komedilerde rol almış bir oyuncu olarak, tarzlarını tanıyordum. Mizahları Griswold dünyası için harika bir eşleşmeydi” diyor ve ekliyor: “Orijinal filmin kendine özgü komedi çizgisini yakalayan senaryo beklentilerimin üzerine çıktı. Onu yönetmek bir zorunluluktu.”
Dobkin ise şunu ekliyor: “Çok az komedi zaman sınavında o film kadar başarılı olabilir. Dolayısıyla, çıta çok yüksekti. Eğer Jonathan ve John'ın yazdığı olağanüstü senaryo olmasa, yeni Tatil Zamanı asla gerçekleşmezdi. Çizgiyi sonuna kadar götürmek için gereken vizyona sahip oldukları açıktı —üstelik yönetmen olarak da deneyimli profesyoneller gibi işin üstesinden geldiler.”
Sevilen Griswold geleneğini koruyan Goldstein ve Daley, Griswold DNA'sının talihsizliklere yatkınlığının komediyi yönlendirmesini sağladılar. “Rusty tatilde kendilerinin peşini bırakmayan aile lanetini devralmış” diyor Daley ve ekliyor: “Ayrıca, babasının rolünü üstlenmiş: Clark’ın her ne olursa olsun gideceği yere varma ve eğlenme kararlılığına sahip.”
Filmdeki diğer roller ve bunları üstlenen oyuncular şöyle sıralanabilir: Rusty’nin oğulları James ve Kevin Skyler rollerinde Gisondo ve Steele Stebbins; Rusty’nin sinir bozucu derecede başarılı eniştesi Stone Crandall rolünde Chris Hemsworth; ve Stone’un eşi, Rusty’nin kız kardeşi Audrey rolünde Leslie Mann (The Other Woman).
Bir diğer “Tatil Zamanı/Vacation” geleneği olarak, yolculuk boyunca çok sayıda unutulmaz karakter ortaya çıktığı için, konuk oyuncu kadrosu da oldukça zengindi: Ron Livingston, Keegan-Michael Key, Regina Hall, Charlie Day, Michael Peña, Kaitlin Olson, Norman Reedus, Sports Illustrated mayo modeli Hannah Davis, Colin Hanks ve daha niceleri.
Daley, “Tüm bu oyuncuların filmde rol almalarını sağladığımıza inanamıyorum. Griswold ailesine hakkını vermek istedik ve gerçekten bunu mümkün kılacak bir kadroya kavuştuk” diyor.
Goldstein ise şunu ekliyor: “Bu size babanızın arabasının anahtarlarının verilmesi gibi bir şey. Onu bir tur atmak için almak heyecan verici.”
Arabalardan söz açılmışken, Clark’ın Wagon Queen Family Truckster'ının parlak bir yeni rakibi var; Griswold'ların yeni seyahati için yepyeni bir taşıt.
Rusty'nin kiralarken talep ettiğinden çok daha fazla donanıma —ve kafa karıştırıcı düğmelere— sahip, son derece hayali bir Tartan Prancer.
Kemerinizi takın. Çılgın bir yolculuk olacak
RUSTY GRISWOLD
Seal'ı beraberce söyleyebiliriz diye düşünmüştüm sadece; hani normal ailelerin yaptığı gibi.
Rusty ergenlik çağında Avrupa'ya gitmiş olabilir ama şimdi yaptığı uçak yolculukları onu sadece South Bend ile Chicago arasında götürüp getirmektedir; bunlar da, ucuz uçuşlarda her gün yaptığı 18 dakikalık yolculuklardır.
Ama günün sonunda mükemmel banliyö evinde seni mutlulukla bekleyen karın ve çocukların varken, kimin daha şık bir üniformaya ve seksi hosteslere ihtiyacı vardır ki?
Ve çocukken aile tatillerinde çok eğlendiğin, Michigan'daki o kulübeye kendi ailen de her yıl severek gidiyorken, kimin Paris'e ihtiyacı vardır ki?
Bir Griswold özelliği olan o sonsuz umut, artık tam bir yetişkin olmuş Rusty'yi yaratmak için zemin oluşturdu.
Daley şu gözlemde bulunuyor: “Onu Clark’ın iflah olmaz iyimserliğiyle donatmak istedik ama bir fark da var. Rusty'nin kendine özgü sevimlilikleri var; bunlardan biri de, kendini meşhur koya giderken bulan bir baba olarak gerçek masumiyeti. Clark'ın gidebileceği karanlık yerlere gitmiyor.”
