16.11.15

The Peanuts Movie / Snoopy ve Charlie Brown Peanuts Filmi



Charlie Brown, Snoopy, Lucy, Linus ve sevilen Peanuts çetesi, onları hiç görmediğimiz 3 Boyutlu halde beyaz perdeye geliyor. 

Charlie Brown, en iyi arkadaşı olan Snoopy ile birlikte, baş düşmanı Kızıl Baron’u alt etmek için epik bir yolculuğa çıkıyor. 

Charles M. Schulz’un hayal gücü ve BUZ DEVRİ filmlerinin yaratıcılarından, The Peanuts Movie / Snoopy ve Charlie Brown Peanuts Filmi her ezilen kişinin şansının dönebileceğini kanıtlar nitelikte.

Filmin mmknmrtb notu ::

Yarım asırdan fazladır çizgi bantları ve filmleriyle aramızda olan, dünyanın en beceriksiz ama en optimist çocuğu Charlie Brown ile dünyanın en rahat ama en hayalci köpeği Snoopy'nin başı çektiği ve diğer kahramanların da zaman zaman öne çıkıp sahne aldığı, her yaştan çocuklara iyi gelecek bir animasyonla karşı karşıyayız sayın seyirciler..

Acaba Charlie Brown, tüm utangaçlığına ve beceriksizliğine karşın, mahalleye yeni taşınan güzeller güzeli o kızıl saçlı kızla arkadaş olabilecek midir?.
Peki, hayal gücüyle bir uçağa dönüştürdüğü kulübesinin tepesine oturup da Kızıl Baron ve uçağının peşine düşen Snoopy, ne gibi maceralar yaşayacaktır..


The Peanuts Movie'nin benzerlerinden en önemli farkı, anne, baba ya da öğretmen gibi yetişkin insanların asla ortalıkta görünmemesi, sırf gerektiği zamanlarda da, hiçbir şeyin anlaşılmadığı homurdanmalardan ibaret seslerinin duyuluyor olmasıdır..

Kendimce ben bu tercihi hep, çocukların, büyüklerin varlığına ihtiyaç duymadıklarını göstermek ve onların saf ve temiz dünyalarının büyükler tarafından kirletilmesine karşı bir önlem olarak düşünmüşümdür; ki bence gayet iyi yapmışımdır, arz ederim efenim..

3 / 5




Charles M. Schulz, 2 Ekim 1950’de Charlie Brown, Shermy, Patty karakterlerini yedi farklı gazetede tanıttı ve karikatüristin önündeki 50 yıllık yolculuk, populer kültür ve mizahın temelini tamamen değiştirecekti. 

Schulz’un çizgi romanı 20. Yüzyılın en iyilerinden kabul edildi. 
Eserleri bir yandan endüstrinin gelişmesine destek olurken, bir yandan da Charlie Brown yoluyla ezilenlerin sesi oldu. 



Snoopy ve Charlie Brown Peanuts Filmi’nin yazar ve yapımcılarından biri olan Charles M. Schulz’un oğlu Craig Schulz, “Charlie Brown’dan hep ezik olarak bahsedildi” diye yakınıyor. 

“Ancak gerçekte Charlie Brown tam bir kazanan, çünkü asla pes etmiyor. Hepimiz kazandıklarımızdan fazla kaybediyoruz ve bunu bize Charlie Brown’dan iyi kim öğretebilir?” 


Schulz, tanık olduğu dünyayı dört panel arasına sıkıştırarak anlatıyor. “Ben her zaman babamın çok iyi bir gözlemci olduğunu düşündüm” diyor Craig Schulz. 

“Nerede olursa olsun, ne yapıyor olursa olsun, o andaki mizahı her zaman buluyordu. Hikaye anlatmak için hiçbir fırsatı kaçırmazdı”

Aslında yazarlar önce Snoopy’nin hikayesine odaklanmayı, Charlie Brown’un ikinci karakter olmasını düşünürler. 

Ancak Snoopy’nin ana karakter olması, filmi anlatımı açısından zor bir konuma sokacağı için bu kararlarından hemen vazgeçerler. 

“Babam’da aynı problemi yaşamış” diye hatırlatıyor Craig Schulz. “Snoopy’i her zaman idare etmiş.”


Hikayeyi dengelemek için, az bilinen üyeler dahil bütün The Peanuts karakterlerinin dahil edilmesine karar verilir.

“Bakış açısını ve vereceği mesajı genişletmek için bütün karakterleri getirip dünyalarını büyütmek, Steve Martino’nun fikriydi.” diyor Craig Schulz.

The Peanuts Movie, büyürken, okula giderken ve insanların birbiri hakkındaki düşüncelerinin içerisinde yaşadığımız günlük kaygıları anlatıyor.

 “Temayı sabit tuttuk ve filmin genel tonunu değiştirerek, yetişkinlerin de, çocukların da bağlantı kurabileceği güçlü bir mesaja ulaştık.” diye ekliyor Schulz.



Martino ve takımı her bir karakterin uygun bir şekilde tanıtıldığından ve bakış açısını belirttiğinden emin oldular. 
Neyse ki film yapımcıları, Charles M. Schulz’un bir dizi köklü karakterlerine sahiptiler. 
“Her bir karakterin içinde biraz da olsa kendimizi görüyoruz ve bu onları çok ilişkilendirilebilinir yapıyor. Schulz, karakterlerin duygularını özümsemelerinden çok ifade etmelerine izin vermiştir, biz de bu anlatıma sadık kaldık.”