23.1.16

Suffragette :: Mücadeleye Devam!.


Maud (Carey Mulligan), hastalıklara ve yaralanmalara sık sık rastlanan bir çamaşırhanede 7 yaşından beri çalışmaktadır. 
Aynı çamaşırhanede çalışan George (Ben Whishaw) ile evlenen Maud’un hayatta en büyük dayanağı oğlu Sonny’dir.

Bir paketi teslim etmeye giderken eylem yapan süfrajetlerin arasında kalan Maud, eylemciler arasında kendisiyle aynı çamaşırhanede çalışan Violet’ı (Anne-Marie Duff) görür. 
Maud’un harekete olan ilgisini fark eden Violet, onu süfrajet hareketine ve oy haklarını savunmaya ikna etmeye çalışır. 

Tüm risklerin farkında olan Maud, oy hakkı olmadan kadınlar için iyi bir gelecek olmayacağını anladığında, ilham verici bir lider olan kimyager Edith (Helena Bonham Carter) ile tanışır ve hareketin içine daha fazla girer.

Bundan sonra süfrajetlerin içinde hem sözcülük yapması hem de eylemlerde ön plana çıkması nedeniyle göze batan Maud, bir gösteriden sonra tutuklanır ve bir hafta boyunca hapiste kalır. 

Bu travmatik deneyim boyunca tanıştığı süfrajetlerin adanmışlığı onu hem ürkütür, hem de hayran bırakır. 

Kendini hareketten ne kadar uzak tutmaya çalışsa da, bu adaletsizliğe karşı duyduğu öfke, onu hareketin içine daha çok çekip hareketin lideri olan Emmeline Pankhurst (Merly Streep) ile tanışmaya dek götürür.




 Kendisiyle eşit olarak görmesini bırak- Kadın'ı -insan olarak değil de- evde kocasının hizmetçiliğini yapan, çocuk doğurup, sonra da büyüten; evin dışına çıktığında ise tüm gün boyunca üç kuruş paraya çamaşırcılık gibi çok ağır ama 'kadınca' işlerde ancak çalışabilen -her türlü istismara da açık- bir 'yaratık' olarak gören evrensel erkek zihniyetinin İngilizcesine hoş geldiniz..

Her ahval ve şeraitte tuzu hep kuru kalan varsıl azınlığı düşünecek halim yok elbette; ama içine düşeni hep dibe çekmeye meyilli yoksulluk batağında çırpınan cümle halkın en azından yarısını teşkil eden kadınların elini, tamamı öküzlerden oluşan 'büyük millet parlamentosu'na -seçmen olarak dahi- değdirmemeye yeminli şu erkek milletinin hırsını anlamak gerçekten zor..




Seçme ve seçilme hakkının üzerinden bunca yıl geçti de ne oldu; toplumun yarısını oluşturdukları halde, dünyanın her yerindeki  parlamentoların -en iyimser atışla- yüzde sekseni yine erkeklerden ibaret değil mi?.

Sırf iki bacağının arasında 'çük kadar' bir et parçası sallanıyor diye kendini imtiyazlı gören şu erkeklerle uğraşmanın da bir anlamı kalmadı aslında..
Tamamen ahmakça bu algıyı asırlar boyunca bir türlü kıramayan, o et parçasını koparıp da köpeklerin önüne bir türlü atamayan kadın milletine yazıklar olsun, yazıklar!.




İşte -aynı asırlar boyunca- bu haklı mücadelenin önemini kavramış, kişisel çıkarından, biricik çocuğundan, mutluluğundan, hatta yaşamından vazgeçerek davasına hizmet etmiş ve halen de eden -güçlü ama sayısı çok az- kadınların anılarına sanatsal bir saygı duruşundan ibaret bir film olan Suffragette, ilgiye lâyık, başarılı bir çalışma..


Suffragette / Diren! 

Yönetmen: Sarah Gavron
Senaryo: Abi Morgan
Oyuncular: Carey Mulligan, Helena Bonham-Carter, Meryl Streep, Brendan Gleeson, Ben Whishaw
Yapım: 2015, Birleşik Krallık, 106'

3.5  /5