Goldstein ise şunu ekliyor: “Rusty’nin zengin ve mizahi aile tarihçesi orada kendine yer bulsa da, Rusty'yi, büyük ölçüde, bir yetişkin olarak en iyi hayal ettiğimiz şekilde yazabilmek oldukça hoştu.”
Herkes bu geçişin hikayenin üstesinden gelmek ve Griswold ailesini 21. yüzyıla taşımak için en iyi seçim olduğu konusunda hemfikirdi.
“Clark ve Ellen’ın arabayla seyahatlerine halef yaratmak için, Ed'in mükemmel olduğunu biliyorduk. Chevy ve Ed'li devam filminde, onların gerçekten baba-oğul olduğuna, Rusty'nin babasından o ünlü Griswold iyimserliğini aldığına inanıyorsunuz” diyor Bender.
Chase şunu söylüyor: “Ed’in Rusty'sini ve onun pek çok açıdan Clark gibi oluşunu çok sevdim. Ed müthişti. Çok eğlendik.”
“Tatil Zamanı/Vacation”ın bir yeniden yapımdan çok bir devam filmi olmasına ilgi duyan Helms karaktere anında yanıt verdi.
“Bu rolü üstlenmek bir onur” diyen Helms, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Rusty'nin şimdi baba olmasına bayıldım. Rolü oynama konusunda süper heyecanlandım çünkü, her ne kadar çok sayıda harika oyuncu onun ergenliğini canlandırmış olsa da, yetişkin Rusty daha önce hiç var olmadı. Bu karaktere ergenlik dönemini çoktan geride bırakmış tam bir yetişkin olarak baktım. Bence, gerçekçi olarak, yetişkinler bizim gençlik hallerimizden farklılar. Dolayısıyla, temiz bir sayfa açmak heyecan vericiydi.”
Dobkin'e göre, “Ed duygusal boyut ile komedi arasında incelikle gidip gelebiliyor ve sahnenin en etkili noktasını her zaman biliyor.”
Rusty karakteri için oyun alanı olsa da, o kesinlikle babasının oğludur.
“Armut dibinden fazla uzağa düşmemiş” diyor Helms ve ekliyor: “Harika olmaya çalışmıyor ama çok samimi ve hevesli bir baba. İşler ters gittiğinde düzeltmek için mücadele etmeye ve ailenin zorluklar karşısında eğlendiğinden emin olmaya istekli. Gülümseyip, eğlendiklerini söyledikleri sürece gerçekte eğlenip eğlenmemelerinin önemi yok. Rusty için bu neredeyse yeterli ve sanırım bu Clark Griswold'a çektiği bir konu —ayrıca, Rusty'de çok sağlıksız ama eğlenceli bir inkarcılık var.”
Goldstein şu gözlemde bulunuyor: “Rusty ailesini olduğundan çok daha işlevsel düşünüyor. Her gün eve gelmekle günü kurtardığını sanıyor ama çocukları arasında hep kavga var. Ayrıca, karısının evlendikleri günkü kadar mutlu olduğunu da sanıyor.”
Aslında, çocukları babalarına pek hayran değildirler. Eşi de pek mutlu değildir.
Helms aksayan evlilik ilişkilerini şöyle tasvir ediyor: “Rusty, Debbie gibi çarpıcı bir kadını kapmakla büyük bir kazanım elde etti. Rusty'nin muhtemelen fena aşık olduğu ve evlilik teklifini çabucak yaptığı açık çünkü bir noktada Debbie'nin kendisine fazla olduğunu ve ortadan kaybolabileceğini hissettiği için onu kafeslemesi gerektiğini söylüyor.”
Applegate beyaz perdede Helm’in eşi rolünde çok iyi vakit geçirdiğini belirtiyor: "Ed’in Rusty tiplemesine kendini kaptırmamak imkansızdı; o çocuksu masumiyet ve neşe bulaşıcıydı ve izlemesi muhteşemdi. Ed gerek karakterlerimizi gerek bizleri canlı tuttu. Harika biri; bizler için atmosferi belirledi ve hepimiz her şeyi yapma isteği duyduk.”
“Çekimlere başladığımız andan itibaren, Christina ve Ed umduğumuz kimyayı yakaladı. Anında kaynaştılar” diyor Bender ve ekliyor: “Elimizde özel bir şey olduğunu anladık.”
