Teknoloji Üzerine "Uluslararası Sanatçı Filmleri"
2 Temmuz - 6 Ekim 2016
İstanbul Modern, hareketli görüntüye odaklanan ve dünyanın dört bir yanından sanatçıların video, animasyon ve kısa filmlerini İstanbul’a taşıyan Artists’ Film International programına bir sergiyle yer veriyor.
Sergi kapsamında video sanatı ve sanatçı filmleri hakkında söyleşi ve sunumlar da düzenleniyor.
Program bu yıl “teknoloji” konusuna odaklanırken, farklı teknolojilerin psikolojik ve sosyolojik etkilerinin yanı sıra yeni teknolojilerin sosyo-politik kodlarını ve sanatsal üretim süreçlerini dönüştürmesini ele alıyor.
Londra’nın köklü sanat kurumu Whitechapel Gallery öncülüğünde 2008 yılında başlayan Artists’ Film International farklı coğrafyalardan 13 sanat kurumunun ortaklığıyla devam ediyor.
Ortaklar video sanatıyla ilgili bilgi ve araştırmalarını birbirleriyle paylaşıyor ve her yıl belli bir tema çerçevesinde ülkelerinden bir sanatçı ve çalışmasını seçerek programa katılıyor.
Böylece oluşan ortak seçki her bir kurum tarafından yürütülen küratöryel çalışma sonucu gösterimler ya da sergilerle izleyiciye sunuluyor.
İstanbul Modern, geçmiş yıllarda programa Ali Kazma, İnci Eviner, Ergin Çavuşoğlu, Sefer Memişoğlu, Bengü Karaduman, Burak Delier ve Vahap Avşar’ın videolarıyla katılmıştı.
2016 yılında ise Artists’ Film International’a Türkiye’den Zeyno Pekünlü’yü davet etti.
Pekünlü’nün çalışması 2016’da sadece İstanbul Modern’de değil, programın uluslararası ortaklarında da gösteriliyor.
Küratör: Çelenk Bafra
Asistan Küratör: Yasemin Ülgen Saray
Program Ortakları
CCAA / Güncel Sanat Merkezi, Afganistan
Ballroom Marfa, ABD
Belgrad Kültür Merkezi, Sırbistan
Fundación PRóA, Arjantin
GAMeC / Bergamo Modern ve Çağdaş Sanat Merkezi, İtalya
MAAT / Sanat, Mimarlık ve Tekonoloji Müzesi, Portekiz
Neuer Berliner Kunstverein (n.b.k), Almanya
Para Site, Çin
Project 88, Hindistan
Tromsø Kunstforening, Norveç
Varşova Modern Sanat Müzesi, Polonya
Whitechapel Gallery, Birleşik Krallık
Program:
THE INSTITUTE FOR NEW FEELING
(SCOTT ANDREW, AGNES BOLT, NINA SARNELLE)
This Is Presence
2016, 17'19''
IGOR BOŠNJAK
Eutopia
2015/2016 20'13''
ANDRÉS DENEGRI
Éramos Esperados
(plomo y palo)
We Were Expected
(lead and stick)
2013, 4'14’’
ROHINI DEVASHER
Atmospheres
2015, 9'
FAREEHA GHEZAL
Violence Against Women
2010, 1'40''
IGOR JESUS
POV
2015, 1'39''
RACHEL MACLEAN
Germs
2013, 3'
EVA & FRANCO MATTES
Dark Content
(Episodes 1, 2, 3)
2015, 16'18''
MATEUSZ SADOWSKI
It Takes Time
2014, 3'13''
KARIN SANDER
Sigrid 1930
2009, 35''
MAK YING TUNG
Disarming
2013, 3'53''
TOR JØRGEN VAN EIJK
Purgatory
2010, 20'
2016’nın Konuğu: Zeyno Pekünlü
1980 yılında İzmir’de doğan Zeyno Pekünlü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim bölümünden mezun olduktan sonra aynı üniversitede yüksek lisans ve sanatta yeterlik programını bitirdi.
İkinci yüksek lisansını Barselona Üniversitesi “Sanatsal Üretim ve Araştırma” programında tamamladı.
Sanatçı, çalışmalarında buluntu görüntü ve metinlerde yer alan bilgilerin üretim ve dağıtım süreçlerini, montaj ve yeniden düzenleme yöntemleriyle parçalarına ayırır.
Basılı ve dijital mecralardan edindiği bilgiyi, bağlam ve işlevinden koparırken aynı zamanda bilginin nihai biçimde metalaştırılmasının günümüz telif hakları çağında dahi imkânsız olduğuna işaret eder.
Ürkütmeden bir kadına nasıl dokunursunuz?, 2015
Video, 19’ 10’’
Pekünlü’nün YouTube’dan topladığı “How to..?” kliplerinden oluşturduğu kolaj video “Ürkütmeden bir kadına nasıl dokunursunuz?”, gündelik bilginin üretim ve dolaşımına odaklanırken, süreç içinde metalaşan bilginin neye göre değer kazandığını sorgular.
Bireyin gündelik davranış biçimlerinin şekillenmesi ve deneyim paylaşımında internetin rolüne dikkat çeker.
Videoda her hangi bir eğitimi olmayan hayat koçları, şaibeli uzmanlar ve “kadın tavlama sanatçıları” (pick-up artist), bu “sanatın” detaylarını anlatırken aynı zamanda eril söyleme ait yeni ve popüler mecraların da temsili niteliğindedirler.
Çalışma, gündelik hayat bilgisinin üretim ve dağıtımının erkek sohbetlerinin mahrem ortamından dijital-kamusal alana taşınmasına da tanıklık eder.
Hakiki bilginin ne olduğu ve bilginin yeniden üretim süreçleri hakkındaki sorulardan yola çıkan bu çalışma; bilginin sahiplenilmesi ya da tek bir bağlamda paylaşılmasının imkânsızlığını vurgular.
Pekünlü, her saniye yenilenen bilgiyi, işlevlerine göre absürt bir sınıflandırmayla topladığı arşiv denemeleri olarak sunar.