Helms ise rol arkadaşı için şunları söylüyor: “Christina bugüne dek tanıdığım en cana yakın insanlardan biri. O mükemmel bir Debbie’ydi; Rusty ile Debbie’nin ilişkisine harika bir dinamik kattı. Christina’yla çalışma süreci müthişti; insanlara kahkaha attırmak gerçek bir karşılıklı çabaydı. O bir profesyonel: İçgüdüleri çok kuvvetli, belki de yapısal olarak komedi diye bağırmayan bir ânı bile eğlenceli kılmayı biliyor.”
Rusty’den önce, Debbie üniversiteye gitmiş, yüksek lisans yapmıştır ve planları vardır…hatta biraz çılgın bir kızdır.
Sonra evlenir ve işler değişir.
Applegate bu konuda şunları söylüyor: “Debbie’nin muhtemelen bir Rusty’ye, aklı başında birine ihtiyacı vardı. Ama mutlu ve rahat olsanız bile, çocuklarınızın büyümesini izlediğiniz ve onların size artık eskisi kadar ihtiyaç duymadığı bir dönem gelir ve siz kendinizi geri istersiniz. İşte Debbie o dönemde. Senaryoda Debbie’nin tipik, destekçi eş olarak yazılmamış olması hoşuma gitti. Cesur olmasını, sözünü sakınmamasını ve kendine ait görüşlerinin olmasını sevdim. Onun o yolculuğa öyle kuzu kuzu çıkmayacağını biliyorsunuz. Debbie başına buyruk biri.”
Kendisinin bir de Rusty’den önceki hayatından bir sırrı vardır. Ve bu sır, Rusty’nin aklını bozacaktır.
Goldstein, “Christina’yı ne kadar övsem azdır” diyor ve ekliyor: “İlk başta, ne beklememiz gerektiğini pek bilmiyorduk; ikimiz de daha önce onunla tanışmamıştık. Çok çekingen ve yumuşak konuşan biriydi. Debbie’yi nasıl canlandıracağı belirsizdi. Sonra ilk masa etrafı provamızı yaptık ve Christina bir anda o çılgın, hareketli karaktere dönüştü. Ona hangi repliği versek, başarılı olmasını sağlıyordu.”
Rusty, ailesinin durumundan neyse ki habersiz bir şekilde, uçak uçururken, Clark ve Ellen Griswold da artık San Francisco’da bir pansiyon işletmektedirler.
Chase ve D’Angelo ünlü beyaz perde çiftini bir kez daha oynamaktan mutluydu.
Chase, “Clark gibi biri yoktur. Kendisi hâlâ çılgın. O vasat bir adam ama bundan daha iyi olduğunu düşünmek hoşuna gidiyor. Hemen bürünebildiğim bir karakter ama tabi Beverly olmasa bunu yapamazdım. Zaten kendisi ikinci eşim gibi. Bize her zaman gelir ve eşimi rahatsız eder. Beni de rahatsız eder ve ben de onu rahatsız ederim. Yani bol bol rahatsız etmece var” diyor gülerek.
D’Angelo da bunu doğruluyor ve o da gülerek şunları söylüyor: “Daha tanışır tanışmaz aramızda oluşan kimya Clark ve Ellen karakterlerine kolayca girebilmemizi sağlayan, tuhaf, komik bir bağlantı yarattı. Nasıl olduğunu bilmiyorum, oluveriyor işte. Kanımız birbirimizi alıyor, en azından benimki onu. Christina ile Ed'in de o tanımlanamaz bağlantıya sahip olduğunu görmek harikaydı —Griswold dünyasına kendi büyülerini kattılar.”
Applegate ise şunu paylaşıyor: “Büyük bir Beverly D’Angelo hayranıyım. Küçük bir kızken 'Hair'de onu ilk gördüğümden itibaren Beverly D’Angelo olmak istedim. Ve sonra, elbette, Chevy'yi ve yaptığı her şeyi izleyerek büyüdüm. Dolayısıyla, o ikisiyle bir akşam yemeği sahnesinde olmak benim için en büyük keyiflerden biriydi. Çok hoştu.”
“Chevy tüm hayatım boyunca benim için büyük etki oldu” diyor Helms ve ekliyor: “Yaptığım işi yapmanın kısmen nedeni Chevy Chase'dir. Bu yüzden, onun ve Beverly'nin filmde oluşu kendi adıma büyük bir mutluluk kaynağı ve tüm proje için muazzam bir onaylamaydı.”
Rusty adı sanı duyulmamış yerel bir havayolunda pilotluk yaparken, eniştesi Stone Crandall gayet iyi durumda ve daha da büyük başarıların eşiğinde, popüler bir hava durumu sunucusudur.
Sahip olduğu çiftlik, büyükbaş hayvanlar ve erkek oyuncakları bunun kanıtıdır.
Üstüne üstlük, yolculukları kontrolden çıkarken, Rusty ve ailesi kendilerini onun kapısında bulurlar.
Yapımcılar Stone Crandall'ı canlandıracak mükemmel adamı bulmak için ilahlara baktılar, en azından birine.
Popüler mitolojik karakter Thor olarak dünyayı kayda değer biçimde kurtaran Chris Hemsworth kadroya katılmaktan heyecan duyduğunu ifade ediyor: “Yaşıtım çoğu insan gibi, ‘Tatil Zamanı/Vacation’ filmleriyle büyüdüm; bu yüzden projeye katıldım” diyen Hemsworth, şöyle devam ediyor: “Ayrıca, bu, farklı bir şey yapmak için de bir fırsattı. Senaryoya, karaktere ve oyuncu kadrosuna bayıldım. Çok düşünmem gerekmedi. Müthiş olacağını biliyordum.”
Hemsworth canlandırdığı karakteri şöyle tanımlıyor: “Banal bir hava durumu sunucusu ve dünyaya bakışı eski kafalı olan, biraz aşağılık bir adam. Söylediği ve yaptığı rezilce şeylerin çoğu yanına kâr kalıyor çünkü çekici biri. Onu affediyorsunuz.”
Hemsworth bir drama oyuncusu olarak tanınıyorsa da, deneyimli oyuncu kadrosuyla birlikte komedinin derinliklerine sürüklendi.
Daley aktör için, “Hayret vericiydi. O kadar komik, o kadar sevimliydi” diyor ve ekliyor: “Biliyor musunuz, o kadar yakışıklı bir adamdan nefret etmek istiyorsunuz ama tüm erkekler ona aşık olduk ve onunla takılmak istedik.”
Hemsworth Stone’un, eşi Audrey ile ilişkisini, “Müthiş cinsel, sanırım. Muhtemelen ortak tek noktaları ve anlaştıkları tek konu” şeklinde tanımlıyor.
Büyük olan sadece bu değil. Stone'un egosundan da büyük olan tek şey, aile mücevherleridir.
Stone Crandall dikkat dağıtıcı, destansı bir şekilde talihlidir. Ne yazık ki, insanın böylesine doğal şekilde mükemmelliğe sahip bir eniştesinin olması kendisini onunla kıyaslayan Rusty için işleri daha da kötüleştirir….bu da filmin en akıl almaz sahnelerinin kapısını açar.
Stone’un eşi, Rusty’nin yetişkin kız kardeşi Audrey'yi Leslie Mann canlandırdı.
Mann daha önce Dobkin'le birlikte çalışmanın yanı sıra, Daley'yi de “Freaks and Geeks”de genç bir oyuncu olduğu dönemden beri tanıyor.
Daley şu gözlemde bulunuyor: “Audrey dünyayı Rusty'den daha gerçekçi gözlüklerle görüyor; ama bir yandan da, tamamen kendi dünyasında yaşıyor. Audrey'nin kafasında dönüp biten farklı düzeylerde karanlık düşünceler var. Leslie bunları canlandırmakta çok başarılı. Muhteşemdi.”
Skyler Gisondo ve Steele Stebbins, Griswold aile ağacına eklenmiş son bireyler.
Ülke çapında ve Vancouver'da binlerce çocuk Rusty ile Debbie’nin çocukları rolü için seçmelere katıldı.
Griswold çocukları birbirlerinden daha farklı olamazlardı —ya da arabanın arka koltuğunda daha fazla dram yaratamazlardı.
“İki inanılmaz genç oyuncu bulduğumuz için şanslıydık” diyor Goldstein ve ekliyor: “Tek kelimeyle müthişler.”
Rusty’nin en büyük oğlu James'i canlandıran Gisondo, “Her zaman bir sinema manyağı olmuşumdur. Dolayısıyla, tüm ‘Tatil Zamanı/Vacation’ filmlerini izledim ve Griswold ailesine bayılıyorum” diyor.
James yaşça daha büyük ve biraz daha uzun boylu olabilir ama yaşça daha küçük, daha gürültücü ve daha sinir bozucu kardeşine karşı hiçbir zaman üstün gelemez.
Gisondo bunu şöyle açıklıyor: “James her şeyi kitabına göre yapıyor ve kızların yanında son derece rahatsız. Kendisinden daha kısa boylu ve belki de 50 kilo daha zayıf olan erkek kardeşi ondan kesinlikle yararlanıyor.”
Gisondo ailenin en küçüğü olarak çocukken bu tür bazı şeylerin yanına kâr kaldığını itiraf ediyor ve, “Durumun her iki tarafıyla da fazlasıyla aşinaydım” diyor.
Genç kardeş Kevin'ı canlandıran Stebbins ise, “İnanılmaz; herkes Griswold ailesini tanıyor; ben dahil herkes ‘Tatil Zamanı/Vacation’ filmlerini izlemiş. Ayrıca, senaryo beni kahkahalarla güldürdü. Hem oyuncu kadrosu da çok süper.”
Stebbins’in James'in yanında ufak tefek kalması onun karakterini sinir bozucu kılan tek şey değil.
“Kevin sövüyor…hem de çok. Ağabeyini itip kakıyor ve her şeyi onun üstüne atıyor. James ise hassas; belli ki, Kevin öyle değil. Pisliği oynamak öyle zevkli ki” diyor sırıtarak.
“Kevin'ın filmde söylediği bazı şeyleri söyleyip paçayı yırtmasının tek nedeni gerçekten şirin olması.
"Ve işte bu, Steele Stebbins” diyor Daley.
Her Allahın günü, Kevin ağabeyini taciz eder ve bu çekişme en sonunda zaten kaotik olan araba yolculuğunun karmaşasını daha da ateşler. “James'in içinde kesinlikle Debbie'den çok Rusty var. Kevin'ın içinde ise lazımlık gibi bir ağız ve daha çok Debbie var” diyor Applegate.
Ne kadar denerlerse denesinler, Rusty ve Debbie barışı sağlayamazlar. Ama aile seyahati her iki oğul için de kesinlikle beklenmedik ve çok komik acılar getirecektir.
Goldstein'a göre, “Skyler ve Steele, Kevin ile James’in ilişkisini gerçekten hayata geçiriyorlar. Ve, inanın bana, her iki Griswold oğlunu da büyük sürprizler bekliyor.”
“Skyler ve Steele zeki, profesyonel, hayret verici, yetenekli gençler ve günümü gün ettiler. Onlarla çalıştığım için mutluyum” diyor Applegate.
Gisondo ve Stebbins beyaz perde ebeveynleriyle anında kaynaştılar. Yakın çekim sahnelerinde komik suratlar yapmak Helms için sıradışı bir şey değildi.
Aktör şunları söylüyor: “Christina ve ben tuhaf bir şekilde korumacı olduk. Bu çocuklar kesinlikle sihirlilerdi. Tatlılar, zekiler, özgüvenliler ve inanılmaz iyi oyuncular; küçük birer dahi komedi robotu gibiler. Bom, bir anda yapıyorlar ve olacağını düşündüğünüzden daha komik şekilde yapıyorlar. Onlarla çalışmak muazzam bir keyifti.”
Ailesini yıllardır Cheboygan'daki —ya da Debbie ile çocukların taktığı takma adla Çokbayıcı'daki— kulübeye götürürken, ne mutlu ki Rusty onların başka herhangi bir yerde olmayı tercih edeceklerinden tamamen habersizdir.
Fakat, tatil fotoğraflarına bakarken, Debbie'nin her fotoğrafta biraz daha az gülümsediğini fark eder.
Rusty nasıl ki kendini eniştesiyle kıyaslıyorsa, ailesinin mutluluğunu ve evliliğini de tatilde ne kadar eğlendikleriyle ölçmektedir.
Tek bir çözüm vardır: Onları 30 yıl önce anne babası ve Audrey'yle birlikte çıktığı araba seyahatine, Walley World'e götürerek ailesine sürpriz yapmak….
Daley'ye göre, “Rusty o yolculuğun aynısını yaratabileceğini ve Griswold ailesinde her şeyin yoluna gireceğini düşünüyor.”
Ne yazık ki Rusty'nin seçici bir hafızası vardır. Olmuş bitmiş tüm korkunç şeyleri bilinçaltına itmiştir ve sadece aile bağını hatırlamaktadır.
“Bu, Rusty’nin ilk hatası” diyor Goldstein.
İkincisi ise onları oraya götürmesi için bir Tartan Prancer kiralamasıdır.